Son Dakika
Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı baskıcı politikalar devam ediyor. Geçen yıl olduğu gibi bu yılda Doğu Türkistan’da kamu görevlilerinin ve öğrencilerin oruç tutmaları yasaklandı. Bunların yanı sıra, bölgede lokantaların Ramazan ayında lokantaların zorla açık tutulmasından, Türklük ve İslamiyet’i hatırlatan isimlerin bile konulmasına kadar birçok yasak hayata geçirildi.
Çin’in Uygur Türklerine yönelik baskıcı politikalarını ve Ramzanda uygulanmaya başlayan yasakları Doç. Dr. Erkin Emet, TÜRKSAM için değerlendirdi.
Ramazanın gelmesiyle Çin’de, özellikle Doğu Türkistan’daki Uygur Müslümanlara yönelik bir takım yasaklar çok sert bir şekilde uygulanmaya başlanmıştır. Son aldığımız habere göre esnafı lokantalarını mecbur açmaya zorlamaktadırlar. Yiyecek içecek satılan her yer lokantalar dahil Ramazan ayında açık tutulmaları yönünde zorlanıyor. Bu uygulama eskiden de vardı ama bu kadar sert değildi, son uygulamaya göre cezalarda ağırlaştırıldı. Alınan karara eğer uyulmazsa çok ağır cezalar uygulanmaktadır. Doğu Türkistan’da eskiden beri iki yönden çok ağır baskı yapılmaktadır. Bunlardan biri Türklüğü anımsatan bir takım şeylerin, ikincisi de Müslümanlığı çağrıştıran şeylerin yasaklanmadır.
1 Nisan 2017 tarihi itibariyle Doğu Türkistan’da “Dini Aşırılıklarla Savaş ve Yok Etme Yönetmeliği” isminde bir yasa yürürlüğe girmiştir. Bu yeni düzenleme, Pekin hükümetini özellikle Uygur Müslümanlarını ikaz etmeye yönelik, dini hayatı tamamen yok etmeye yönelik bir yasadır. Yedi ana başlık altında toplam toplan elli maddeden oluşmaktadır. Bunun bir maddesini dile getirmek isterim. Bu maddeden bu yasanın ne kadar vahim bir durumda olduğunu anlaşılabilir. Bu yasanın üçüncü maddesinde; “Aşırı dinci fikir ve düşüncelerin etkisi altında kalmak dini içerikli vaaz ve tebliğler dinlemek, dini içerikli eylem ve faaliyetlerin vatandaşların günlük hayat alanına sokulması ve müdahalesi kesin olarak dini aşırılık kapsamındadır ve bunun cezası da bu çerçevede ele alınacaktır” demektedir. Uygur Türklerinde din okullarda öğretilemediği için insanlar ailesinden, babasından, dedesinden çevresinden öğrenmektedir. Bu çerçevede, yemekten önce Besmele çekeceksin, yemekten sonra dua edeceksin demek bile bu yasaya aykırılığa girmektedir. Dolayısıyla ağır cezalar uygulanmaktadır ve günlük hayattaki bütün dini faaliyetler yasaklanmış durumdadır. Dini nikah da yasaklanmış durumda.
“Türklük ve İslam’ı Anlatan İsimler Yasak”
Ramazanın başlamasıyla daha ağır yasaklar uygulanmaya başlanmıştır. 1 Nisan’da yasa yürürlüğe girdikten sonra ilk alınan karar; Doğu Türkistan’da Türklüğü ve İslam’ı çağrıştıran yirmi dokuz tane isim yasaklanması şeklindedir. Bu yasaklanan isimler içerisinde “Cihat”, “Medine”, “Muhammed”, “Hatice”, “Ayşe”, “Yıldızay” gibi isimler vardır. Bir de Türklüğü çağrıştıran isimlerden “Türkşad”, “Türkzade”, “Bilge”, “Kültigin”, “Ergenekon” gibi Türklüğü çağrıştıran isimler yasaklanmıştır. Bu isimler arasında Peygamber (s.a.v) adı olan Muhammed adı da yasaklanmış durumdadır.
“İslam’a Karşı Savaş Açılmış Durumda…”
İslam’a karşı bir savaş açılmış durumda ama İslam dünyasından ve dünyadan hiç bu duruma şaşırtıcı şekilde ses yoktur. İkinci uygulama; çok acı bir durumdur ve Uygur Türklerinin şu an uğraştığı meselelerden biri de 1 Nisan’daki bu uygulamadan sonra yurtdışında özellikle de Mısır ve Türkiye’de ilahiyat okuyan öğrencilerin hepsini memleketine dönmeye çağırılmasıdır. Özel bir form düzenleyip öğrencilerin ailelerine bu formu imzalatmışlar ve imzalattıktan sonra 20 Mayıs’a kadar süre tanımışlardır. 20 Mayıs’a kadar dönmeyenlerin cezalandırılacağı ifade edildiği için Mısır’da çok sayıda olan öğrencilerin bir kısmı Türkiye’ye gelmiş, buradan da Avrupa’ya gitmeye çalışmaktadır. Türkiye’de ilahiyat okuyanlardan mecburi dönenler ve dönmeyenler vardır.
Uygurların ikamet problemleri vardı, ikamet almaya gittikleri zaman Çin Büyükelçiliğinde pasaportunu uzatacaksın yazı getireceksin vb. bir takım zorlamalar vardı. Sivil toplum örgütlerinin bunu bizim devletimize anlatması neticesinde Uygur Türklerine ve Ahıska Türklerine ve yine diğer birkaç Türk soylulara yönelik uzun süreli ikamet yani iki yıllık ikamet verme durumu olmuştur.
“Doğu Türkistan’da Oruç Tutmak Yasak”
Ramazanda tamamen oruç tutmak yasaktır. Bugün son aldığımız bilgiye göre Hür Asya Radyosu Muhabiri bölgedeki bir otelle telefon bağlantısı kurmuştur. Bu otelde sahur yemek yasak, iftar yemek yasak demiştir. Muhabir sormuştur; Yabancılar içinde geçerli mi? Mesela Türkiye’den, Müslüman ülkelerden biri gelse otelinizde konaklasa onlarda mı iftar sahur yemeyecek mi, diye. Onlar da; “Evet, böyle bir talimat var. Biz otelimizde kimseye sahur ve iftar yemeği veremeyiz. Otelimizde namaz kılmakta yasak.” demişlerdir. 4 yıldızlı otel sahibiyle yaptığı röportajda bunu dile getirmiştir. Doğu Türkistan’da Ramazanın girmesiyle bütün Müslümanlara yapılan zulüm artarak devam etmektedir.
Kaynak : http://www.turksam.org/tr/haberin-yorumu-detay/1403-ramazanla-birlikte-dogu-turkistan-da-inanilmaz-yasaklar-basladi
Etiketler: Çevre Sağlık » Çin » Din » Dünya » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Haber » Makale Analiz » Röportajlar » SiyasetBENZER HABERLER