DUK GENEL SEKRETERİ İSA : ÇİN’İN HAK VE HUKUK İHLALLERİNE KARŞI TEDBİRLER ALINMALI

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

10 Aralık İnsan Hakları günü münasebitiyle bir açıklama yapan Dünya Uygur Kurultayı Genel sekreteri Dolkun İsa, temel insan hakları ve hukuka değer veren ulkeler ve demokratik değerleri ön plana çıkaran uluslar arası toplumun Çin’in Doğu Türkistan başta işgalı altındaki bölgelerde uyguladığı hak ve hukuk çiğnemelerine karşı ciddi tedbirler düşünmelerini ve buna göre de caydırıcı tedbirler almaları gerektiğini söyledi.

DUK.genel Sekreteri Dolkun İsa,uluslar arası insan hakları ve hukuk kuruluşlarının yayınladıkları raporlar ve açıklamalarında Çin’de insan hakları alanında ciddi olarak gerilemeler yaşandığını dile getirdiklerini belirterek açıklamalarını şöyle sürdürdü ; “ Özellikle şimdiki Çin devlet başkanı Xi iktidara geldikten sonra özellikle Doğu Türkistan,Tibet ve Güney Moğolistan başta işgal altındaki bölgelerde yaşayan Çinli olmayan Milletlerin temel insani hak ve hukuklarına karşı ciddi baskılar ve yasaklamalar göze çarpmaktadır. Çin Lideri Xi’nin doğu Türkistan’da son aylarda bir biri ardına uygulamaya koyduğu baskı ve zulüm uygulamaları şöyle ;
1. Dini radikalizme karşı Mücadele etmek kampanyası ve dini değerlere karşı saldırılar
2. Mescit ve Camileri yönetmek için yeni bir mekanizma ihdas edilmiş ve memurlar atanmıştır.
3. Çin Lideri Xi’nin “Xinjang’i Yönetmek ve bu konudakı çare ve tedbirleri öğrenme” adı altında ideolojik bir kampanya başlatılmıştır.
4. Müslüman Uygur Türklerinin çocuklarına yönelik etnik assimilasyonu hizlandırılmış ve sadece Çincenin öğretildiği Çin dilli ana okulları sayısı arttırılımaktadır.
5. İnternet ve sosyal medya kullanıcılarına karşı yeni tedbirler,yasaklar ve ağır cezalar getirilmiştir,
6. Uygurlara Pasaport verilmesi durdurulmuş ve mevcut Pasaporları zorla toplanmaktadır.
7. Etnik Çinliler ile Müslüman Uygurların kendi aralarınıda kaynaşmaları ve Uygurların Çinlileştirilmesi amacı ile ” ikiz Aileler ” uygulaması başlatılmıştır.

Doğu Türkistan’daki etnik dönüştürme,İslam dinini yok etme ve benzer asimilasyon ve soykırım uygulamaları bir resmi devlet politikası olarak uygulanmaktadır. Ayrıca,Çin yönetimi Uygurları bölerek,parçalayarak ve bir birlerine düşürerek Uygurları kendi yağı ile kendi etlerini kavurmak sinsi politikasına hız vermiştir.

Bütün bu uygulamaların Çin’in esas amacı,Doğu Türkistan’ın tarihi sakinleri ve asil sahepleri Müslüman Uygurların bu toprakalardan bir an önce yok edilerek bu toprakların bir an önce sadece Han Çinlilirenini yaşadığı bir Çin toprağına dönüştürmektir.

Çin’in Kaybolduğunu iddia ettiği Uygurlar yönetimin gizlice yok ettiği Kişilerdir.
DUK genel Sekreteri Dolkun İsa, Doğu Türkistan’daki bir diğer insanlık suçuna ve Uygurların dramına dikkat çekerek şöyle devam etti,” Doğu Türkistan’da 05 Temmuz 2009 Çin’in uyguladığı katliamlarda ve daha sonraki toplumsal olaylarda binlerce kişi ortadan kaybolmuştur.Bu kaydolduğu iddia edilen Uygur geneçler Çin asker vee polislerinin işkence,zulümleri sonucunda öldürülmüş ve cesetleri bir şekilde yok edilmiş zavallılardır. Bu Uygur gençleri Çin yönetimi tarafından bilinçli olarak kayıp denilerek yok edilmişlerdir. Bu durum ise, “Çin’in Mecburi Kaybetme ve Yoketme “ yöntemi olarak adlandırılmaktadır. Bu kmecburi kaybetme olayları günümüzde normal bir uygulamaya dönüştürülmüştür.Uygurların gizlice kaçırılarak kayıp ettirilmesi ve yargısız infazlarla gizlice katledilmeleri uluslar arası yasalara ve Çin’in kendi kanunlarına de tamamen aykırı bir yasadışı bir tutumdur ve bir insanlık suçudur. Çin yönetimi 05 Temmuz 2998 Urumçi olayalarında kaybolan birlerce kişi ile 28 Temmuz 2014 Yarkent İlişku katliamında ve daha onlarca olay sonrası ortadan kaybolduğu bildirilen Uygur gençlerin akibetini araştırmalı ve bu kayıplı gözü yaşlı ailerine tatmin edici cevaplar vermelidir.Ayrıca,bu insanlık dışı cinayetleri işleyen sorumlular adalet önünne çıkarılmalı ve cezalandırmalıdır.” Şeklinde konuştu