EY TÜRK – İSLAM ALEMİ ! ÇİN’İN CİNAYET VE SOYKIRIMLARI KARŞISINDA NERELERDESİNİZ ?
Afrasyap
- Neredesiniz ey Türk İslam Alemi?
- Doğu Türkistan konu olunca neden bu kadar sessiz pasif kalıyorsunuz?
- Çin emperyalizminin gücünden mi çekiniyorsunuz?
- Yada ekonomik çıkar yüzünden mi bu kadar suskunsunuz?
- Şu an Hıristiyan Batı ve ABD. yönetimleri, Parlamentoları ve Avrupa Birliği cılız de olsa Çin’e dur demeye ve insanlık dışı cinayet ve soykırım uygulamalarına tepki vermeye başladı ama ya siz?
Şimdi, Doğu Türkistan’dakı akıl almaz zulüm ve baskının ne safhalara ulaştığına kısaca göz atalım!
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, Uluslar arası Af Örgütü(İA) İnsan Haklarını İzleme Örgütü(HRW) raporlarına da yansıyan özet bilgiler şöyle:
- ÇKP-Faşist İşgal yönetimi en insanlıkdışı.en alçak ve en gaddar Nazi yöntemleri kullanarak Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur,Kazak, Kırgız, Özbek, Tatar ve diğer Müslüman Türk halklarını dinlerinden çıkmaya ve ateist olmaya zorluyor. Türk – İslam değerlerine ait her şey ve fiile yada bölücülük yaftasıyla eziyor.
- Doğu Türkistanlıların kendi ana dillerini öğrenmelerini,konuşmalarını yazma ve okumalarını yasaklıyor. Buna karşılık onları Çince konuşmaya,Çinliler gibi giyinmeye, helal haram kavramlarını terketmeye ve domuz eti yemeye zorluyor.
- Müslüman TÜrklere Çin faşizmi ile Han Şövenizminin kaynağı ve fikir babası olan Çin’in Karanlıklar filozof Konfüçyüs öğretilerini Çince ezberlemeye ve onun heykeli önünde eğilmeye zorluyor.Zulmün,baskının ve soykırımın sem.olu olan kızıl renkli Çin bayrağına saygı göstermeye ve onu zorla öpmeye ve tüm ev ve iş yerlerine asmayı zorunlu kılıyor.
- Yüzlerce yıllık Türk İslam mimarisi özelliklerini taşıyan her türlü Cami,ibadethaneler,Medreseler ve evler “dönüşüm ” adı altında yıkılarak yok ediliyor. Bu suretle bu topraklardaki Türk ve İslam izleri siliniyor.
- Kutsal kitabımiz Kuranı Kerim başta olmak üzere dini içerikli kitaplar ile hertürlü basılı,sesli ve görsem materyaller ve yayınlar evlerden zorla toplanarak meydanlarda topluca yakılarak imha ediliyor.
- Türkçenin Uygur,Kazak,Kırgiz ve diğer lehçeleri ile önceden yayınlanmış Fen bilimleri,tarih ve edebiyat başta olmak üzere bütün Türkçe kitaplar toplatılarak imha ediliyor.
- Çin anayasasının hukuki güvencesi altında ilan edilen Sözde Uygur Özerk Bölgesinin özerklik yasası hiç bir şekilde icra edilmiyor.Bu yasa ile verilen bütün siyasi,ekonomik ve idari hakların uygulamada icra edilmesinin isteyen Uygurların vicdanı Dr.İlham Tohtı gibi aydınılar Bölücülük suçlaması ile tutuklanıyor ve ağır ve ömür boyu hapis cezalarına çarptırılarak hukuksuz bir şekilde cezalandırılıyor.
- Çin işgal yönetimi kendi anayasası ve sözde Vzerk bölge yasalarını yasa dışı bir şekilde ihlal ediyor ve çiğniyor.Bu suretle hukuki olarak anayasal bir suç işliy0r.
- Ağustos 2016 tarihinde Pekin’in Urumçi’ye atadığı ÇKP genel Sekreteri Çin Çuvenggou bir biri ardına aldığı baskı,zulüm,insanlık dışı cinayek ve etnik soykırım uygulamaları ile bu ülkenin tarihi sakinleri ve gerçek sahipleri olan Türkleri bir an önce toptan yok etmek istiyor.
- Tibet’teki acımasız ve vahşı uygulamaları ile Tibet Canisi olaraak tarihe geçen ÇKP Faşizminin Doğu TÜrkistan’daki mutlak diktatörü Çin, ülke genelinde kurduğu “Eğitim Merkezleri” adını verdiği asalında ise,Hitler Almanyasının Nazi Ölüm kamplarından daha kötü olan Çin Nazi Kamplarına şimdiye kadar en az 2 milyon Doğu TÜrkistanlı Müslüman Türkü hapseetmiş bulunuyor.
- Bu Çin Nazi Kamplarına kapatılan.erkek,kadın genç ihtiyar ve çocuklara her türlü maddi ve manevi işkenceler yapıyor.Onları aç ve susuz bırakarak,tuvalet ihtiyaçlarını engelleyerek pislik içinde tutarak onları etnik olarak aşağılıyor ve önce manen daha sonra ise,maddi olarak yok olmaya mahkum ediyor.
- Doğu Türkistanda mevcut 25 bin camiden en az 20.binin çeşitli bahaneler ve gerekçeler ile yıkıldığı ortadan kaldırıldığı tahmin ediliyor. Ayakta kalanların ise,amaç dışı kullanıldığı ve Çin nazi Kamplarına dönüştürüldüğü ve insanların bir an önce ölmesi için birer İşkencehaneye dönüştürüldüğü beliritiliyor.
- Yıkımdan kurtulan Cami,Mescit ve ibadet yerleri ile dinii mekanların bir kısmı ise,ülkeyi Çinlileştirme amacı ile göçmen olarak getirilen etnit Çinlilere işyeri olarak tahsis ediliyor.Her şehir ve kentte ise,1-2 tane dini mekan ziyaretçilerin gözlerinii boyamak için açık tutuluyor veya müze olarak bırakılıyor.
- Bağımsız kaynakların tahminlerine göre ülke’de din adamı, okumuş kişiler ,aydınlar ile halka önderlik edebilecek 60 bin kişi Çin Nazi Kamplarına kapatılmış olup,bunlardan Abdulhamit Damollam ve Muhammed Salih Damollam gibi onlarca din alimi ve aydının hayatını kaybetmeye başladığı bildiriliyor.
- Geçtiğimiz aylarda Kuran Kerimi Çin yönetiminin izniyle Uygur Türkçesine çeviren 80 yaşındaki Muhammed Salih Damollam Kapatıldığı Çin Nazi Kamplarında kendisine yapılan işkencelere dayanamayarak şehit edildi. kampında işkenceyle şehit edildi,Halbuki adı geçen İslam alimi bir ömür Çin’in değişik kurumlarında ve hatta gösteriş amaçlı açılan sözde Urumçi İslam Enstitüsü’ünde dekanlık da yapmıştı.
- Kaşgar Eyidgah Camisinin imam Hatibi Abduşukur Damolla Hacım geçtiğimiz ay içerisinde tutuklanmış ve 20 yıl hapse mahkum edilmiştir.
- Hanımların dini inançlarına uygun olarak giyinimeleri ve dışarıda gezmeleri yasaklanmıştır.Görüldüğü yerde İşgal Polislerince tutuklanmakta ve tesettürlü kıyafetleri makaslanarak imha edilmekte ve kendileri de Çin nazi Kamplarına Eğitim için gönderilmektedir.
- Sakal bırakan 45 yaşından küçük erkekler ile erkeklerın sakalları aşağılanarak ve hakaretler edilerek sakalları kesilmekte ve zindanlara atılmaktadır.
- Çin genelinde geçtiğimiz yıllarda doğum kontrol uygulaması esnetilmesine rağmen,Doğu Türkistan’da aynı şiddetle devam ettirilmektedir. Türklere en fazla 2 çocuk sahibi olma uygulaması devam ettirilmektedir.Aykırı olarak hamile kalan annelerin çocukları zorla kürtaja tabi tutulmaktadır.
- Çin Nazi kamplarına kapatılan milyonlarca Müslüman Türk her gün ‘’Ben müslüman değilim,Ben Uygur değilim.Ben Çinliyim ve ben ateistim.” sözlerini yüksek sesle söylemeye zorlanmaktadır.
- Anne ve babası Çin işgal yönetimince Nazi Kamplarına kapatılan ailelerin kimsesiz ve ortada kalan küçük çocukları ailesi bakımsızlığa terk edilmektedir.Yakınlarının yanına alma talepleri geri çevrilmektedir.
- Çin yönetimi tarafından özellikle ve zorla sahipsiz ve ortada bırakılan bu masum Türk Çocukları daha sonraları merkezi Çin’e götürülerek Çinli ailelere evlaatlık verilmekte ve birer Çinli olarak yetişmeleri hedeflenmektedir.
- Ortada zorla kimsesiz ve esahipsiz bırakılan veya merkezi Çin’e zorla götürülen bu Türk çocuklarının bir bölümü etnik Çinli , organ Mafyasının ticari hedefi olmakta ve organları zorla çıkarılarak fahiş fiyatlarla satılmaktadır.
- Çin işgal yönetimi için Müslüman Türklerin Nazi Kamplarına akapatılması için cinsiyet.yaş ve hastalık gibi insani ve vicdanı değerlerin hiç bir önemi ve endişesi bulunmamaktadır.70 yaşındaki yaşlı yaşlı ana ve babalar,dedeler ile küçük çocuklar dahi bu Çin Nazi Kamplarına kapatılabilmektedir.
- Doğu TÜrkistan’da Çin işgal ve esareti altında yaşayan hiç bir Müslüman Türkü geleceğinden emin değildir.Her kes her zaman ve her mekanda tutuklanabileceği Çin Nazi Kamplarına kapatılabileceği tehdidi endişesi ve korkusu içinde yaşamak zorunda bırakılmıştır.
- Çinli işgalcıların en aşağılık en alçak uygulamalarından biri de “İkiz Aile ” oluşturmak uygulamasıdır.Eşleri Çin Nazi Kaamplarına kapatılan ailelerin evlerine kadın ve erkek etnik Çinli devlet Memerları aile ile birlikte yaşamaları için görevlendirilmektedir.
- ÇKMP_Faşist İşgal yönetiminin bu insanlık dışı ve alçak uygulaması yüzünden bazı hanelerde cinayetler meydana gelmekte ve bazı aileler topluca intihar girişiminde bulunmaktadır.
- Türklerin asimilasyon ve soykırımının bir an önce gerçekleştirilmesi için etnik Çinlilerle Müslüman Türklerin evlenmeleri sosyal ve ekoromik teşviklerle özendirilmketedir. Bu şekilde karışık evlenenlere önemli miktarda para ödülü verilmektedir.
- Müslüman Uygurlar ateist etnik Çinlilerle ikiz aile adı altında alçakça ve adice birlikte ve dost olarak yaşamaya zorlanıyor.
- ÇKP_Faşist İşgal yönetimi Doğu Türkistanı adeta gizli kamera ağıyla donatarak yüz tanıma sistemiyle herkesi izliyor.
- Tüm Müslüman Türklerin kanalarını zorla alarak DNA verilerini kayıt altına alıyor. Çin’in bu DNA örnekleri ve bilgileri ile Türklere gizli olarak soykırım uygulamasından şüphe ediliyor. Son günlerde ani ve toplu ölümler yaygın hale gelmesi bu şüpheleri güçlü hale getiriyor.
- Kaybolan binlerce Uygur çocuğun cesetlerinin bulunduğu bu cesetlerin organları çalınan Uygur çocuklarına ait olduğu tahmin ediliyor.
- Uygurların organlarının Çin devletince ticari amaçla kullanıldığı biliniyor. Bu durum bizzat Çin medyasına da yansımış bulunuyor.
- Müslüman Türklerinin toptan yok edilmeleri için yeni yöntemler ve pratik ve ucuz öldürme şekilleri için bilimsel ve AR_GE çalışmaları yapıldığı belirtiliyor.
- Ellerindeki Pasaportları zorla alınan Türkler geriye dönük ve daha önceki yıllarda Türkiye,Dubai,Suudi Arabistan ve Pakistan gibi Müslüman ülkelere seyahat ettikleri için en az 10 yıldan başlamak üzere ağırhapis cezalarına çarptırılmaktadır.
- Çin işgal yöretimi, Mısır’a eğitim için gelen öğrencileri 2017 yılında ülkeye geri dönmeye çağırdı,Geri dönmek istemeyenleri ise Mısır hükümetine baskı yaparak ve bu ülkeye yolladığı Çinli polisler aracılığı ile zorla geri götürdü.Bunlar ülkelerine döner dönmez Çin Nazi Kamhlarına kapatıldı.Bir çoğu bu kaamplarda katledildiler.Onlarca Uygur öğrencinin ise akibetlerinden haber alınamamakta ve kayıp durumdadırlar.
- Çin yönetimi diasporada yaşayan Uygur Türklerini tehdit ve şantajla bir birleri hakkında kendilerine bilgi vermeye ve bir birlerinin aleyhlerine jurnalcılık yapmaya zorlamaktadır.
- Çin’in Doğu Türkistan’daki baskı.zulüm,etnik ayırımcılık.insarlık dışı cinayet ve soykırım uygulamalarını ifşa eden,bunun için çaba sarfeden aktivistleri ve Çin’in protesto eylemlerine katılanları orada yaşayan aile ve yakınları üzerinden şantaj ve tehditle susturmaya çalışmaktadır.
- Doğu Türkistan’da Uygur ve Kazak Türkü aydınlar, bilim insanları,din adamları, akademisyenler, çeşitli sahalardaki sanatçılar, şair yazar ve entelektüeller birer birer tutuklanmakta ve Çin Nazi Kamplarına konulmaktadır.
- Çin’de yürürlükte olan liberal ekonomi politikasından yararlanarak ticaret,imalat ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren iş adamları, varlıklı kişiler sudan bahanelerle tutuklanmakta , kişisel mal ve mülklerine el konulmakta ve bu suretle Uygurlara etnik ekonomik soykırım yapılmaktadır.
- Uygurlara ait şirketler,evler, iş yerleri irtica yaftasıyla kapatılıp Çinlilere verilmekte.Uygurların fakirleştirilerek ve ekonomik olarak yok edilmesi için her türlü önlem ve çareye baş vurulmaktadır.
- Doğu Türkistan,21 yüzyılın bilim ve teknoloji çağında dünya’ya kapatılmış ve izole edilmiştir. Her türlü ziyarete kapatılmıştır. Tecrit edilmiş ve açık hava hapishanesi konumuna dönüştürülmüştür. Bu ülkedeki baskı,zulüm,etnik ayırımcılık ve soykırım uygulamaları ile bu ülkede olup bitenler hakkında sağlıklı bilgi almak mümkün değildir.
Etiketler:
Çin »
Din »
Dünya »
Ekonomi »
etnik Çatışma »
Genel »
Görüş Yorum »
Gündem »
Makale Analiz »
Röportajlar »
Siyaset