Son Dakika
Ali BADEMCİ ( alibademci@gmail.com )
Ah ah! Çarşamba ve Pazar günleri büyük emek mahsülü şu yazıları yazıyorum; lâkin okuyucu bini bile bulmuyor! Amerikalılar “Li Sheng Uygur Tarihi” başlıklı geçen hafta yazımla ilgili bir radyo programı yapmışlar! Yani onlar görüyor, elleri de uzun, peki biz neredeyiz? Soğuk savaş döneminde Türkistan Tarihi çalışmalarımız ve yazılarımız yine bunlar tarafından defalarca konu edilmişti; ama günümüzde herkes kendi yolunda; yani her şey bitti mi? Türk Cumhuriyetleri 25 yaşında! Peki biz neredeyiz; hamaset bölgesinde! Yaşa Turan çok yaşa! O kadar!
Devasa bir ülke olan Çin Halk Cumhuriyeti’nin Batı ve Kuzey Batı’sına bizim literatür bir oryantalist mukallidliği olarak “Doğu Türkistan” derler! Çinliler ve onların tarih görüşleri “Sonradan elde edilen vatan” anlamında ısrarla “Sinkiang” tabirini kullanırlar ve okullarında da böyle okuturlar! Tabii olarak Çin okulları değil “Uygur Okulları”nı kasdediyoruz! Mutlaka bir ülkenin doğusu batısı vardır; fakat bu coğrafi tanımlamalar bir devlet veya medeniyet istilâhı olamaz! Adından da anlaşılacağı gibi bir tane “Türkistan” vardır; o da Türkler’in “Uluğ” deyimi ile adlandırdıkları büyük Türkistan! Mesahasını tarih ve medeniyet tarihi çizmiştir; Güneyde Himalayalar, Kuzeyde Atlas Okyanusu’na kadar devam eden Sibirya, batıda Ural Dağları! Doğuda Mançurya, Çin ve Türk hududunu teşkil eder ki, burası ile deniz arasında malum “Mongloid” kavimler yaşamaktadır; ki bunların bile Türkler’le müşterek medeniyet unsurları vardır. Japonlar’ın Asya ilgisinin temeli de budur. Koreliler elbette başlı başına XX.yüzyıl siyaset tarihidir!
Tarihte Doğu ve Batı diye ikiye ayrılmış, bölünmüş bir “Türkistan” kaydı yoktur; elbette coğrafya bir etnololoji bilimidir; hatta tersi de doğrudur! Coğrafyaya etnik adları medeniyet ve tarih verir; o sebeble Türkistan deyimini, yazmaya çizmeye çok ilgili olmayan Türkler vermemiştir; bunu tarih bilimi ve sosyoloji belirlemiştir! Batı denilen Türkistan’da birer vilâyet büyüklüğünde 5 Türk Cumhuriyeti vardır; elbette Tacikistan da bunlardan biridir! Olacak ya, doğuda, Çin bölgesinde de güya “Özerk” bir idare içinde 5 vilayet bulunuyor ve buna Çin milliyetçileri “Sinkiang” diyor! Çin şöveni Li Sheng bu beş vilayetin alanını 1.664.900 km.kare olarak ifâde ediyor; doğru sayalım! Bu alanda Türk ana kavimlerinden “Uygurlar” yaşar; lâkin her Türk boyundan insanlar hâlâ bölgenin hâkim rengidir! Nüfusları 60 milyondur. Uygurlar ile Çin hududu 5600 km.’dir, ülke Çin’in altıda birine tekabül etmektedir!
Çinliler’in tarih boyunca Türkler’le mücadeleleri hep bu alan yüzünden meydana gelmiştir; Çin kendi coğrafyası ve tarihi ile hiçbir geçmişi olmayan Kuzeye tecavüz ederken Türkler de vatan savunması yapmış ve zaman zaman Cengiz Han ve Emir Timur’da olduğu üzere Çin üzerine yürümüşlerdir. Asıl Çin “Güney Çin”dir, Türkler hiç bir surette kendilerini koruma refleksinin dışında buralara inmemişlerdir; çünkü inenler daima Çinli’leşmiştir. Tarih kritiği yapılan “Kitabeler” gibi yazılı belgeler çok açıktır! Vatana tecavüz eden Türk unsurlar değil Çin sürüleridir.
Li Sheng’in taze bilgilerine göre Uygur Özerk Bölgesi, 5 Özerk İl, 7 İl, 3 şehir, ayrıca il merkezlerine bağlı 9 şehir 7 Özerk şehir,62 İlçe, 6 Özerk ilçe, 11 Mahalle, 857 kasaba bulunuyor. Anlayacağınız Çin emperyalizmi kendine göre bir idari taksimat yapmış! Fakat başta Urumçi olmak üzere Özerk illerin ahalisi Uygur, adları da Türkçedir! Arap coğrafyacılar Doğu Türkistan’ı “Üç Dağ-İki Havza” olarak tarif etmişlerdir; Altay-Tanrı-Karakurum Dağları; havzalar ise Cungar ve Tarım havzalarıdır! Sadece Tanrı Dağları 2500 km, Altaylar’ın doğuya bakan yüzü 400 km, Karakurum Dağları’nın bu yüzü ise 1800 km.’dir! Aslında uzun uzadıya açıklamaya gerek yoktur; coğrafya adlarından bile bu geniş ülkenin Türk vatanı olduğunu anlarsınız!
Cengiz Han Moğolları’ndan sonra Çin’in bunalımlı tarih devresi, Uygurlar’ın “Hocalar Devri” denilen inkıraz yıllarıdır! Bugün Amerika tıpkı IŞİD hareketinde olduğu gibi “Hocalar Devri”ni dirilterek aklı sıra Çin’i dağıtmak istiyor! O sebeble Rabia Kadir gibi bazı Uygur liderler Amerika’ya yerlemiş; Kadir Türkiye’ye giremiyor, çünkü Çin baskısı var! Avrupa dalga geçiyor; Türkiye’de bilmem kaç Uygur Derneği var! Çocukluğundan tanıdığımız, anası Çukurovalı İsmail Cengiz “Sürgünde Doğu Türkistan Başbakanı”; çalışıyor ama imkânı nedir; devlet elinden tutar mı, bilmiyoruz! Eskilerin âlem yaptığını duyuyor çok üzülüyoruz, acaba doğru mu? 1949 Doğu Türkistan Cumhuriyeti Genel Sekreteri İsa Yusuf Alptekin hareketi bir hayli toparlamıştı. Şimdi Sovyetler zamanında olduğu gibi bu iş Amerikalılar’a kalmış; bizleri Sovyetler’e düşman ettikten sonra işte 1992 tablosu! Çin için de aynı istikamette gidiyoruz; Uygur kardeşlerimiz ne yapsın, belki başka imkânları da yok!
İyi pazarlar efendim.
Kaynak : https://www.ulkucukadro.com/2017/06/dogu-turkistan-davasi-2/
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Eğitim » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Gündem » kÖŞE YAZARLARI » Makale Analiz » Röportajlar » Siyaset