Son Dakika
Özbekistanlı Türk aydını,insan hakları aktivisti ve İstanbul Merkezli Türkistan Birliği Derneği (Türkistan-Der) kurucularından Dr. Namoz Normumin Şanghay İşbirliği Örgütü’nün aslında Türkistan Coğrafyasını kuşatma projesi olduğunu belirterek ” gelişen ve güçlenen Çin ŞİÖ.’nu kullanarak Türkistan’a taşma emeline adım adım yaklaşıyor.” değerlendirmesinde bulundu.Dünyabulteni.net Haber sitesine konuşan Dr.Normumin’in raportajini aşağıda yayınlıyoruz
Şanghay İşbirliği Örgütü aslında Türkistan’ı Kuşatma Projesidir
8-9 Haziranda Kazakistan’ın başkenti Astana’da Şanghay İşbirliği Örgütünün zirve toplantısı yapıldı. Toplantıda Hindistan ve Pakistan ŞİÖ tam üyesi oldular. “Dünya Bülteni” bu toplantının sonuçları hakkında Özbek muhalif siyasetçi Dr. Namoz Normumin Mohammad’ın görüşlerini öğrendi.
ŞİÖ.Size Göre Nasıl Bir Örgüttür?
Şanghay İşbirliği Örgütü bugüne kadar benzerine az rastlanan bir uluslararası oluşumdur. Başlangıçta Rusya ve Çin’in istihbarat paylaşımı amaçlı kurulan ŞİÖ şimdi dünyanın yüzde 40 nüfusunu içeren ve dört nükleer gücünü bünyesinde bulunduran bir dev organizasyona dönüşmüştür. Örgüt üyesi devletler kendi bölgelerinde İslami radikalizmi önlemeden başlayarak daha geniş ve diğer bütün sahalarda ekonomik başta olmak üzere işbirliğine soyunmuşlardır. Askeri işbirliği de buna dahildir. Ancak AB ya da NATO’ya kıyaslandığında ŞİÖ yine de ideolojisi kesinleşmeyen, üye devletler arasında çeşitli rekabet, büyük sorunları ve hatta düşmanlıklar olan bir yapıdadır. Örneğin, yeni üyeler olan Hindistan ve Pakistan arasına Keşmir sorunundan dolayı zaman zaman siyasi krizler ve hatta askeri çatışmalar yaşanmaktadır.
ŞİÖ ABD ve AB Rakip Olabilir mi?
İşin aslında böyle rekabet elbette mutlaka vardır. Özellikle Rusya açısından bu böyledir. Sadece rekabet değil batı ve Rusya arasına bir stratejik savaş söz konusudur. Bu savaş eskisi gibi soğuk savaş değil, karma savaştır. Batı Ukrayna’yı kendi etkisi altına alarak Rusya’ya ağır bir darbe indirmiştir. Rusya ile Ukrayna arasındaki çatşmalarda şimdiye kadar yaklaşık 10 bin kişi hayatını kaybetmiştir. Rusya batıya karşı koyabilmek için yeni ortaklar aramaktadır. İşte, ŞİÖ’nün orta çıkmasının ana nedenlerinden birisi de budur.
Öte yandan ise, Çin ve ABD arasında büyük jeopolitik ve ekonomik rekabet söz konusudur. İşin ilginç tarafı kendi aralarında rakip olarak görülen bu ülkeler b aynı zamanda kendi aralarında işbirliği de yapmak istiyorlar. Örneğin, Çin, Yeni İpek Yolu projesinde AB ile işbirliğini öngörmektedir.
Böyle Karmaşık Durumu Nasıl Değerlendirirsiniz ?
Bu duruma günümüz dünyasının bir postmodern yeni hali denilebilir. Yani dünyadaki Lider konumunda ve aynı zamanda rakip olan ülkeler diğer yandan kendi aralarında büyük rekabet içinde iken, aynı zamanda çıkarları gereği işbirliğinden de vazgeçemiyorlar.
Sizce ŞİÖ.Üyesi Ülkeler Aralarındaki Sorunları Kendileri Çözebilirler mi ?
Bu zor bir süreçtir. Dediğim gibi ŞİÖ bir ideolojisi olmayan (zaten olamaz da), post modern dünyada kendi çıkarlarını korumayı amaçlayan bir devletler topluluğudur. Şimdi Çin ile Pakistan büyük rekabet içindeler. Hindistan ve Pakistan’ın durumu zaten bellidir. Burada herkes öncelikle kendi çıkarlarını düşünerek hareket edecektir. Örneğin: Rusya’nın ŞİÖ.üyesi ülkelerden Çin başta olmak üzere büyük ekonomik ve askeri çıkarları vardır ve bu üye ülkelere silah satmak gjbi beklentileri vardır…
ŞİÖ Kendi Bölgesinde İstikrara Katkı Sağlayabilecek mi?
Bunu söylemek zordur. Çünkü ortada Afganistan sorunu vardır. ŞİÖ şu anda etki alanı olarak Afganistan’ı seçmiş ve bu ülkeyi kuşatmış gibi gözüküyor. Ama bu ülke aslında bölgede de batının bir üssü olarak bilinir. Son NATO zirvesinde bu örgüte üye ülkeleri Afganistan’daki asker sayısını artırma kararı almıştır. Yani batı Afganistan’dan asla vazgeçmeyecektir. Dolayısıyla, bu ülkede büyük güçler karşı karşıya gelmiş bulunuyor ve bu durum ileride Çatışmaların şiddetlenmesini kaçınılmaz hale getirebilecektir.
Dört Türkistan (Orta Asya) ülkesi de ŞİÖ üyesidirler. Bunların bu durumu Nasıl Değerlendirilmeli ?
Bu dört ülke Türkistan Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan’dır. ŞİÖ radikalizmle mücadele adı altında bölgedeki İslami gelişmeleri kontrol altında tutmaya ve önlemeye çalıştığını gizlemiyor. Esasında ŞİO, Orta Asya ya da asıl adı ile Türkistan’ı kuşatma projesidir. SSCB’nin dağılmasından sonra bu ülkelerimizde güzel gelişmeler oldu. Türkistan aynı zamanda bir Türk-İslam medeniyetinin merkezidir de. Şu anda bölgemiz Müslümanları yeniden uyanmaktadır. Önemli olan bu uyanışın barışçıl, akıllı ve ŞİÖ gibi örgütleri tam olmasa bile karşısına almadan gerçekleşmesidir. Örgütün son toplantısında Özbekistan’ın yeni Devlet Başkanı Şevket Mirziyayev Kırgızistan’a sınırların kaldırılması çağrısında bulundu. Bu çok önemli bir adımdır. Çünkü ŞİÖ üyesi Orta Asya devletleri kendi aralarında birlik beraberliği sağlayarak bu örgütte önemli güç haline gelirler. Yoksa ŞİO bizi kendi bünyesinde eritir ve yok eder. Bunun açık ve net örneği, şu anda Doğu Türkistan’da yaşananlardır…
Dr. Namoz N. Mohammad kimdir?
1957 yılında imam Tirmizi’nin memleketi Tirmiz şehrine yakın bir köyde doğdu. 1980’de Taşkent Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra genel cerrahi uzmanı olarak çalıştı.
1990’lı yıllarda önce Özbekistan’ın bağımsızlığı için sonra ise İslam Kerimov rejimine muhalefet etmek için siyasi hayata katıldı. 1993’te muhalefete karşı uygulanan baskıdan dolayı Türkiye’ye geldi.
Türkiye’de siyasi faaliyetini sürdürmekle beraber, İslam dini ve Türk dünyası tarihi konularında araştırmalarda bulundu. Özbekistan’daki siyasi durum ve toplumsal hayat hakkında kitaplar ve makaleler yayınladı.
Muhaceretteki Türkistan Müslümanlarının sivil kuruluşu olan “Türkistan-Der” kurucu üyesi olan Dr. Namaz N. Muhammed, Özbek dili yanında, Anadolu Türkçesi, Rusça, Norveççe, orta derecede Arapça ve İngilizce bilmektedir. Evli ve 3 çocuk babasıdır.
Kaynak: dünyabulteni.net
Etiketler: Çin » Dünya » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Röportajlar » Siyaset