ÇİN, BM.TOPLANTISINDA UYGUR DELEGELERİNE KARŞI AGRESİF TAVIRLARI İLE MASKARA OLDU

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
BM.İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından İsveçre’nın Cenevre kenti’nde yapılan “Azınlık Milletler Platformu” toplantısında Uygur DelegelerinE  karşı çıkan İşgalcı Çin delegelerinin sergiledikleri agresif tavırlar nedeniyle Çin, diğer üye ülkeler Temsilcilerinin tepkisi ile karşılaştı ve  rezil ve maskarası oldukları bildirildi.
Özgür Asya Radyosu’nun verdiği haberlerde  24 Kasım 2016’de Cenevre kenti’nde başlayan “Azınlık Milletler Platformu”  toplantısı’na katılan Dünya Uygur Kurultayı Delegelerine tanınan 3 dakikalık konuşma hakkı Çin delegeleri tarafından engellenmek istendi.BM.üyesi ülkeler ile bir çok Uluslara arası insan hakları ve Hukuk teşkilatlarının katıldığı oturumda kürsüye gelen Uygur Temsilci daha konuşmaya başlamadan önce Çin delegeleri ayağa kalktı ve Dünya Uygur Kurultayı’nın terörist bir örgüt olduğunu ve BM.’de konuşma hakkının bulunmadığını iddia ederek  sözlü müdahelede bulundukları görüldü.  Bunun üzerine Oturum başkanı Çin delegelerine karşı “ sergiledikleri tavrın haksız,yersiz ve çirkin bir hareket olduğunu Çin delegelerinin  konuşmacıya müdahele etme  hakkının  bulunmadığını “ belirterek ikazda bulundu.Ancak,İşgalcı Çin’in delegeleri bunu dikkate alamayarak agresif ve çirkin tutumlarını sürdürdü.Bunun üzerine batılı ülkeler başta bir çok ülke temsilcileri  Çin delegelerinin müdahelesine son vermesini isteyerek tartışmalara  katıldı. Yaklaşık yarım saat devam eden tartışmalarda Çin’in müttefiki “İslam Cumhuriyeti” Pakistan delegesinden başka hiçbir ülkenin Çin’i desteklemedikleri görüldü.

Ancak, 30  dakika süren karşılıklı tartışmalar esnasında en kalabalık Müslüman devleti olarak bilinen Endonezya delegesinin Çin’e arka çıkması ve desteklemesi hayret ve üzüntü ile karşılandığı bildirildi.
Dünya Uygur Kurultayı Genel sekreteri Dolkun İsa’nın ifadesine göre İşgalcı Çin’in ve hempası komşu Pakistan’ın  bütün itirazlarına rağmen, DUK.Program Sorumlusu Dr.Peter’ın 3 dakikalık konuşmasını tamamladı ve konuşmasının  katılımcıların yoğun alkışları ile tasvip edildiği ve desteklendiği görüldü.

25 Kasım 2016 günü BM.’nın Cenevre Ofisinde devam eden İnsan Hakaları Konseyi’nin “Unutulan Facialar,Unutulan Kurbanlar, Azınılık Halklar ve İnsanlığın Tehdit Edilmesi” Başlığı altında süren konferansın bu bölümünde söz verilen DUK Genel Sekreteri Dolkun İsa ,Uygur Türklerinin günümüzdeki dramatik durumu ile Doğu Türkistan’da İşgalcı Çin yönetiminin baskı,zulüm,asimilasyon ve ırkı soykırım uygulamalarından kaçarak mülteci durumuna düşen Uygur göçmenler hakkında hazırladığı raporunu sundu.

DUK. Genel Sekreteri İSA : Uygur Mülteciler ve Yapçan Meselesi Müzakere edildi.
Özgür Asya radyosuna Cenevre’deki çalışmaları ile ilgili bilgi veren DUK.Genel Sekreteri Dolkun İsa,Uygur Mültecilerin durumunun iyileştirilmesi için BM.İnsan Hakları Komiserliği ve bir çok ülke Temsilcileri ile görüşmeler yaptığını belirterek şöyle konuştu , “ BM.İnsan Hakları ve Mülteciler Yüksek Komiserliği nezdinde temaslarda bulunduk. Estonya,Çek Cumhuriyeti ve Belçika Krallığı’nın BM. Cenevre Ofisi nezdindeki Büyükelçileri ile ayrı ayrı görüştüm. Büyükeleçilere ve BM.Mülteciler Yüksek Komiserliği yetkililerine Uygur mültecilerin durumu ve yerleşimi konusunda bilgiler sundum ve  görüştüğüm  ülke Büyükelçilerden bu konuda katkı ve yardımlarını talep ettim. Ayrıca,Türk Mahkemelerinin suçsuz bularak beraat  kararı verdiği, ancak,Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne ait Kırklareli Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan Uygur İnsan hakları aktivisti ve cemaat önderlerinden Abdulkadir Yapcan’ın  durumu  görüşmelerde gündeme getirilmiştir.”şeklinde konuştu.

DUK.Genel Sekereteri Dolkun İsa,Cenevre’de bir hafta süren çalışmaların başarılı geçtiğini belirterek” bu toplantıda DUK Delegelerine şimdiye kadar yapılmayan bir güvenlik tedbiri uygulanmıştır.BM.Polisi ve Güvenlik Yetkilileri bizi  özel olarak makamlarına davete ederek güvenliğimiz ile ilgili kendilerinin her türlü tedbirleri aldıkları yolunda bizleri bilgilendirdiler. Konferans süresince BM.Polisi  ve güvenlik elemanları bizi yakın koruma altına alarak güvenliğimizi sağladılar.” Dedi.