Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Çin’in Doğu Türkistan( Uygur Özerk) Bölgesinde yeniden eğitim kamplarına hapsettiği Özgür Asya Radyosu (RFA) ‘nda gazetecilik yapan Uygur personelinin yakınları ( Fotoğraf : Christopher Connell )
Çin’in Müslüman Uygurları kitlesel olarak gözaltına alması hikayesi, Özgür Asya Radyosu’nun ABD’de yerleşik Uygurca konuşan altı habercisisinin bizzat yaşadığı bir hikaye. Bir çok ailenin yakınları arasında, siyasi sebeplerle gözaltına alınıp “yeniden eğitim kamplarına” gönderilen binlerce ve muhtemelen milyonlarca kişi yer alıyor.
Bu kişiler arasında yaşlı anne, baba, kardeşler ve diğer akrabalar bulunuyor. Özgür Asya Radyosu’na göre, Çinli yetkililer ABD’de yerleşik gazeteci yakınlarına Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde olup biteni haber yapmayı durdurmaları yönünde baskı yapmaları için Sincan’da yaşayan aileleri kullanıyor.
20’yi aşkın tutuklu yakını bulunan ve Sincan’da televizyonda yayınlanan eski bir çocuk programının sunucusu olan Gülçehre Hoca şöyle anlatıyor: “Erkek kardeşim tutuklandığında, annem, polislere ‘Oğlumu neden tutukluyorsunuz?’ diye sordu”. Hoca, polis memurunun kendisine, ailesinin tutuklanma gerekçesinin Hoca’nın ABD’de muhabirlik yapması olduğunu söylediğini ifade etti.
Büyük haber kuruluşları, çoğunlukla Özgür Asya Radyosunun ve Özgür Asya Radyosu Uygur Servisinin, Çin’in batı bölgesinde yaşanan olayların sır perdelerini kaldırdığı görüşündeler.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Çin’in Uygurları kitlesel olarak yeniden eğitim kamplarına yerleştirmesini şu sözlerle kınadı: “Yeniden eğitim kamplarında yoğun bir siyasi beyin yıkamaya ve diğer korkunç baskı ve suistimallere maruz kalıyorlar. İnsanların dini inançlarını büyük ölçüde yok ediyorlar.”
Şu anda ABD vatandaşı olan veya daimi oturma izni olan Özgür Asya Radyosu’nun altı muhabiri Çin devletinin kontrolü altında bulunan medyanın hiç bir zaman haber yapmayacağı hadiselerin ve diğer şeylerin haberlerini yapıyorlar.
Özgür Asya Radyosu, ABD hükümeti tarafından finanse edilen, özel, kâr amacı gütmeyen, multi medya haber şirketi olup, Asya’nın kapalı toplumlarına yönelik olarak sansürsüz haber sunuyor. Çin’in yayın ve internet engeline rağmen, Çin, Uygur bölgesi(Doğu Türkistan) Tibet, Kuzey Kore, Vietnam, Kamboçya, Laos ve Burma’da bu bölgelerde yaşayan insanların dilleri ile (dokuz dilde) yayın yaparak kitlelere ulaşmakta.
Editör yardımcısı Memetcan Cuma (45) üç kardeşinin gözaltına alındığını veya tutuklandığını söylüyor. Diğer üç kardeşinin de tutuklanmış olabileceğinden korktuğunu belirtiyor. Dul ve yardıma muhtaç annesinden ise haber alamıyor. “Beni teselli eden tek şey zulme uğrayanların sadece benim kardeşlerim olmaması. Her Uygur hedef tahtasında. Biz Uygurların sesi olmasak başka hiç kimse kalkıp Uygurlar için mücadele etmez.”
Şöhret Hoşur (53) siyasi yazılarından dolayı soruşturuma ve takibe uğraması üzerine 20 yıl önce ülkesinden yurt dışına kaçtı. Kardeşlerinden birinin hapse gönderildiğini ve 78 yaşındaki annesinin de kısa süre önce gözaltına alındığını belirtti.
Şöhret Hoşur: “Çoğu kişi neden gözaltına alındığını bilmiyor, benim ailem için ise gözaltına alınmasnın sebebi çok açık” diyor.
Özgür Asya Radyosu’nun Uygur Servisi’nde 17 yıldır çalışmakta olan Gülçehre Hoca, başarılı kariyerini, evini, ailesini, arkadaşlarını ve sevenlerini ardında bıraktığına işaret ediyor. “Fedakârlıkta bulunmamız gerekiyor. Özgürlük bedelsiz olmaz.” Hoca’nın yaşlı annesi ve babası geçen Mart ayında serbest bırakıldı.
Kurban Niyaz (47) lisansüstü eğitimi için ABD’ye geldi ve ABD’de kaldı. Özgür Asya Radyosu’nda çalışmaya başlar başlamaz 2017 Mayıs’ında Çin devlet güvenlik görevlileri tarafından tutuklanan küçük kardeşi dahil olmak üzere, Çinli yetkililerin Sincan’daki aile üyelerinin hemen hemen tamamını göz altına alarak Toplama Kamplarına hapsettiğini ifade ediyor.
1999 yılından beri Özgür Asya Radyosunda çalışan Celil Kaşgarlı (53) erkek kardeşinin, baldızının ve birçok kuzeninin gözaltına alındığını belirtti. Celil Kaşgarlı, Çin’in Sincan’daki Uygurlara karşı olan kötü tutumunu ortaya çıkarmak için yaptığı çalışmalarla gurur duyuyor ve Uygur akrabalarının birçoğunun, kendisinin Amerika Birleşik Devletleri’nde sahip olduğu temel hak ve özgürlüklere sahip olmadığının da farkında. “Burada halkımıza biraz ifade özgürlüğü hakkında bilgi verme ve Bölge’deki Uygurların ne yaşadığını anlatma şansımız var. Uygur halkının daha önce böyle bir imkanı hiç olmadı .”
Eset Süleyman (48), erkek kardeşlerinden birinin ve diğer bazı yakınlarının Sincan’da gözaltına alındıklarını düşünüyor. Annesini yakın zamanda kaybetti.
Süleyman, annesine nerede çalıştığını söylememiş; oğlunun nerede çalıştığını üç polis memuru kapısını çalınca ve polisler “Amerika’da yaşayan oğlun Çin’in aleyhinde muhabirlik yapıyor” dediklerinde öğrenmiş. Polis memurları Süleyman’ın bu işi yapmayı bırakmadığı sürece sonuçların hiç iyi olmayacağını söyleyerek uyarıda bulunmuşlar.
Süleyman, “Bu benim üzerimde çok büyük bir baskı ama benim işim bu, durmam mümkün değil” diye ekliyor.
ABD Başkan Yardımcısı Pence, Dışişleri Bakanlığı’nın geçen Temmuz’da ilki düzenlenen Din Özgürlüğünü Geliştirme toplantısında kendisini dinleyen uluslararası kitleye “ABD geçmişte din özgürlüğünden yana olmuştur, bugün de din özgürlüğünden yanadır ileride de her daim din özgürlüğünden yana olacaktır” sözleriyle seslendi.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın güncel İnsan Hakları Raporları, Çin’in terörizmle mücadele kisvesi altında son derece baskıcı güvenlik önlemlerini uygulamaya koyduğuna ve barışçıl siyasi ve dini görüşlere sahip kişileri tutukladığına, gözaltına aldığına ve tacizlerde bulunduğuna işaret etmektedir.
Kaynak : U.S. Mission of Turkey / Haberler,
Etiketler: Çin » Dünya » etnik Çatışma » Genel » Haber » Siyaset » SoykırımBENZER HABERLER