Son Dakika
Hamit Göktürk
Çin yönetimi işgali altındaki Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Türklere yönelik baskı,zulüm asimilasyon ve etnik soykırım uygulmaları ile her biri insanlığa karşı işlenmiş suç niteliği taşıyan cinayetlerini sürdürürken,Çin’in Doğu Türkistan’daki cinayetlerini duyuran ve bu cinayetlerin mahiyeti ve amaçları hakkında kamu oyunu bilgilendirme amaçlı yazılar yazan fikir yürüten aydınlara karşı de düzmece ve hayal ürünü sözde suç dosyaları hazırlayarak haklarında soruşturma açılmasını sağlıyor.
İşgalci Çin’in Uygur Aydınlarına Karşı İftiraları 2016 Yılında Başladı
Çin’in İftıra ve Uyduruk Suç Dosyaları ile Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlılara yönelik töhmetleri ilk kez 2016 yılında başlatıldı. Tibet’te ÇKP Genel Sekreteri olarak ÇKP terörü estiren ve Tibetlilere kaşyı yaptığı acımasız ve vahşi cinayetleri ile Tibet Canisi olarak ünlenen Çing Çuvenggou’nun 2016’da sözde Bölgesel ÇKP.Genel Sekreteri olarak ÇKP’nin Urumçi Gestaposuna Şef olarak atanmasından sonra bu şantajlar ile resmi Jurnalcılık,töhmet ve tehditlerin zirve yaptığı görüldü.
Çin yönetiminin bu tarz töhmet ve iftiralarına maruz kalanlardan biri de İstanbul’da yaşayan T.C.Vatandaşı olan Doğu Türkistanlı şair-Yazar,siyasi analızcı,Senarist ve film Yapımcısı Mehmet Emin Hazret olmuştur. Çin kendisi hakkında hazırladığı düzmece,yalan ve iftıralarla dolu suç dosyasını 2016’de yetkililerimize teslim etmiştir.
Düzmece Suç Dosyası İle İsnat Edilen Suçlamalar
Çin’in Mehmet Emin Hazret hakkında düzenlediği düzmece suç dosyası 07.06.2016 tarihinde Dışişleri Bakanığı kanalı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına iletilmiştir.
Dosyada Kendisine Yönelik suçlamalar şunlardır ;
1- Mehmet Emin Hazret’in A-1302/12/ 2003 tarih ve sayı ile hakkında çıkarılan kırmızı bültenle uluslar arası seviyede aranan bir şüpheli olduğu
2- Çin’in Kamu Güvenliğini ciddi olarak tehdit ettiği
3- Bu amaçla Doğu Türkistan Kurtuluş Örgütü adi ile bir örgüt kurduğu
4- Bu örgüt aracılığı ile bağımsız Doğu Türkistan kurmayı amaçladığı
5- Çin devletinin birliği ve toprak bütünlüğüne yönelik ciddi zararlar verdiği
6- Bu amaçlarını gerçekleştirmek için Orta Asya ve diğer ülkelerde yayın yolu ile propagandalar yapmakla suçlanıyor ve bu sebeplerden dolayı kendisinin Çin devletine iade edilmesi ve geri verilmesi talep ediliyordu.
Soruşturma Safhası
Çin’in Mehmet Emin Hazret aleyhinde düzenlediği yalan ve iftiralarla dolu düzmece suç dosyası Dışişleri Bakanlığı kanalı ile Adalet Bakanlığına intikal ettirilmiş ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığa bağlı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nca düzenlenen 2018/189158 No.lu soruşturma dosyası ile Çin’in iddialarını soruşturmak ve tesbit için çalışmalara başlanmıştır.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının Çin’in kendilerine iletteği suç dosyası ile ilgili çalışmalarına ait Sonuç raporu özeti şöyledir ;
1- T.C.Anyasasının 38.maddesinin son fıkrası ile Cezai Konularda Uluslar arası adli işbirliği yasasanın ilgili maddesi gereğince Türk vatandaşlarının başka bir ülkeye iade ve geri verilmesinin mümkün bulunmadığı
2- Türk Vatandaşlarının İlgili yasalarda yer alan suçları diğer ülkelerde işlemeleri halinde dahi Adalet Bakanlığının talebi halinde Türkiye’de yargılanacağı
3- Çin Halk Cumhuriyeti ile ülkemiz arasında yürürlükte olan Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında Hukuki,Ticari ve Cezai Konularda adli yardımlaşma Anlaşması gereğince Çin’in talebi üzerine suçlu Türk Vatandaşı hakkında ülkemizde soruşturma yapılacağı ve kovuşturma raporunun bir kopyasının Çin’e bilgi için iletileceği hakkında dava açılan kişinin yargı kararının de ayrıca Çin makamlarına iletileceği hükmü yer almaktadır.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının Soruşturma raporu ise şöyle ;
1- Dosya içerisinde yer tanık beyanlarının şüpheli beyanını destekler mahiyette olduğu
2- Şüpheli hakkında İç İşleri Bakanlığı EGM.Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı ile yapılan yazışmalarda Doğu Türkistan İslami Hareketi(DTİH) adlı oluşumun 1989’da Doğu Türkistan’in bağımsızlığını elde etmek için kurulduğu ve bu oluşumun ülkemizde örgütsel çalışmalarına rastlanmadığı
3- Mehmet Emin Hazret’in 221.10.2016 tarihinde Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan ifadesinde “ Doğu Türkistan’da iken diğer Türk asıllı insanlar gibi kendisinin Çin’in baskı ve zulümlerine maruz kaldığı tutuklanarak baskı ve işkenceler yapıldığı, bu nedenle ülkesini terk ederek 1991 yılında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını kazandığını, Çin’in kendisine yönelik suçlamalarının hiç birisini işlemediği ,Çin’in üyesi olduğunu öne sürdüğü örgütlerin hiç birisine üye olmadığı, T.C. Yasalarına göre kurulmuş olan Doğu Türkistan Vakfı’nin 1993-1997 yılları arasında Genel Sekreterliğini yaptığı , dosyada tanık olarak gösterilen Nurdan Cemalettin’i hiç tanımadığını ve bu kişinin beyanlarının tamamının gerçek dışı olduğu, elektronik patlayıcılar ile ilgili beyanlarının tamamen yalan ve iftira olduğunu ve Çin’in kendisine yönelik suçlamaların hiç birini kabul etmeyerek reddettiğini” ifadesinde açıklamıştır .
Soruşturmanın Kesin ve Son Raporu (Başsavcılığın Kesin Kararı)
Başsavcılığımız başlatılan soruşturma sonucunda ; toplanan delil,bilgi ve belgeler ışığında somut olay değerlendirilmiştir. Ceza yargılnmasının amacının usul ve kuralların öngördüğü ilkeler doğrultusunda somut gerçeğin her türlü kuşkudan uzak bir biçimde kesin olarak saptanmış olduğu , bu anlamda dosya kapsamının şüpheliye yüklenen suçu işlediğini gösterir “DAVA AÇMAYA YETERLİ KANIT BULUNMADIĞI ” değerlendirilmekle; açıklanan nedenlerden dolayı şüpheli Hakkında KOVUŞTURMA AÇILMASINA YER OLMADIĞINA ve ayrıca bu kararın bir suretinin şüpheliye tebliğ edilmesine karar verilmiştir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının bu kararı ile Çin’in yalanlarla dolu,sahte ve düzmece suç dosyasında Mehmet Emin Hazret’e atılan suçlar Adil Türk Yargısı tarafından gerçeklarden yoksun yalan ve iftiralardan ibaret olduğu tesbit edilmiştir.
Dünyaya örnek olabilecek hak, hukuk ve adaletten zerre kadar şaşmayan tarihi şan ve Şereflerle dolu, Hak ve Hukukun gerçek hamisi savunucu ve Türk adaleti bu kararı ile Çin’in bu düzmece suçlar menzümesi dosyasının tamamen aslı olmayan yalanlarla dolu olduğuna karar vermiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Yargısının bu kararı Doğu Türkistan’da insanlık suçu işlemekte olan ÇKP.işgalcılarının yüzüne atılmış okkalı bir Türk adalet şamarı olmuştur.
Yaşasın Hak Hukuk ve Adalet ! Yaşasın Bağımsız ve Adil Türk Hakimleri !
BENZER HABERLER