logo

trugen jacn

DOĞU TÜRKİSTAN LİDERLERİNDEN DR.MESUT SABRİ BAYKUZU’NUN HAYATI VE MÜCADELESİ


Dr. Mesud Sabri  Baykuzu, Doğu Türkistan’ın yakın  siyasi tarihinde “üç efendi” olarak anılan ve 1943-1949 döneminde ortaklaşa mücadele veren seçkin siyaset adamlarındandır .
Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Alptekin, bu üç grubun öteki üyeleridir. Doğu Türkistan halkının hak ve hürriyetlerinin barışçı yollarla, Çin Cumhuriyeti anayasasının meşru saydığı zemin üzerinde verilen sözkonusu mücadele, çağdaş anlamda Doğu Türkistanlıların siyasi mücadelesinin başlangıcını teşkil etmesi bakımından fevkalade önemlidir.
Bu mümtaz siyaset adamlarımızın biyografilerinin ortaya konması, Doğu Türkistan’ın anılan döneme ait siyasi tarihine ve dolayısıyla gelecekteki mücadelemize ışık tutması bakımından büyük önem taşımaktadır. Mehmet Emin Buğra ile İsa Alptekin, 1950’den sonra da muhacerette, özellikle Türkiye’de çalışmalarını sürdürme imkanı bulabildikleri için biyografileri az çok işlenmiş durumdadır. Mehmet Emin Buğra’nın özet biyografisi, 1965’te ölümünden sonra kızı Fatma Buğra tarafından “Mücadele Hatıratı”başlığı altında yayınlandı. Ayrıca, Mehmet Emin Buğra’nın “Şarki Türkistan Tarihi” adlı eserinin Ankara 1987 baskısı metninde ve “Sunuş” yazısında merhumun kişiliğini yansıtan oldukça bol malzeme bulunmaktadır. İsa Yusuf Alptekin, ayrıntılı hatıratını 1986’da İstanbul’da kendisi yayınladı. Ayrıca, Dr.Baykozi’nin çağdaşları olup Doğu Türkistan’ın yakın tarihinde rol oynamış olan Ahmetcan Kasımi ile Burhan Şehidi’nin biyografilerinin Ürümçi’de, Yolbas Beg’in biyografisinin Tipeh (Taiwai)’da yayınlandığını öğrenmiş bulunuyoruz.
Bu keyfiyet karşısında Dr.Mesud Sabri’nin biyografisinin eksikliğinin en kısa zamanda giderilmesi zarureti ortadadır. Vaktiyle Çin’de ve Doğu Türkistan’da basılan bir çok dergi ve kitap ta Mesud Sabri’nin biyografisine kaynak olabilecek materiyal mevcuttur. Ancak bu yayınlar çok az kişi elinde olup, araştırmacıya sunulanı maalesef yok gibidir.
Dr.Mesud Sabri Baykozi, 1887’de Doğu Türkistan’ın İli vilayetine bağlı Gulca İlçesinin Arvuz köyünde doğmuştur. Babası Sabir Haci, köyün muhtarı olup, maarif severliğiyle tanınan bir kişiydi.Mesud Sabri’nin yedi kardeşinden üçü kız dördü erkektir. İlköğrenimini Gulca’da tamamladıktan sonra yüksek öğrenim için, babası tarafından, Osmanlı Devleti’nin başkenti ve dönemin ilim irfan merkezi İstanbul’a gönderilmiştir. Liseyi ve Askeri Tıbbıyeyi İstanbul’da tamamlayan Dr.Mesud Sabri, birinci dünya harbi başında Doğu Türkistan’a dönmüştür.
Bilindiği gibi Mesud beyin İstanbul’da bulunduğu dönem, Türkçülüğün çeşitli boyutlarda tartışıldığı ve İttihat-Terakki Fırkası’nın iktidar olduğu dönemdir. Bu döneme damgasını vuran Türkçülük akımının etkisini, Dr.Mesud Sabri Baykozi’nin eserlerinde, siyasi çalışmalarında görmek mümkündür. Dr.Mesud Sabri’nin faaliyetlerini kısaca şu iki bölümde özetleyebiliriz.
1- Eğitime yaptığı hizmetler;
Yukarıda da belirtildiği gibi Mesud bey öz yurdunda çağdaş anlamda okul olmadığı için İstanbul’da okumuştur. Bu eksikliği kendisi yaşayan Mesud bey, kendini yurduna çağdaş eğitim getirmeye adamıştır. Gülca’da bakımsız, öğretmensiz kalan “Reşidi”isimli okulun eğitime açılmasını sağlamıştır. İaşe ve diğer yollarla temin ettiği paralarla okulun giderlerini karşıladığı gibi onarımını da yaptırmıştır. Nevarki, bu soylu girişim Çin yöneticilerini endişelendirdiği gibi yenilikten tedirgin olan yerli tutucularıda rahatsız etmiş, ve nihayet çeşitli bahaneler ileri sürülerek, iki-üç sene kadar kısa bir zaman hizmet gören bu irfan yuvası kapatılmıştır. Bu arada mesleki çalışmalarını da sürdüren Dr.Mesud Sabri, açtığı özel tıbbi klinikte halkına sağlık yönünden yararlı olmanın yanında evinden açık veya kapalı seminerler vererek halkı bilinçlendirmeye çalışmıştır. Bu arada yeniden okul açma tutkusuyla yanıp tutuşuyordu. O sırada cihan harbinde Kafkasya cephesinde Ruslara esir düşen Osmanlı subaylarından Turgut ve Halil beyler Gülca’ya gelmişlerdi. Bunların yardımıyla ve öğretmen olarak katkıları sayesinde “Dernek okulları” adı altında bir dizi okul açtı. Ne varki Dr.Mesud Sabri, bu faaliyetinden fazlasıyla endişeye kapılan Çin’li yöneticilerce tutuklandı, üstü açık bir atarabasıyla, elleri ayakları zincire vurularak 700 Km. uzaklıktaki Ürümçi hapishanesine götürüldü. Çeşitli hapishanelerde bir yıl kadar tutuklu kaldıktan ve bir o kadar sürgünde yaşadıktan sonra serbest bırakıldı. Bu tür eziyetlerden yılmayan Dr.Mesud Sabri, Gulca’da “Merkez Rüştiyesi” ile “Gani Ahun” okulunun eğitime açılmasını sağladı.
1933’te İli’ye Rus kuvvetleri girmesi üzerine aynı yıl Aralık ayında Kaşkar’a gitti; Orada altı ay kaldıktan sonra Hindistan’a ve oradan 1935 senesinde Çin’e geçti. Hatırlanacağı üzere o günlerde Çin-Japon harbi devam ediyordu. Çin merkezi hükümeti Çungking’e taşınmıştı. Doğu Türkistan’da ise resmen Çin’e tabi olan ancak Stalinist Sovyet idaresinden destek alarak bir yandan Türklerin ulusal hareketini ortadan kaldıran öte yandan Çin merkezi hükümetinden bağımsız hareket eden genel vali Şingşi-sey egemen idi.
Mesud Sabri, Çin’e geldikten kısa bir süre Gomindang partisi (iktidar-partisi) tarafından Çin parlementosuna Doğu Türkistan’ı temsilen aday gösterilerek siyasi hayata atıldı. 12 Aralık 1935’te Gomindang (Cumhuriyet Halk Partisi) V. kurultayında merkez komitesi üyeliğine seçildi. Gerek firka kurultayında gerekse yasama meclisinde Doğu Türkistan’ın siyasi durumunu, özlemlerini ve halkın geri kalmışlığını dile getirerek Doğu Türkistan’a Çin göçmen akınının durdurulması gerektiğini meclis kürsüsünden duyurdu, Gomindang VI. Kurultayında (5-21 Mayıs, 1945) Dr.Mesud Sabri Baykozi tarafından sunulan üç önergeden birini, Cumhuriyet Türkçemize uyarlıyarak, bir örnek olarak, aşağıda aynen aktarıyoruz.
“Dr.Mesud Beyin sunduğu 13 imzalı önerge; zabıt defteri sıra no .309:

Önerge: Türkistan halkına ticarette, tarımda, sanayide ve hayvancılıkta serbestlik tanınsın, tekeller yok edilsin. gerekçesi:Türkistan, ticaret ve sanayi işleri uzun zamandan beri kanunsuz vergilerin(para, mal ve emek şeklinde) ve tekellerin yükü altında yok olmuş durumdadır. Tarım ve hayvancılık işleri de ağır vergi ve her türlü ağır koşullar altında önemini yitirmiş duruma geldi. Bu nedenle gerek halk gerekse yönetim büyük sıkıntılara düçar oldu ve olmaktadır.

Öneri:(a) merkezi yönetim, bir uzmanlar heyeti oluşturarak gerçek durumu yerinde incelettirsin; tarım, ticaret, sanayi ve hayvancılık işlerini yola koysun. (b) açık ve kesin bir emirle Türkistan’da bütün tekeller ve tekelcilik kaldırılsın. Mesud bey’in sözkonusu dönemde bazı konuşma ve temasları, “Bir Nutuk” başlığı altında 1941 (?) yılında Çungking’de ve 1947’de Ürümçi’de basılmıştır. Doğu Türkistan’da 1944’de gerçekleşen halk ayaklanmasını izleyen gelişmeler sonucu 1945’te memlekete dönme imkanı bulup Ürümçi’ye yerleşen Dr.Mesud Sabri Baykozi, 1947’de Çin merkezi hükümeti tarafından Doğu Türkistan ”Eyalet hükümeti reisliğine” (genel valiliğine ) atanmıştır. Mesud Sabri’nin bu göreve atanmasını destekleyenler olduğu gibi karşı çıkanlar da vardı. Karsısındaki grup Sovyet taraftarlığıyla bilindiği için, o günlerde fazla etkili olamadı. Böylece Mesud Sabri, o tarihe kadar Çin yönetimince Doğu Türkistan halkından atanan ilk genel vali oldu. Dr. Mesud Sabri Baykozi, genel valiliği süresince okullarda ders müfredatını, imla kaidelerini Türk milliyetçiliği doğrultusunda değiştirme çabası içinde oldu. Bazı öğretmenlere soyad verdi. Ürümçi”de “uygur uyuşması” (cemiyeti) çatısı altında “DERNEK” adıyla bir aydınlar kulübü oluşturulmasına önayak oldu. “DERNEK” te Türk milliyetçiliği teması başta olmak üzere, ilmi, edebi önemli güncel konularda konferanslar düzenledi. Konferans verenler arasında Mesud bey’in kendisi, Mehmet Emin Buğra, İsa Alptekin, İbrahim Mutii ve Abdulkadir Samanoğlu gibi seçkin konuşmacılar vardı. Ayrıca Kurban Koday’ın çıkardığı “Yalkın” gazetesinde yazılar yazarak görüşlerini savundu. YALKIN gazetesi, Doğu Türkistan’da Türkçülük akımıyla ilgilenenler için sağlam bir kaynaktır. 1949 senesinin sonlarında Doğu Türkistan’a Komünist rejim hakim olunca Mesud Sabri tutuklandı. Kelepçelerle Ürümçi sokaklarında dolaştırılarak eziyet edildi. Kısa bir süre sonra, tutulduğu zindanda vefat etti. Ölüm nedeni de o sırada yaşadığı koşulları kesin bilmiyorsak da yaşamının fevkalade güç şartlar altında son bulduğu muhakkaktır.
Sağlam karakterli, bilgili, kültürlü, ileri görüşlü ve yılmaz mücadeleci bu büyük şahsiyetimizi saygıyla anarken yüce Allah’tan ona rahmet diliyoruz ve “uğruna bunca cefalara katlandığım halkın seni unutmayacak sana daima minnettardır, toprağında rahat uyu” diyoruz.
Dr.Mesud Sabri Baykuzu’nun eserleri;
1. “Uluğ ana”: Bu risalede oğuz hakan konu edilmiştir.1942, Çungking (Çin), 60 sayfa.
2. “Niyaz Kız”: Bu risalede bir Çinli tarafından zorla evlenmek istenen Kargalık’lı bir Türk kızının dramı konu edilmiştir. Ürümçi 1948 (2. Baskı) 22. Sayfa.
3. “Türklük oranı”: Çeşitli zamanlarda yazdığı Türk milliyetçiliği temasını işleyen beş makalesi yeralmaktadır. (2.Baskı) 1948, Ürümçi, 32. Sayfa.
4. “Derme çatmalar”: İçinde çeşitli türden 18 kısa hikaye yer almıştır.1948 Ürümçi, Altay neşriyatı, 83. Sayfa.
5. “Bir Nutuk”: Çinde parlementoda ve siyasi temaslarında yaptığı konuşmalarından seçmeler. 1947’de Ürümçi’de yayınlandı.
Dr.M. Sabri Baykuzu   hakkında aşağıdaki eserelerde  de bilgiler bulunmaktadır ;
1. Mehmet Emin Buğra. Doğu Türkistan – Tarihi, Coğrafyası ve şimdiki durumu, İstanbul 1952.100. sayfa
2. Ahmet Kemal İlkul. Çin Türkistan hatıraları (2. Baskı) İstanbul 1955.
3. Polat Kadiri (Karahoca amaç) Doğu Türkistan-Çin müstemlekesi,İstanbul 1960 32 sayfa.

4. “Esir Doğu Türkistan İçin – Hatıralarım”, İsa Yusuf Alptekin 1000 sayfa , İstanbul 1986.

Etiketler: » » » » » »
Share
1365 Kez Görüntülendi.