Son Dakika
Hindistan ve Çin şu an birbirinin direncini sınıyor ve ilk kıvılcımı kimin çakacağını bekliyor. İki ülke de bu ihtilafın nihai neticesinin Güney ve Güney Doğu Asya’daki devletlere de bir mesaj verdiğinin farkındalar.
Uygur Haber Ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
Hindistan ve Çin orduları yaklaşık iki aydır, silahlarını birbirlerine doğrultmuş vaziyette ateş etmek için çıkacak en ufak bir kıvılcımı bekliyor. Sebebi ise Hindistan’da Doklam, Çin’de ise Donglang ismiyle bilinen Çumbi Vadisi… Gerginlik, Haziran ayı ortalarında Çin, Hindistan’ın kuzeybatı eyaleti Sikkim ve Himalaya krallığı Bhutan üçgeninde yer alan bir bölgede Pekin hükümetinin bir sınır yolunu genişletme teşebbüs ve tasarrufuyla başladı.
Bu tartışmalı toprak parçası hususunda Bhutan’dan yana tavır alan Hindistan, Çin’in bu yol inşaatını durdurması için askerlerini bölgeye sevk etti. Bhutan’ın dış politikası, savunması ve ticaretinde asıl söz sahibi olan Hindistan. Hindistan’ın bu hamiliği 1949’da iki ülke arasında imzalanan ve 2007’de tekrar müzakere edilip güncellenen “Dostluk Paktı”na dayanıyor. Nüfusu bir milyonu bile bulmayan bu küçük Himalaya krallığının Çin’e karşı koyabilecek bir ordusu yok.
Yeni Delhi hükümeti, Çin’in bu yol inşaatıyla Hindistan için stratejik ehemmiyeti bulunan ve kuzeybatıdaki yedi eyaleti Hindistan’ın geri kalanına bağlayan Siliguri Koridoru’na (Tavuğun Boynu) nüfuz etmesinden endişeleniyor. Kuzeybatı Hint eyaletlerini, ülkenin kalanıyla bu dar şerit kavuşturuyor. Pekin tarafıysa burasının kendi toprağı olduğunu ve meselenin Çin ile Bhutan arasında olup Hindistan’ın bu meselede bir salahiyeti olmadığını iddia ediyor. Çin ve Hindistan arasında, vaktiyle iyi tarif edilmemiş sınırlar üzerine uzun yıllardır devam eden ihtilaflar mevcut. Sonuncusu da ilk değil, bir diğer ifadeyle.
1962 yılında iki güç, neticesinde Çin’in 38 bin metrekarelik Hint toprağını işgal ettiği şiddetli bir savaşa girişti. 1967 senesinde ise bu defa Çumbi Vadisi’ndeki Nathu la ve Chola la çatışmaları yaşandı. Çatışmalar Hindistan’ın lehine neticelendi.
Hindistan, Çin’in Doklam üçgenindeki mevcut statükoyu değiştirme niyetinde olduğunu ve Pekin’in, Bhutan ve Myanmar’la çakışan sınırların bu ülkelerin karşılıklı rızasıyla çözülmesi gerektiğine hükmeden 2012 Çin-Hindistan Antlaşması’nı ihlal ettiğini ileri sürüyor.
Pekin, müzakerelerin başlaması için Hindistan’ın askerlerini Donglang’dan çekmesini şart koşuyor. Yeni Delhi tarafının talebi ise her iki tarafın da askerlerini, krizden önceki mevkilerine çekmesi. Hindistan Ulusal Güvenlik Danışmanı (NSA) Ajit Doval’ın geçtiğimiz hafta Çin’i ziyareti de krizin halline bir çare olmadı. Doval ayrıca Cuma günü Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve diğer devlet ricaliyle de görüştü.
Hindistan’ın asker sevkine Çin’in misillemesi, Sikkim’deki dağ geçidi Nathu la’yı kapatmak oldu. Tibet’te bulunan ve Hindu, Budist ve Jainlerin kutsiyet atfettiği Kailaş Dağı’na gitmek için Hintli hacılar bu geçidi kullanıyordu. Bu seneki hac ziyaretlerinden mahrum kalan Hintli hacılarda haliyle büyük bir hoşnutsuzluk ve hüsran hasıl oldu.
Hindistan son yıllarda bu sınır üçgeninde ciddi gelişmeler kaydetmişti. Asya’nın bu iki askeri ve nükleer gücü arasındaki mevcut tansiyon, bir sınır ihtilafının çok ötesinde. İki taraf da şu an birbirinin direncini sınıyor ve ilk kıvılcımı kimin çakacağını bekliyor. İki ülke de bu ihtilafın nihai neticesinin Güney ve Güney Doğu Asya’daki devletlere de bir mesaj verdiğinin farkında. Çin, ayağını yere sağlam basarak ve ikili bir sınır anlaşmazlığında Hindistan’ı yabancı bir askeri müdahil olarak resmederek gelecekte Bhutan’la yapacağı sınır müzakerelerinde Hindistan’ın rolünü kısıtlamak istiyor.
Meseleyi yakından takip edenler, Çin’in bu saldırganlığına sebep olarak Hindistan’ın Güney Çin’deki ihtilafta Vietnam ve diğer ülkelerden yana durmasını gösteriyor. Pekin hükümeti, Güney Çin havzasının dışındaki ülkelerin, bölgedeki ihtilafa karışmaması gerektiğini serd ediyor.
9 Haziran tarihinde, Çin’deki bir düşünce kuruluşunda çalışan analist Long Xingchun hükümet yanlısı gazete Global Times’da, Hindistan’ın Çimbu’daki yol inşaatını durdurmak için askerlerini sevk etme mantığının aynı şekilde Keşmir’e uyarlanabileceğini; Pakistan’ın talebiyle “üçüncü bir ülkenin” Keşmir’e girebileceğini yazdı. Xingchun’un bir diğer dikkat çekici ifadesi de şuydu: “Hindistan’dan Bhutan’ın topraklarını savunması talep edilseydi bile, bu ancak Bhutan’ın kendi tanınmış toprakları için olurdu; ihtilaflı topraklar için değil…”
Çin’in son sınır anlaşmazlığında tansiyonu artırmasının, Hindistan’ın Pekin’de gerçekleşen “Uluslararası Kuşak ve Yol Forumu”na katılmayı reddettikten sonra gelmesi ise bir diğer enterasan detay. Egemenliğinin tehdit edildiğini gerekçe gösteren Hindistan, Çin’in meşhur Tek Kuşak, Tek Yol (OBOR) projesinin bir kolu olan ve ihtilaflı Keşmir’in bir parçası mahiyetindeki Gilgit-Baltistan geçmesi planlanan Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’na (CPEC) şiddetle karşı çıkıyor.
CPEC için yaptığı hacimli yatırımlardan sonra Çin, yakınlarda “Kuzey İndus Çağlayanı” (North Indus Cascade) adında milyarlarca dolar değerinde bir projeyi daha imzaladı. Buna göre Çin, 22000 megavatın üzerinde enerji üretmesi beklenen beş hidrolik güç santrali inşa edecek. Bu santrallerin ikisi (Bunji ve Diamer Bhasha) Keşmir’deki Gilgit-Baltistan’da bulunuyor.
Çin ve Hindistan farklı siyasetler takip eden iki ülke. Hindistan ABD, Japonya, Vietnam ve Avustralya gibi ülkelerle stratejik ortaklıklar kurmuş bir ülke. Hindistan gibi bu devletler de Çin’in Asya’da yükselen hakimiyetinden rahatsız. Hintli devlet adamları, Çin karşısında tek taraflı olarak geri adım atmalarının Nepal, Sri Lanka, Bangladeş ve Vietnam gibi ülkeleri fazlasıyla rahatsız edeceğini çok iyi biliyor. Şuna hiç şüphe yok ki bu sınır çekişmesinin asıl sebebi, Pekin ve Yeni Delhi’nin Asya’daki güç rekabeti.
Kaynak : http://www.yeniakit.com.tr/haber/hindistan-cin-bhutan-ucgeninde-olup-bitenler-365938.html ( Worldbulletin’den çeviren: Mustafa Doğan)
Etiketler: Çin » Dünya » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Makale Analiz » Röportajlar » Siyaset