FRANSA-HEDEF21 DERNEĞİ UYGURLARA KARŞI LİNÇ GİRİŞİMİNE BİLDİRİ İLE TEPKİ GÖSTERDİ

Fransa’da faaliyet gösteren Paris merkezli Hedef 21 (Objective-21) Türk Derneği Ortaköy katliamı sonrası zanlının Uygur olduğu iddiası ile bazı medya tarafından Uygurlara karşı  Linç  girişimlerine bir bildiri yayınlayarak tepki gösterdi ve protesto etti. 
Uygur Türklerinin zor ve sıkıntılı bu günlerinde kendilerine destek olan Hedef21 Türk Derneği Başkanı Tahsin tek Beye  bu  çok değerli desteği için  teşekkür ediyoruz.

Yayınlanan  Bildiriyi aşağıda bilgilerinize sunuyoruz . Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

Doğu Türkistan Türklerine  Karşı Yapılan Linç Girişimleri İçin   Basın Açıklaması

Ortaköy saldırısı ve katliamı zanlısının Uygur olduğu iddiası bahene edilerek son günlerde Türkiye’de Uygur Türklerine karşı haksız bir linç kampanyası yapılmak istendiğini üzüntü ile takip etmekteyiz.

Bizler gurbet ellerde yaşayan ve Doğu Türkistan Türkü Kardeşlerimizin haklı davasına dünyaya anlatmaya çalışırken, bir taraftan Doğu Türkistanlı Uygurlara terörist damgası vurulmak isteniyor.

Bugün bazı yayın organlarında hiç bir hukuki dayanak ve kaynak belirtilmeden Reina katliamını gerçekleştiren katil zanlısının “Doğu Türkistan uyruklu Uygur Türkü ” olduğu iddiası sık sık ve özellikle vurgulanmak isteniyor. Katil zanlısının Kazak Türkü olduğu öne sürülmüş ancak,bu iftira tutmayınca bu kez Kırgiz Türkü olduğu öne sürülmüştür.Bu da yalan çıkınca bu kez Uygur Türkü üzerine atılarak tüm Uygurlar karalanmak ve lekelenmek istenmektedir. Saldırıyı DAEŞ terör örgütünün üstlenmesine rağmen art niyetli olduğunu düşündüğümüz Türk medyasında köşe başlarındaki bazı sorumsuz kişilerin ısrarla katliam olayını Uygur Türkleri üzerine yıkma telaşı içine girmişlerdir. Bu durum son derece sakıncalı ve ürkütücüdür. Karanlık güçlerin DEAŞ eliyle İslamı ve Müslümanları terör ve terörist ile birlikte anmaya yönelik algı operasyonu belli ölçüde başarıya ulaşmıştır. Şimdi de Türk Dünyası ile terörizmi yan yana getirmek için yeni bir algı operasyonu başlatılmak istenmektedir. Türkiye’deki muhafazakar kılıklı Mao Hayranları ve Komünist Maocular   Çin’in Doğu Türkistanlı soydaşlarımıza yıllardan beri uyguladığı baskı ve zulmü yıllardan beri hiç bir zaman  görmediklerini ve gündeme getirmediklerini ibretle takip ediyoruz. Son zamanlarda bunlara ilaveten bazı medya kuruluşlarımızın köşe başlarını tutmuş maaşlı kalemşörler ile yalaka sözde gazeteciler adeta kuduz köpek  misali  fırsat kollayan katil Çin’e hizmet amacı ile onların iftiralarına malzeme ve kanıt üretme gayreti içindedirler.

1949 yılında Doğu Türkistan’ı işgal eden Mao önderliğindeki Komünist Çin ordusunun işgaldan bugüne kadar yaklaşık 35 milyon Uygur Türkü’nü katlettiği tahmin edilmektedir. Katliamlardan Sağ kalanları ise diri diri toprağa gömüldü. öldüresiye dövülerek çıplak halde karlarda yatırıldı. İki bacağı iki ayrı öküze bağlanarak ortalarından ikiye bölündü. Dinlerini yaşamalarına izin verilmedi. Bu ve benzeri envaiçeşit Çin zulümlerine maruz kalan Türk dünyasının öksüz ve yetim evlatları olan Uygur Türkü Kardeşlerimize şimdi de terörist damgası vurulmak istenmektedir.
Bugün bile Komünist işgalcı Çin Doğu Türkistan’da aynı zulme devam etmektedir. Hiçbir insan hakları kurumunun bu ülkeye girmesine izin verilmemekte,insanların haberleşme hakları engellenmekte ve haberleşmesinin tamamı Çin devletinin kontrolü altındadır. Doğu Türkistan’da yaşayan soydaşlarımız büyük bir zulüm altında yaşamaktadır. Bu ve  benzeri art niyetli ve gaflet ve delalet ürünü suçlamalar ve ihanet hareketleri ile Çin’ in Uygurları Dünyaya aşırı dinci, terörist olarak göstermesine kanıt ve zemin hazırlar ve bu amaca hizmet edeceği aşikardır. Bu karalama ve  linç girişimleri haklı bir sorun olan Doğu Türkistan davasının gerçek ciddiyetini gölgede bırakma, dünyanın dikkatini yanlış yere yönlendirip Türk Milletinin medeniyet beşiği olan Doğu Türkistan’ı sessizce yutma ve Uygurları yok etme emellerine hizmet edilmiş olmuyor mu ?
Türk Kültür Tarihinin en önemli merkezi olan Doğu Türkistan’ı, Kaşgarlı Mahmut ve Yusuf Hashacip gibi nice Türk bilge ve alimini yetiştiren Uygur Türklerinin isimlerini lekeleme çabalarına hizmet etmek değil midir?
Evet, biz Türkler  taş saymaya çalışırken Türk düşmanları kum saymaya devam etmektedir. Bu sebeple Türk Milleti olarak duyarlı uyanık olmak mecburiyetinde olduğumuz kesindir.
Uygur Türklerine yapılmak istenen karalama ve linç kampanyasını şiddetle protesto ediyor ve  bu girişimleri en güçlü şekilde  nefretle kınıyoruz.
Durumu Kamuoyunun bilgisine saygı ile arz ederim.

Tahsin Tek
Fransa Hedef 21 (Objectif21) Türk Derneği Başkanı