ÇİN’DEN NAZİ UYGULAMASI : UYGURLARIN ORUÇLARINI KONTROL İÇİN HER EVE BİR POLİS !

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Çin işgal yönetimi geçmiş yıllarda yaptığı gibi bu yılda kutsal Ramazan ayında Doğu Türkistan’da Oruç tutmayı ve bu   kutsal aya özgü Teravih namazı  ile toplu iftar ve benzeri ibadet ve geleneklerine koyduğu yasaklamaların şiddetini arttırarak sürdürüyor.
Çin işgal yönetiminin bu yıldaki engel ve yasakları daha sıkı,acımasız ve kabul edilemez dereceye vardırdığı hatta tarlada çalışanlar ile yaylalarda hayvancılık yapan Çobanların oruç tutmalarını engellemek için her aileye birer kontrol ve nezaretçi Polis memurunu yatılı olarak görevlendirdiği  açıklandı.
Çin işgal yönetimi geçtiğimiz hafta ülke genelinde Ramazan yasaklarının uygulanması ve bu konuda alınacak tedbirlerin eksiksiz ve tam yerine getirilmesini sağlamak amacı ile özel güvenlik toplantıları yaptığı ve bu yasakları denetleyecek   Memurlara eğitim verdiği bildirildi.
Özgür Asya radyosunun internet sitesinde yer alan bilgilere göre İşgal yönetimi bu işle görevlendirdiği memurlara Ramazan’ın ilk 10 günü için görevli bulundukları bölgelerdeki Çoban ve Köylüler dahil  her aile için  “5’te Birlikte Olmak” uygulamasını “ tam ve eksiksiz olarak yerine getirmeleri için Taahhaüt etmelerini sağlamak için ev Müslüman Uygur aileninin evine Ramazan boyunca birer Polis Memurunu  “Beklenmeyen ve İstenmeyen Zoraki Misafir “ olarak yatılı kalmaları için görevlendirdi.

Çin’in   Oruç ve  Ramazan Yasakları  ve Alınan  Tedbirleri
Çin’in resmi Tengritağ Haber sitesinin bildirdiğine göre Ramazan’ın ilk günü olan 27 Mayıs 2017 günü Doğu Türkistan genelinde her kademedeki ÇKP . genel Sekreterleri ile Üyeleri,devlet memurları ve vatandaşlardan oluşan toplam 2 milyon 270 bin kişinin aynı anda Bayrak Çekme ve Bağlılık ve Yemin Etme törenlerine katıldıklarını ve şu etkinliklerin yerine getirdiklerini bildirdi ;

1. Sözde Uygur Özerk bölgesi genelinde 27 Mayıs 2017 günü sabah 07,oo’de 50 bin devlet memuru görevlendirilmiş olup.bunlar “ Vatandaşların Düşüncelerini Sınayarak öğrenmek(El rayını Sınaş)- Vatandaşa Yarar temin etmek ‘ Elge Nep Yetküzüş) ve Vatandaşı ikna ve İnandırmak( Elini Mayıl Kılış) kampanyalarının yürütülmesi ile yükümlü kılınmışlardır.
2. Bölgesel Yönetim “Ramazan Özel Hizmet Gurubuna” mensup taşrada görevli 53 bin kişi ile ÇKP.’nin İl,İlçe, Kent, Mahalle ve Köy Teşkilatlarında görevli 11 bin ÇKP. Genel sekereterleri aynı saat ve dakikada ülke genelinde Çin’in büyük çaplı devlet bayrağı (5 yıldızılı Kızıl Bayrak) altında sloganlar atarak ve Komünist marşlar söyleyerek Sokaklarda gövde gösterisi yapıldı.

1. Mahalle ve köy sakinlerini meydanlara toplayarak bayrak çıkarma merasimi ve ardından “ÇKP.yönetimine Kollektif Bağlılık Bildirme ve yemin Etme”  törenleri düzenlendi. Bu Bağlılık ve Yemin etme törenlerine ÇKP.Üyeleri,devlet memurları ve tüm bölge sakinlerinden  “3 Türlü Güçlerle Mücadele – ülkenin birliği ve istikrarının  korunması konusunda kesin tavır almaları ve buna göre hareket etmeleri talep ediliyor.
2.  Bu tören sonrasında ayrıca Sözde Özerk Bölgesinin sosyal ıstıkrarının korunması konusunda emir,direktif ve genelgeler tekrar ettiriliyor ve bunların gerçekleştirme ve uygulanması için her görevli kendi ifadesini beyan ediyor ve “3 Türlü Güçlerin” bölgeye sinmemesi ve kesin olarak nufüz etmemesi için her görevli taahhüt ve vaatlarda bulunuyor.

Çin’in Polisi : Ramazan’ın ilk 10 gününde Birer Polis Uygur Ailenin Kaldığı Evde Misafir Olarak Geceliyoruz.
Çin’in Ramazan yasaklarının çok sıkı şekilde uygulandığı Hoten şehrinde görevli Uygur asıllı bir Çin Polisinin  telefonla  Özgür Asya Radyosuna anlattıkları şöyle ;  ” Müslüman Uygurların Oruç tutmalarının engellenmesi ve Ramazan yasaklarının denetlenmesi amacı ile yürütülen çalışma ve uygulamalar çok ciddi ve sıkı şekilde sürdürüyoruz.  Resmi tatil günleri olan Cumartesi ve Pazar günleri dahi  tatil yapmadan Oruç ve Ramazan yasaklarının kontrol ve denetleme çalışmalarımıza devam ediyoruz. Hükümet’in talimatı gereğince Çiftçiler,Çobanlar(Hayvancılıkla uğraşanlar) ve bütün yerleşim birimlerinde yaşayan vatandaşlarımız ile “ 5’te Birlikte Olmak” amacı ile Ramazan’ın ilk 10 günü her Uygur ailenin evinde birer Polis Memuru misafir olarak geceliyoruz ve aile bireylerinin Oruç tutmaları ve Ramazan’a özgü dini faaliyetlerini denetliyor ve engel olmaya çalışıyoruz.

Kasaba ÇKP. Genel Sekreteri : Bu Tedbirler Dar Gelirli Aileleri Desteklemek Tedbiridir
Hoten’e bağlı adı açıklanmayan bir  Yiza (Merkezi Büyük  köy = Kasaba) ÇKP Genel Sekreteri’nin bu konudaki  anlattıkları şöyle ; “ Ramazan  ibadetlerinin yapılmaması  ve ve Oruç tutulumasını önlemek amacı  ile alınan bütün bu tedbirler, Tarım ile uğraşan ve kırsal kesimde çalışan dar gelirli halkın maddi olarak desteklenmesi amacı ile alınan önlemlerdir.Ramazan ilk 10 gününde pratik olarak hayata geçirilen her ailede birer polis Memurunun misafir olarak kalmasındaki temel amaç, ailedeki dini faaliyetlerin gözetilmesi,,engellenmesi ve aşırı akımlar konusunda aile bireylerini bizzat eğitilerek terbiye edilmesi içindir. “ şeklinde konuştu.Ancak,ÇKP Sekreteri bu uygulamalar ile ilgili ayrıntılı bilgi vermekten kaçındı.

Karakaşlı Köylü  : Çin Polisleri Daha Ramazan başlamadan Önce Evimizde Gece Kalmaya Başladı
Radyo’ya konuşan ve adını vermeyen Hoten’in en kalabalık (Nüfusu bir Milyon civarında)ilçelerinden Karakaş’in bir köyünde oturan bir Çiftçi Ramazan yasakları ile ilgili şunları ifade etti, “ Bu tedbirler ramazan ayı gelmeden çok önce bizim buralarda uygulanmaya başlandı.Benim evimde sadece bir Polis memuru değil,her gün Nöbet ile birkaç polis memuru “Misafir” olarak geceliyor, Evimizde kalan bu Polisler her gün bize Ramazan ve oruç konusunda hükümetin görüşlerini aktarıyor ve bizim bu yeni Oruç tutulmaması ve ramazan ibadetlerinin yapılmaması uygulamasına alışmamız için çalışıyor.” Dedi.

Uzmanlar ,Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’da Müslüman Uygur Türklerine karşı  bu insanlık dışı uygulamalarının Nazi Almanyasının Faşist uygulamalarından daha beter ve  daha kötü olduğunu belirterek ; “Çinli işgalcılar Müslüman Uygurlarıın Oruç tutmalarını ve  Ramazan ayına özgü ibadetlerini Yaptırmamak  ve engellemek için   yaptığı bu vahşı utanç verici uygulama, evrensel bir kavram ve kural olan konut dokunulmazlığına açık bir saldırıdır.BM.,İslam İşbirliği Örgütü başta Türk islam dünyası STK.larının bu  baskı ve zulümlere karşı bir şeyler yapmaları gerekir. Eğer yapmazlar ve seyirci kalmaya devam ederlerse bu insanlık dışı Çin vahşet ve cinayetlerine  ortak olmuş olacaklardır.”şeklinde değerlendiriyorlar.