Son Dakika
Diasporada’daki Doğu Türkistan milli hareketinin en üst şemsiye organı ve Almanya merkezli Dünya Uygur Kurultayı,Türkiye Dışişleri bakanı Mevlüüt Çavuşoğlu’nun geçtiğimiz hafta içerisinde Pekin’e yaptığı resmi ziyaret sırasında Çin Dış Bakanı Wang’in söylemlerine karşı bir açıklama yaptı. Dünya Uygur Kurultayı yaptığı açıklamada Çin – Türkiye arasındaki güvenlik işbirliği ile ilgili Pekin’de yapılan ortak basın toplantısında sarfedilen sözlerin den Uygur Türkü mültecilerin hukuki haklarını ihlal etmemesi gerektiğini açıkladı.
Dünya Uygur Kurultayı sözcüsü Dilşat Raşit, “Türk Dışişleri Bakanı’nın yorumları bizde şaşkınlık ve endişe yaratmıştır. Çin’in amacı Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlara ekonomik baskı uygulamak ve siyasi haklarını kısıtlamaktır . Ancak umarız, Türkiye Hükümeti tarihi din ve kan kardeşleri olan Uygur Türklerinin hak ve hukuklarının korunması noktasında onların yanında olmaya ve şimdiye kadar olduğu gibi destek vermeye devam edecektir.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Tarihi Bir Çıkış : “Urumçi’de Olanlar Adeta Bir Soykırımdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2009 yılında Başbakanlık görevini yürütmekte iken, Çin yönetiminin 05 Temmuz 2009 tarihinde Doğu Türkistan’in başkenti Urumçi’de yaptığı etnik saldırı ve katliam için G20 Zirvesi için bulunduğu Roma’da tarihe not düşen bir açıklama yapmış “Urumçi’de olanlar adeta bir soykırım” ifadesini kullanmış ve bu Çin etnik katliamını kınamış ve tepki göstermişti. Başbakan Erdoğan’in bu ifadesi Pekin’de tepkiyle karşılanmıştı. Ayrıca, Türkiye’nin 2015’te Doğu Türkistan’daki baskı,zulüm ve soykırım uygulamalarından kaçarak Tayland’a sığınan ve bu ülke yönetimince gözaltına alınan ve Çin’in iadelerini talep ettiği Uygur Türkü mültecilere sığınma hakkı tanıması da, iki ülkeyi bir kez daha karşı karşıya getirmişti.
Türkiye’den ‘Tek Çin’ Politikasına Destek
Ağustos ayının başlarında Pekin’de Mevkidaşı Wang Yi ile görüşmesi sonrası konuşan Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamaları, Doğu Türkistan’daki Uygur Türkleri’yle ilgili anlaşmazlıkları ortadan kaldırmaya yönelik bir adım olarak yorumlandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin tek Çin politikasını desteklediğini söylemiş ve “Çin’in güvenliğini kendi güvenliğimiz gibi görüyoruz. Gerek ülkemizde gerek bölgemizde Çin’e yönelik hiçbir olumsuz faaliyete izin vermiyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Ayrıca,Türkiye Dış işleri bakanı Çavuşuğlu, Çin’in IŞİD’le mücadele ve Suriye’de siyasi çözüm çabalarından övgüyle söz etmişti.
Çin Dışişleri Bakanı Wang da, iki ülke arasındaki ilişkilerin merkezinde terörle mücadele ve güvenlik alanında işbirliğinin olduğunu öne sürmüştü.
Ankara ile Pekin arasındaki ilişkiler, Türkiye’nin Suriye’de Esat rejimine karşı askeri eylemleri ve Uygur mültecilere ev sahipliği yapması nedeniyle uzun zamandır gergin bulunuyordu.
İnsan Hakları Örgütleri Çin’i Suçluyorlar
İnsan hakları örgütleri, Çin’in resmi açıklamalarına göre sayıları 10 milyonu bulan Uygur Türklerine karşı dini ve kültürel baskı uygulayarak, nefret ve radikalleşme döngüsü yaratmakla suçluyor. Pekin hükümetinin Şincan Özerk Bölgesi diye adlandırdığı Doğu Türkistan’da son yıllarda yaşanan şiddetli çatışmalarda, yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Pekin yönetimi bölgeyi hala yoğun güvenlik önlemleri altında tutuyor.
Baskı ve şiddet olayları nedeniyle binlerce Uygur Türkü de çeşitli yollardan ülkelerinden kaçıyor ve Türkiye’den sığınma talebinde bulunuyor. Çin,ülkelerinden kaçan bir kısım Uygurların Ortadoğu’daki çatışma bölgelerine giderek savaştıklarını bunların el Nusra Cephesi ve IŞİD gibi örgütlere katıldıklarını öne sürüyor.
Çin, müttefikleri Rusya ve Suriye’den, ülkeye dönüp eylem yapabilecek Uygur militanlarla ilgili istihbaratı kendisi ile paylaşmalarını istiyor.
Kaynak : http://tr.b2.mk/news/?newsid=1al
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Eğitim » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Haber » Röportajlar » Siyaset