Son Dakika
İngilizce Açıklamanın Tercümesi : ” Çin, Ramazanda zorla yedirme ve içirme politikası uygulayarak can yakıyor ve Müslümanların dini duyguları çiğniyor.”
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Çin’in geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl de işgalı altındaki Doğu Türkistan’da Müslüman Uygur Türklerine karşı oruç ve Ramazan ibadetleri yasaklarının ÇKP.güdümündeki Çin basınında fazla gündeme getirilip propagandasının yapılmadığı ancak bu Ramazan yasaklarının daha sessizce ancak,çok daha sert ve sıkı bir şekilde uygulandığı bildirildi.
Özgür Asya radyosuna konuşan bazı Uygur Aydınlar ile bazı AB.Sivil Toplum Teşkilatları Temsilcileri ve Bölge uzmanları Çin’in bu yıl Ramazan’da Ramazan engel ve yasaklamaları hakkında ÇKP. medyasında geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi fazla yer vermediğini ve bu konuda da fazla propaganda yapmadığını ancak, bu yılkı uygulamalarda çok daha sert ve baskıcı tedbirleri uyguladıklarını dile getirdiler.Uzmanlar Çin’in bu yönteme başvurmasının nedenleri olarak ta , uluslara arası toplumun tepkilerini azaltmak için bu yıldaki Ramazan yasaklarını Çin usulü sinsice ve derinden ve daha acımasız bir şekilde icra ettiklerini belirttiler.
ÇKP.: Yetkilisi : Ramazan yasakları ve Tedbirileri Ramazan’dan Çok Önce Başladı
Özgür Asya radyosuna konuşan Hoten vilayetine bağlı bir Yerleşim Biriminde görevli Uygur asıllı ÇKP. Yetkilisi 2017 yılı Ramazan yasakları ile bu yasaklara ait tedbirlerin Ramazan ayı başlamadan önce uygulanmaya başlandığı ifade ederek şunları söyledi ; “ Bölgemizde Cami ve Mescitlerin kontrolü yerinde ve yeniden gözden geçirildi. Biz ÇKP.’lı Memurlarına talimatla Cami ve Mescit Nezareti ve nöbeti çok önceden başlatıldı.Özellikle Cuma günleri Cami ve Mescitlerin önünde güvenlik tedbirlerini Cuma namazı bitene ve Cemaat dağılana kadar en üst seviyede alınmaya başlandı. Bölgemizdeki en büyük Cami’de Cuma namazı okunuyor ve bu Cami’de 25-300 arasında kişi Cuma namazına katılıyor. Gelenler genellikle orta yaşlı ve ihtiyar kişilerdir. 18 yaşından küçükler ile öğrenimi tamamlamayanların Cuma namazına katılmaları zaten yasak. Öğrenime devam edenler ile 18 yaşından küçüklerin Cuma namazına katılmaları mümkün değil.Onlara izin vermiyoruz. “ şeklinde konuştuğu belirtildi.
Tehdit Altındaki Milletleri Koruma Teşkilatı : Çin Güney bölgelerindeki Uygulamaları Evrensel Hukuk ve Çin Yasalara da Aykırı
Tehdit Altındaki Milletleri Koruma teşkilatı Başkanı Dr. Ulrich Delirous Çin yönetiminin Doğu Türkistan’ın güney bölgelerinde “ 5’te Birilikte Olmak” sloganı ile uygulamaya koyduğu tedbirlerin BM.İnsan hakları sözleşmesi başta Uluslar arası toplum tarafından ortak değer olarak kabul edilen evrensel hukuk ve insan hakları değerleri ile Çin anayasası ve özerk bölge yasalarına da tamamen aykırı ve yasa dışı uygulamalar olduğunu ifade ederek şunları söyledi , “ Çin bu Ramazana ayında Müslüman Uygur ailelerinin oruç tutmalarını engellemek için onların evlerine Polis ve memurları zorla kalmaya zorlaması ve onları nezaret ederek fiili olarak engellemesi Uygur bölgesindeki bu yeni uygulama ve bu bölgedeki insan hakları ve dini özgürlüklerin çiğnenmesi olup,Çin’in bu konuda ileriye dönük olarak ortaya koyduğu yeni bir yöneliştir. Ayrıca, Müslümanların çoğunluğu oluşutrduğu Uygur veya Doğu Türkistan bölgesinde Restoran ve Lokantaların gündüzleri de normal olarak açılmasına zorlanması , Çin polis ve ÇKP.yetkililerinin geceleri evleri kontrol etmesi.,Oruçlu Uygurları tesbit ederek onları cezalandırmaları de yasa dışı ve evrensel normlarıa aykırı uygulamalardır. Bu bölgede Çin’in aldığı bu tedbirler çok daha kapsamlı ve sonuç alıcı ve halledici bir tedbirdir. Çünkü,Çin aldığı bu tedbirler ile Uygur aileleri tehdit ve onlara korku salabilmektedir.
Çin’in Bu uygulamaları Orwell’in “1984” Ramanını Anımsatıyor : Ben Çin’in bu sıra dışı tedbirlerini hatırladığımda Gerge Orwell’in ünlü Kurgu romanı “ 1984 “ adlı eseri aklıma gelmektedir. Çin’in bu ve benzeri uygulamalarını bu eserden esinlenerek aldığını düşünüyorum. Çin’in bu uygulamaları ile bende bıraktığı kanaat budur. Çin’in bu yeni uygulamaları Çin’in Doğu Türkistan’daki insan hakları hukuk ve dini özgürlüklerin çiğnenmesi yolundaki icraatlarının yeri bir aşaması olduğunu düşünüyorum.”Şeklinde konuştu.
Uygur Aktivisit Rahime Mahmut : Çin’in Ramazan Yasakları ve Diğer Uygulamaları Akıl ve Mantık Dışıdır.
İngiltere’de yaşayan Doğu Türkistanli İnsan hakları aktivisti ve Sanatçı Rahime Mahmut,Çin’in Doğu Türkistan’daki Ramazan yasakları ile insanlık dışı uygulamalarını şöyle değerlendirdi ; “ Çin yönetimi dini duyguları çok güçlü değilken aniden namaz kılan,içki ve sigarayı bırakan veya inanç noktasında hayatında değişim yaşayan Müslüman Uygurların bu durumunu dahi “Aşırı Radikalizm” olarak tanımlamakta ve bunun nedenlerini öğrenmek için tutuklamakta ve sorgulamaatadır. Bu uygulama mantığa Uygun ve kabul edilebilir olarak görülebilir. Ancak,normal olarak kendi köyünde kendi halinde yaşayan bir Köylü’yü veya her hangi bir Müslüman Uyguru Oruç tuttuğu ve Ramazan ibaretlerini yerine getirdiği için yanı bir insanın inanç ve dini değerler noktasında Allah ile kendi arasında olması gereken bir ilişkiyi sorgulaması ve bunun için kişiye soruşturma açması akıl ve mantık dışı bir uygulamadır ve ayrıca bir zulümdür. Bir devletin vatandaşlarının bu kadar basit ve normal inanç tarzı ile hayat tarzına müdahalesi kabul edilebilir bir tutum asla değildir. Benim şahsen bu durumu mantiksel olarak kabul etmem asla mümkün değildir. Ayrıca,başkalarının da bunu kabul etmesinin düşünülemiyeceğini tahmin ediyorum. düşünüyorum.”şeklinde değerlendirdi.
Öğrenciler İdeolojik ve Psikolojik Baskı’ya Maruz Bırakılıyor
Bölgeden gelenlerin ifadelerine göre,Hoten’in Karakaş İlçesinde bu ilçede öğrenim gören ve ya başka yerlerdeki okullara devam ederken, Okulların tatil olması üzerine evlerine dönen öğrencilerin Ramazan’da Siyasi eğitim kursları ile Siyasi Propaganda faaliyetlerine ve spor yarışmalarına zorla tabi tutulmakta olduğunu bildiriyorlar.
Uzmanlar : Çin’in Bu Uygulamaları Hitler Almanyası’nın NAZİ Zulmünü Hatırlatıyor
Uzmanlar,Çin halk Cumuhuriyeti olarak tanımlanan ve ÇKP.Partisi diktatörlüğü tarafından yönetilen Çin’in İşgali altındaki Doğu Türkistan,Tibet ve Güney(İç) Moğolistan bölgelerindeki bu uygulamalarının akıl ve mantık dışı olduğu kadar uluslar arası toplum tarafından istihza ve gülünç olarak karşılandığı belirterek,”Çin’in bu uygulamaları Faşist Almanyasının NAZİ SS:lerinin Yahudileri Temerkuz ve Çalışma kamplarına kapatarak zorla çalıştırırken,bu ölüm kamplarının görkemli kapılarına “Çalışma Özgürlüktür.” Lanetli sloganını hatırlatıyor. Hitler’in ölüm kamplarındaki bu zavallılara yaptığını bugün Çin işgal yönetimi işgal altında tuttuğu Çinli olmayan bölgelerdeki insanlara aynısını uyguluyor. Çin bu baskı,zulüm,etnik ayırımcılık,dini ve ırkı soykırım, vahşet ve cinayetlerini “ Yeni Kuşak-Yol-Çin Rüyası – Yeni İpek Yolu “ vebenzeri şaşalı ancak için boş parlak sloganlarla kamufle etmeye çalışıyor.Bu durum ise,Çin faşizmi ile Han Şövenizminin geldiği noktanın Hitler rejiminden hiç te geride olmadığının açık ve net göstergesi olarak görülüyor.” yorumunda bulunuyorlar.
BENZER HABERLER