Son Dakika
Ömür ÇELİKDÖNMEZ
Türkiye Türkleri; Anadolu Selçuklu Devletine yönelik savaşları nedeniyle Cengizhan ve mirası devletlerine pek sıcak bakmaz. Aslında Moğolları başımıza bela eden de Celalettin Harzem Şah’tır. Buna rağmen Türkiye’de sevilir ve hatta Namık Kemal’in adı geçenle ilgili tiyatro eseri de mevcuttur. Namık Kemal’in ağır bir üslupla kaleme aldığı 15 perdelik tarihi tiyatro oyunu, kendi ifadesine göre oynanmak için değil okunmak için yazılmıştı. Harzemşahlar Devleti’nin son hükümdarı Celâleddin Harezmşah’ın hayatını, kahramanlığını ve Moğollara karşı Türk-İslam dünyasını korumak için giriştiği mücadeleyi anlatan eserde Namık Kemal, tarihi olayların gelişiminden sapmaksızın kendi tasavvuruyla olayları ve kişileri işlemiş; Celalettin’in şahsında kahramanlık ve vatanla ilgili yüce duyguları ön plana çıkarmıştır.
Celaleddin Harzemşah’ın mezarı Tunceli’de bulunuyor ve yaşlılar onun yerini Sultan Baba, genç kuşak ise Tujik ( bir rivayete göre burası Tacik/Tüzük) Baba olarak biliyor. Nitekim Eflaki; “Sultan Alaattin Keykubat’ın, Şam meliki Eşref’le birlikte Erzincan Yassı Çimen de Harzem askerlerini yendiğini, Celalettin Harzemşah’ın, Harput tarafına kaçtığını ve Kürtler tarafından öldürüldüğü kaydeder.” savaşta ağır yaralanan Celalettin Harzemşah adamlarından Kırgan/ Kargın aşiret reisine; “Ben fazla yaşayamam. Adamlarımdan gördüklerin olursa haber ver, beni gizlice gömsünler. Mezarımı düşmanlarım bilmesin. Öğrenirlerse benim cesedimi çıkarıp parçalar ve yakarlar” vasiyetinde bulunur. Vasiyetinden dolayı adamları, Celalettin Harzemşah’ın mezarını gizli tutarlar. Bu nedenle ona “Hıdır Sultan” derler. Hıdır; Farsça’da saklanan, gizlenen demektir. Hıdır Sultan da “Saklanan, gizlenen Sultan” demektir.
Şimdi ne Moğollar tarihteki gibi istilacı ne de onların önünden kaçanlar Türkiye’de mevcut? Bu nedenle Arap/Selefi bir tarih perspektifinden günümüzdeki olayları değerlendirmek ve devletlerarası ilişkileri şekillendirmek gibi bir yanılgıdan söz edilemeyeceği gibi Türkiye Moğolistan ilişkilerinin son yıllarda büyük geliştirme gösterdiği de görülebilir
Moğolistan – Türkiye İlişkileri
1911 yılında bağımsızlığını kazanan ve demokratik parlamenter sistemle yönetilen Moğolistan, 1,5 milyon km2‘lik yüzölçümü ve 3 milyonu aşan nüfusuyla, kuzeydoğu Asya bölgesinde, iki büyük komşusu Rusya ve Çin arasında yer alıyor. Ankara ile Ulanbator arasında yüzlerce yıllık bir akrabalık bağı olmasına rağmen Türkiye ile Moğolistan arasındaki diplomatik ilişkiler 24 Haziran 1969’da ancak kurulabildi.
İki ülke arasındaki ilişkiler Ankara’nın 1996’da Ulanbator’da Türk Büyükelçiliği ve 1997’de Ulanbator’un Ankara’da Büyükelçilik açmasıyla hızlandı ve imzalanan yüzden fazla ikili anlaşmayla ilişkiler güçlendi. Moğolistan’da faaliyet gösteren Türk firmalarının gerçekleştirdiği yatırımların toplam değeri 1,3 milyon Dolar civarında. Moğolistan’da 11 Türk sermayeli firmamız mevcut. Türkiye’de ise 2015 Aralık ayı itibariyle 9 Moğol sermayesine sahip şirketin faaliyette olduğu biliniyor. Türk müteahhitlik firmalarınca Moğolistan’da 192,6 milyon dolar değerinde 6 proje üstlenildi. Türkiye’nin, 2004 yılından bugüne kadar Moğolistan’a yapmış olduğu ikili resmi kalkınma yardımlarının toplam tutarı, 88 milyon Dolar.
Türkiye, TİKA kanalıyla Moğolistan’da birçok proje gerçekleştiriyor. Türkiye ile Moğolistan arasındaki ikili ticaret hacminin yıllar boyunca dalgalanmakla birlikte, sürekli Türkiye lehine gerçekleştiği söylenebilir. Ancak 2015’te Türkiye’nin ihracatı 23,1 milyon dolara düşmüş, ithalatı ise 500 bin dolara yükselmiştir. 2016 yılında ihracatı 24,2 milyon dolar olarak gerçekleşirken ithalatı ise 5,2 milyon dolardır. Türkiye ile Moğolistan arasında bir başka bağ Turan Ordusudur. Türkiye Azerbaycan ile birlikte Turan Ordusu kurucularından. Kamuoyunda “Turan Ordusu’nun tam ve resmi adı; “Avrasya Askeri Statülü Kolluk Kuvvetleri” Avrasya Askeri Statülü Kolluk Kuvvetleri (Avrasiya Hərbi Statuslu Hüquq-Mühafizə Təşkilatı / The Association of the Eurasian Law Enforcement Forces with Military Status ) adı altında, Türkiye, Azerbaycan ve Kırgızistan ve Moğolistan’ın yer aldığı bu askeri örgütlenmenin temeli 2011 yılında Ankara’da atıldı. Avrasya Askeri Statülü Kolluk Kuvvetleri (Avrasiya Hərbi Statuslu Hüquq-Mühafizə Təşkilatı / The Association of the Eurasian Law Enforcement Forces with Military Status ) adı altında, Türkiye, Azerbaycan ve Moğolistan’la birlikte Kırgızistan’ın da yer aldığı 2011’de oluşumuna gidilen Turan ordusunun kurucuları arasında. (1)
Moğolistan-Çin Ve Rusya İlişkileri
Moğolistan Çin ve Rusya için olduğu kadar ABD için de önemli. Belki de bu nedenle küresel uygarlıklar dengesini yeniden şekillendirebilecek uzun soluklu bir aksiyon, bütün gözlerin çevrili olduğu Moskova, Şam veya Washington DC’den uzakta, medyanın radarına henüz yeterince girmemiş bir coğrafyada, Orta Asya’da yaşanıyor. Çünkü Orta Asya, tarihin sahnesine hem de ilk seferindeki kadar görkemli olma potansiyeliyle bir kez daha dönebileceğinin işaretlerini veriyor. Bu da küresel güçler arasında Asya’da ‘Büyük Oyun’un yeniden kurulmasına neden oluyor. ‘Büyük Oyun (The Great Game)’, Britanya İmparatorluğu ile Rus Çarlığının, Orta Asya üzerinde 19’ncu yüzyıl boyunca sürdürdükleri etkinlik mücadelesine verilen isim. 1813 Rus – İran antlaşması ile başlayıp, Almanların yükselişi sonucunda yakınlaşan Rus ve İngilizlerin 1907 Konferansı ile sona eren büyük Orta Asya rekabetini anlatıyor bu kavram.
İpek yolu İki din açısından da önemli bir koridor oldu. İslam’ın Asya’daki yayılışı büyük ölçüde İpek yolu üzerinden oldu. 2000 yıl önce İpek Yolunu başlatan asıl güç olan Budizm ise, İpek Yolu üzerinden Hindistan’dan çıkarak Çin’e ve Japonya’ya ulaştı. Bu dev proje çerçevesinde, Çin ve Orta Asya başta olmak üzere Asya, Afrika ve Avrupa’nın birçok noktasında harıl harıl otoyollar, köprüler, demir yolları, enerji santralleri, havaalanları, fiber optik iletişim hatları, boru hatları, limanlar, depolar inşa edilip birbirine bağlanıyor. Pakistan’dan Afganistan’a, Kazakistan’dan Türkmenistan’a, Tacikistan’dan İran’a inşa edilen yeni demiryolu ağları, Rusya üzerinden, Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşıyor. Karasal İpek Yolunun birinci aşamasında Çin’i, kuzeydeki enerji zengini Moğolistan ve Sibirya ile güçlü şekilde irtibatlandıracak demiryolu ağları ve boru hatları inşa edildi. Ardından Çin’i Pakistan üzerinden Hint okyanusuna ve Arap dünyasına ulaştıracak Çin – Pakistan ekonomi koridorunun inşası başladı.
Doğu Türkistan : Çin’in Avrasya Üzerinden Açılma Stratejisinin Merkezi
Yeni İpek Yolunun ana sahnesi hiç şüphesiz Orta Asya. Çin’in ekonomisinin ağırlık merkezini yavaş yavaş doğu ve güney sahillerinden, Batıdaki Doğu Türkistan’a(Şincan’a) taşımasının temel nedeni de bu. Doğu Türkistan, Çin’in Avrupa’ya ve Asya’ya karadan açılma stratejisinin merkezi konumunda. Çünkü bu son derece stratejik bölge aynı anda Rusya, Moğolistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Afganistan, Hindistan ve Pakistan ile sınır komşusu.(2) Moğolistan, iki büyük komşusu Çin ve Rusya’nın yanı sıra, bölgedeki diğer devletler ile de ilişkilerini geliştirmeye önem veren politikalar izliyor. Türkiye ile ilişkilerini oldukça önemsediği Moğolistan’ın 2011 yılında kabul ettiği “Dış Politika Konsepti”nde ABD, AB, Japonya, Güney Kore ve Hindistan’la birlikte Türkiye’yi de “üçüncü komşu” olarak belirtmesinden belli. Moğolistan’ın maden zenginliği ve bereketli toprakları Avrupalı ülkelerin dikkatinden kaçmıyor.
11.02.2011’de Çin, Japonya’ya nadir toprak elementleri ihracatını kısıtlayınca, ABD ve dünyanın diğer ülkeleri alarma geçmişti. Nadir toprak elementleri, LCD televizyonlardan hibrid araçlara kadar pek çok yüksek teknoloji ürünü için temel olan 17 çeşit madenden oluşuyor. Çin, bu elementlerin üretiminin yüzde 97’sini elinde bulunduruyor. AB, Japonya ve ABD başta olmak üzere çok sayıda ülke, bu değerli madenlere olan ihtiyacı karşılamak için Çin’den güvence aramanın yanı sıra yeni alternatifler arayışında. Bu ülkelerin alternatif olarak gözüne kestirdiği ülke ise Moğolistan. Moğolistan, Rusya ile Çin arasında bulunan ve 3 milyondan daha az nüfusa sahip olan küçük bir ülke. Ancak dünyanın en büyük nadir toprak elementleri kaynağına sahip az sayıda ülkeden biri. ABD’de George Bush’un başkanlık döneminde Ulusal Güvenlik Konseyi Asya ilişkileri direktörü olan Michael J. Green, nadir elementlerin çıkarılmasının pahalıya mal olabileceğini, ancak Amerika ve Japonya’nın bu konuda Moğolistan ile işbirliği yapmak istediklerini belirtmişti. (3)
Moğolistan’ın Yeni Başkanı Battulga Bir Cengiz Han Hayranı
Moğolistan böyle bir ülke. Daha önce Moğolistan Ulaştırma, Yapı ve Kentsel Kalkınma Bakanı olan, Halk Partili Moğolistan Devlet Başkanı Tsakhiagiin Elbegdorj’un yerine 580 bin oy alarak Demokrat Partiden Moğolistan yeni başkanı seçilen Haltmaagiyn Battulga, Cengiz Han hayranı bir Moğol siyasetçisi. Moğolistan’ın simgesi haline gelen Cengiz Han anıt heykelinin yapılmasında büyük emeği geçen birisi. TİKA Moğolistan Temsilciliğinde Koordinatör yardımcılığında bulunan araştırmacı Turan Can; Haltmaagiyn Battulga’ın Moğol halkınca çok sevildiğini, modern bir savaş sanatı, mücadele sporu ve kendini koruma sisteminden geliştirilen Sambo sporcusu olduğunu, Haltmaagiyn Battulga’ın partisinde Türkiye’de öğrenim görmüş Moğol gençlerin kurduğu Türkiye Mezunları Derneğinden iki kişinin bulunduğunu, yeni başkanın önceliğinin ekonomiyi düzeltmek ve ekonomiyi iyileştirici program geliştirmek olduğu, olduğu, yeni dönemde yeni başkanla birlikte Moğolistan’ın uluslararası ilişkilerde denge politikasını izleyeceğini söylüyor.
Battulga soy adı Moğolcada sağlam miğfer anlamına gelen, Cengiz Han torunu Haltmaagiyn Battulga, meclis yakınında kendisine tahsis edilen ikametgahta yaşamayı reddetti. Moğolistan’ın 1991 yılından bu yana yönetimde olan bütün liderleri Khan Dağı dağlarında sıkı korunan alanlarda yaşadı. Battulga ise Merkez Postanesi önünde küçük bir eve yerleşmeye karar verdi. Devlet başkanı çalışma ofisine sadece 400 metre yürüyerek gidiyor. Başkanlık idaresinde birçok yetkilinin de lüks yaşam ve çalışma şartlarını reddetmesi umuluyor. Zengin yeraltı kaynakları ile bilinen Orta Asya ülkesinde artan işsizlik, devlet kurumlarındaki yolsuzluklar ve Rusya ile Çin arasında tercih yapmaya zorlanma durumu, yeni liderin karşılaşacağı temel sorunlardan bazıları. Haltmaagiyn Battulga 3 Mart 1963 doğumlu. En büyük hobilerinden biri muharebe sporları. Battulga Sambo Dünya Şampiyonası’na üç kez katılarak ve altın, gümüş ve bronz madalya kazandı. Eylül 2006’da kendisinin en büyük finansörü olduğu Moğol judo Federasyonu başkanı oldu.(4)
Bakınız(Kaynaklar)
1- http://www.haberakdeniz.com.tr/yazarlar/omur-celikdonmez/cia-baskani-pompeo-neden-turkiye-de-94m.html
2- Cemal Tunçdemir/ pek Yolu yeniden tarih sahnesine çıkarken/ 13 Mayıs 2017/ http://amerikabulteni.com/2017/05/13/ipek-yolu-yeniden-tarih-sahnesine-cikarken/
3- http://www.dw.com/tr/nadir-metalde-mo%C4%9Folistan-umut-oldu/a-14834847
4- http://www.dunyabulteni.net/orta-asya/403978/mogolistanin-yeni-cumhurbaskanindan-resmi-konuta-red
Kaynak : Kafkaskam.org
Etiketler: Çin » Dünya » Genel » Görüş Yorum » Gündem » kÖŞE YAZARLARI » Makale Analiz » Siyaset