logo

trugen jacn

ÇİN,MÜSLÜMAN UYGURLARIN İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ İLE BİRLİKTE ÇELİK KAFESE HAPSETMİŞTİR.

Pekin’de serbest gazeteci olarak çalışan  Alice Su’nun geçtiğimiz aylarda, Doğu Türkistan ziyaretinden sonra kaleme aldığı  ve günümüzde bu ülkede yaşayan Uygur Türklerinin güncel hayatını ” Sessizlik  içindeki Dua” adı  ile bir haber analiz şeklinde kaleme almış  ABD.’nın önde gelen  ” Politzer ve  Karwan” adlı haber portallarında yayınlanmıştır.Doğu Türkistan ile ilgili bu haber analiz kamu oyunda bir haylı yankı bulmuştur.

Hür Asya Radyosu haber sitesinde  özet olarak yayınlanan bu  haber analiz, Uyghurnet.org haber sitesi için   Türkiye Türkçesine aktarılmış ve  siz değerli takipçi ve okuyucularımızın bilgisine sunulmuştur. Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

ÇİN MÜSLÜMAN UYGURLARIN DİNİ İNANÇLARINI ÇELİK KAFESE HAPSETMİŞ

Uygurların Doğu Türkistan olarak adlandırdıkları bu topraklara, Çin yönetimi 1884’deki 2.Mançur Çin istilasından sonra Xinjiang adını vermiş ve Çin Komürnist partisi yönetimi de bu ismi kullanmayı sürdürüyor. Doğu Türkistan yanı Çince tanımlaması ile Dong Tou adı yasak ve bölücü  ve tehlikeli bir isim olarak algılanıyor ve terörcülükle eş anlamlı bir kelime olarak  kabul ediliyor. Ziyarete ettiğim bu ülkedeki intibalarımı şöyle özetleyebilirim ; “Çin Komünist partisi yönetimi bu bölgeyi tam bir çelik perde  misali dışarıya kapatmış ve   komşularından ve dünya’dan tecrit etmiş durumda.Bu Çelik Perdenin bir tek kapısı var; o kapının kontrölü de Çin yönetiminin elinde ve kontrölünde.Çin burada  aklınıza gelebilecek her şeyi en ince ayrıntılara kadar kontrol ediyor ve gözetliyor.Müslüman Uygurların bütün sosyal,kültürel ve dini hayatı,Çin yönetiminin  çok sıkı baskı,engel,kısıtlama  ve yasaklamalarının  pençesinde.Çin,Müslüman Uygurları  kurdukları bu  Çelik Kafes’ın gerisine adeta Hapsederek dünya’dan izole etmiş.

Doğu Türkista mezar resimleri ile ilgili görsel sonucu

HOTEN’DEKİ İMAM ASIM MEZARLIĞI
Heten’de bulunan ve çok önceden bu kentte yaşayıp  bu kentte vefat eden  bir din büyüğü olan İmam Asım Türbesi Uygurların yüzyıllardan beri ziyaret ederek dua ettikleri kutsal bir mekan olarak biliniyor. Müslüman Uygurlar her yıl  bu büyük zatın; İmam Asim’ın vefat yıl dönümlerinde bu Mezarlığa toplanarak bu mübarek zatı ve bu Kabristan’da medfun olan ecdatlarını  kur’an okuyarak  ve  dualarla anıyorlar. Bu etkinliğe geçmişte binlerce kişinin çok uzaklardan gelerek katıldıklarını ancak,günümüzde dini faaliyete katılanların sayısını birkaç on kişiden fazla olmadığını söylüyorlar. Bu Türbenin yer aldığı Mezarlığın Kapı Bekçiliğini yapan Mehmet isimli görevli bu mezarlık ve içindeki Türbe’ye Çinli ziyaretçilerin gelmediklerini ifade ediyor.Bekçi Mehmet,bu görevin kendisine atalarından intikal ettiğini belirterek,”Babam de vefatına kadar benim yaptığım işi yanı mezarlık Bekçiliğini yapıyordu.” Diyor.Ben Mezarlık Bekçisi Mehmet ile sohbete devam ederken,bir Polis Aracı yanımızda durdu.  Polis arabasından elleri sopalı birkaç kişi indi ve bize doğru hızla gelerek buradan derhal uzaklaşmamı  sert bir şekilde ihtar ettiler.Bunun üzerine Bekçi Mehmet derhal Mezarlık kapısının yanındaki Bekçi Kulübesine girdi ve gözleri ile yukarıdaki güvenlik kamerasını göz işareti ile bana göstermeye çalıştı.

يەكەن قاتارلىق رايونلاردىكى خىتاي ھۆكۈمىتىنىڭ بېسىمىغا قارشى ۋەقەلەردىن كېيىن ئۈرۈمچىنىڭ ئامانلىق ئىشلىرى تېخىمۇ كۈچەيتىلگەن. 2013-يىلى 29-ئىيۇن، ئۈرۈمچى.

Uygur Bölgesi Çin’in Güvenlik Konusunda Çok duyarlı  Olduğu Bir Yer
Çin yönetimi Müslüman Uygurların yaşadığı bu bölge’de “Radikalızm ve Bölcülüğe Karşı Koyma” adı altında çok  olağan dışı ve aşırı   güvenlik tedbirleri uyguluyor. Çin,her vesile ile uluslar arası topluma ülkede her türlü dini özgürlüklerin mevcut ve bu hak ve özgürlüklerin yasaların güvencesi altında olduğunu iddia ediyor. Ancak,Çin’in bu iddialarını yönetime bağlı resmi dini kurumların faaliyetleri ile sınırlı tutuluyor. Müslüman Uygurların dini faaliyetlerinin engellendiği ve çok sıkı şekilde takip edildiği imam Asım Mezarlığı’nda karşılaştığım bu olaydan kolayca anlamak mümkün.Benim görebildiklerim  Müslüman Uygurların dini özgürlüklerine karşı baskı uygulamalarından sadece  bir kısmı.

Uygur Türkleri Dua resimleri ile ilgili görsel sonucu

Yarkent Kenti’de Ramazan ‘da Sokaklar Bomboş
Doğu Türkistan’ın önemli kentlerinden olan Yarkent şehrine 2016 yılının bir Ramazan günü geldim. Sokaklar adeta bombuştu ve ortalıklarda kimseleri görmek mümkün değildi. Sokaklardaki bu sessizlik ve insanların  görünmemesi durumu iftar zamanlarında daha da belirgenleşiyor. ve  açıkça görülüyordu. Yarkent  caddelerinde dolaşırken,benimle konuşma cesaretini gösteren bir Uygur genci bana şunları şöyledi ; “ Eskiden Ramazan aylarında şehir cıvıl cıvıldı. Hatta iftara saatler kala   sokaklar insanlarla dolup taşıyordu. Şimdi kimse sokağa çıkmıyor veya çıkamaktan korkuyor. Başına bir iş gelmesinden korkuyor.Bu genel korku ve tedirginlikten dolayı ekonomik hayat de gerilemiş  ve adeta durmuş bir  vaziyette. Millet günden güne fakirleşmektedir.” dedi ve ardından hızlı adımlarla  uzakalaşarak kayboldu.

Uygur Türkleri Dua resimleri ile ilgili görsel sonucu
28 Temmuz 2014  Yarkent –  İlişku Olayı
Yarkent’e bağlı İlişku Kenti’nde 2014 yılının ramazan’ın son günü olan 28 Temmuz ‘da  büyük bir kanlı olay meydana geldiği biliniyor.Çin yönetimi bu olaylarda toplam 96 kişinin hayatını kaybettiği açıkladı.Ancak,Washington’dan Uygurca yayın yapan Özgür Asya Radyosu,olaylarda en az 2 bin kişinin Çin asker ve Polislerince öldürüldüğü bildirdi. Ben bu rakamları bizzat kendim radyodan duymuş ve haber sitelerinden okumuştum.Kaşgar’da konuştuğum Çinli bir Kadın’ın bana anlattığı çok ertersan ve önemli idi.Çinli kadın bana şunları söyledi , “ Yarkent-İlişku olayından 2 yıl geçti.Yarkent’te ne olup bittiğini bilmiyoruz.Yarkent’de hiçbir Uygur Yarkent-İlişku’da ne olup bettiği ve ne olduğu hakkında  yanı  bu olay hakkında bana  hiçbir şekilde konuşmak istemedi.Ancak,Kaşgar’da yaşayan ve benimle konuşmayı kabul eden bir diğer göçmen Çinli kadın, Yarkent İlişku olaylarında Çin yönetimi kendi açıklamalarının aksine birkaç misli daha çok Uygurları katletmiştir. O olaydan sonra bu kente yerleştirilen binlerce Çinli göçmen aile bu kent’ten göç ederek ayrılmıştır. Biz güney bölgelerinde yaşayan Çinli göçmenler çok korkuyor ve buradan bir an önce gitmek istiyoruz. Sadece Yarkent değil,benim oturduğum Kaşgar kenti’nde de Çin güvenlik güçleri ile Müslüman Uygurlar arasında sürekli gerilim var ve çatışmaların çıkması olağan bir olay haline geldi.Ama,bu çatışma haberlerinin haber yapılması yasak.Sıkı sansür uygulanıyor. Gerginlik ve Çatışma haberelerini insanların bir birlerine söylemeleri dahi yasak ve suç.Riayet etmeyen hemen tutuklanır. Ancak buna karşılık Çin yönetim biz etnik Çinlilerin bu bölgeye göç ederek yerleşmemezi istiyor ve teşvik ediyor. Ayrıca,Çin’de bu bölgenin çok zengin,Çinli göçmenler için imkanları bol ve geniş ayrıca çok güvenlikli bir yer olduğunu mütemadiyen propaganda yapıyor. Ancak,bölgede gerçek  durum tam tersi.Buna rağmen değil,siz yabancılar ,biz burada oturanlar dahi ne olup bittiği hakkında hiçbir bilgiye sahip değiliz.” Şeklinde konuştu.

Uygur Türkleri Dua resimleri ile ilgili görsel sonucu

Yarkent-Çiltenlerim Türbe ve Mezarlığı Kapatılmış
Yarkent şehir merkezinde yer alan ve Müslüman Uygurların çok önem verdiği bir kutsal mezarlık ve bu mezarlığın içinde bir çok Din büyüğü ve Uygur Hükümdar ve devlet adamlarının medfun bulunduğu büyük ve tarihi önemde Türbeler kompleks var. İçinde bir çok muhteşem dini yapı ve Türbelerin bulunduğu Bu Mezarlık kompleksi Çihiltenlerim(Kırk Canlarım) olarak anılıyor.
Ancak. Bu Kutsal mezarlık ve Türbeler kapatılmış.Sebebini sorduğumda yetkililer “ Bu tarihi yapılar çok eski ve yıpranmış durumda.Ziyaretçi ve turistlerin can güvenlikleri dikkate alınarak bu turbe ve  mezarlık ziyarete kapatılmış bulunuyor.” Şeklinde cevap verdi.Ancak,anlatılanlara göre bu mezarlık birkaç yıl öncesinden kapatılmış.Buna rağmen Çin yönetimi buranın tamir ve restorasayonunu yapmamış.Yarkent halkından konuşabildiklerim,”Hükümet burasını eski ve tehlikeli olduğunu iddia ederek kapattı.Aradan birkaç yıl geçmesine rağmen tamir ve restore etmedi.Bu kutsal yapılar günden güne daha da yıpranmakta ve harap bir duruma gelmektedir. Hükümet bize sürekli buraya gitmemez gerektiğini ihtar ediyor. Buna rağmen,gittiğimizide Çin polisleri bizi tutuklayarak birkaç  gün bizi uğraştırıyor ve  rahatsız ediyor.” Dedi. Uygur Türkleri Dua resimleri ile ilgili görsel sonucu
Bölge’de Güvenlik Tedbirleri Sadece Uygurlar için Göçmen Çinliler ise,Muaf
Ziyaret ettiğim bütün her yerde Çin polis askerlerinin sayısının normalden kat kat daha fazla olduğu görülüyor.En küçük Uygur yerleşim birimlerinde dahi Çini asker ve Polisi kaynıyor. Hoten şehrinde bir Pazar yerinde Müslüman Uygurlar ile göçmen Etnik Çinlilerin kendi aralarında sahbet ettiklerini hatta bir restoran’da beraber yemek yediklerine şahit oldum. Ancak,Pazar’a gelenlerden sadece Müslüman Uygurlar Polis kontrölünden geçiriliyor, ancak,etnik Çinliler hiçbir kimlik kontrölü veya aramaya tabi tutulmuyor.Bu uygulamayı görünce çok şaşırdığımı ifade etmeliyim.

Uygur Türkleri Dua resimleri ile ilgili görsel sonucu
Çin’in Bu Ağır Baskıları Uygurları Aşırılığı İtiyor
Çin yönetiminin bölge’de uyguladığı haddini aşan,aşırı ve sınırsız güvenlik önlemleri Uygurları bunaltıyor ve onlara çıkış yolu bırakmıyor. Bu sınırsız baskılar oların umut ve geleceklerini de karartıyor. Geleceğinden ümidi kesen Uygurları belki de Çin,bilinçli olarak el altından tahrik ediyor ve radikal yol ve yöntemlere sevkediyor.

Nitekim,ABD.’lı bölge uzmanı ve Araştırmacı Rain Tamine bu konuda şunları yazmaktadır ;  “Uygurların dini duyarlılıkla din büyüklerinin Türbeleri ile atalarının mezarlarını ziyaret etmeleri aslında onların tarihten gelen bir gelenekleridir.Dini aşırılıkla bir ilgisi yoktur. Hatta,bu adet ve an’anelerin devam ettirilmesine   izin verilmesi  aşırıkların,radikalızmın ve şiddetin  önlenmesinde büyük bir önleyici tedbir olabilecektir. Ancak,Çin yönetimi bu tür masumane dini rituel ve adetleri yasaklayarak aşırılılkların  ortaya çıkmasına kendileri zemin hazırlamaktadır.

Uygur Türkleri Dua resimleri ile ilgili görsel sonucu
Bölge’de Çatışmaların ve Gerginliklerin Esas Sebebi Çin’in Uygulamaları
Müslüman Uygurlar ile Çin yönetimi arasındaki sürekli gerginliklerin ve sık sık ortaya çıkan çatışmaların esas sebebinin Çin’in Uygurlara karşı uygulamakta oldukları baskılar ve dayanılmaz hale gelen sınır tanımayan aşırı güvenlik tedbirleri olduğunu düşünüyorum.Nitekim,benim bölgedeki gözlemlerime dayanan bu görüşlerim,daha önce bir çok insan hakları ve hukuk kuruluşlarını bölge hakkında hazırladıkları roparlarında da  yer almıştır.  Bu raporlarda ” Çin’in bölge’de Dini Radikalizme Karşı önlemeler”  adı altında icra etmekte oldukları aşırı baskıcı tedbirlerin aslında Müslüman Uygurların normal dini faaliyetlerini yapmalarını dahi engellemktedir.
Uygur İnsan hakları Programı uzmanı Hanry Shajeisky’nın Uygur bölgesindeki dini baskılar hakkında hazırladığı raporda” Çin yönetimi dini baskılar din adamlarından başlamıştı ve bu tedbirlerin hedefinde onlar vardı.Günümüzde ise, esas hedef e Müslüman Uygur çocukları  de eklendi ve  hedef olarak  belirlenmiştir. Çin yönetimi  bu kontröllerini şimdi bölge’de Müslüman Uygur ailelerin aile büyüklerinden başlayarak çocuklar dahil tüm aile bireylerinin dini düşünce ve eylemlerini dahi takip etme derecesine kadar  indirgemiştir.
Doğu Türkistan’daki İnsan haklarının feci durumu,uluslar arası toplumun dikkati ve tepkisi, artık dikkat edilmesi ve göz yumulmaması gereken bir insanlık sorunu haline geldiğini düşünüyorum.

Etiketler: » » » » » » » » »
Share
1535 Kez Görüntülendi.