Son Dakika
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü ÇKP.genel sekreteri ve Çin’in kızıl diktatörü Xi Jing Ping’ı Ülkedeki İFADE VE BASIN yasaklamaları sebebiyle kendisini ” Basın Özgürlüğünün Ayak Prangası” olarak ilan ettiğini açıkladı.
Özgür Asya radyosunun haber sitesinde bildirildiğine göre Sınır Tanımayan Gazeteciler Teşkilatı’nın 2016 yılı İfade ve Basın Özgürlüğü değerlendirmesinde 2012’den beri Çin’de iktidarda olan Xi’nin sistemli ve sürekli olarak Çin vatandaşlarının haberleşme ve basın özgürlüğünü sansürleyerek bağduğu, insanların özgürce haberleşmesini yasakladığı belirtildi . Bu sebeple devlet başkanı Xi’nin ifade ve Basın Özgürlüğünü sansürleyerek yasakladığı için dünya’da mevcut ifade ve basın özgürlüğü katili olarak belirlenen 35 ülkenin en önünde yer aldığını açıkladı.
Adı geçen teşkilatın açıklamalarına göre Çin’in basın,ifade ve haberleşme özgürlüğıüne karşı sansürleme,engelleme ve yasaklamaları şöyle ;
1. Çin’de Merkezi İnternet haberleşme ve Güvenlik Birimi Tesis etmek
2. Haberleşme,bilgi paylaşımı ve bütün medya çalışmalarının temel prensiplerini belirleyen Kontol Mekanizması kurmak
3. QQ,başta Çin sosyal medyasını,Mikroblog ve benzeri internet üzerinden gerçekleştirilen haberleşme sistemlerini sürekli takip etmek.
4. ÇKP iktidarının görüşlerine ykırı ifade ve görüşlere derhal müdahele ederek bu haberleri derhal silmek olarak, 4 ana başlık halinde açıklıyor.
Asya Direktörü İsmail : İfade ve Basın Özgürlüğü En Ağır Biçimde Bastırılan Ülke Çin
Sınır Tanımayan Gazeteciler Teşkilatınıın Asya İşleri Direktörü Benjamin İsmail’in açıklamalarında Çin Lideri Xi’nin neden bu “ Basın Özgürlüğünün Prangası’ listesine dahil edildiği üzerinde durdu ve şunları ifade etti , “ Çin dünya’daki Basın Özgürlüğü sıralamasında en alt sırada yer almaktadır.Çin,180 devlet içinde 176.sırada bulunuyor. Çin dünya’da gazeteci ve haberleşme sektöründe çalışan medya mensuplarının en ağır biçimde bastırıldığı devletlerin başında gelir.Çin Lideri Xi, sadece ÇKP,iktidarının uygulamalarını ve siyasi hareketlerini eleştirenleri değil,Mikroblogçuları,İnternet üzerinden çalışan Akitivistler ve benzeri en küçük görülü muhabirleri daha bastırmaktan ve cezalandırmakatan kaçınmıyor. Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan ve Tibet bölgelerinde bu bastırma normalın birkaç katı üzerindedir.” dedi.
Aksu Sogan Kömür Madeni ve Fransız Gazeteci Ursula Gauthier Olayı
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Asya İşleri Direktörü İsmail,Çin’de basın ve ifade özgürlüğü konusunda 2015 yılında çok özel ve önemli bir olayın meydana geldeğini belirterek şunları ifade etti ; “ Çin’de 2015’te meydana gelen bu özel ve özel olay,Fransız kadın gazeteci Ursula Gauthier meselesidir.Ursula Gauthier,Doğu Türkistan’ın Aksu Vilayetinde bulunan Bay- Sogan Kömür işletmelerinde meydana gelen bir etnik temelli şiddet olayı ile ilgili Uygurları haklı gören bir makale yazarak yayınlamıştır.Fransız kadın gazeteci Uygurlar hakkında yazdığı bu tek makale sebebiyle Çin’den kovulmuştur.Ursbula Gauthier Uygurların haklı olduğunu ifade ettiği için ÇKP,iktidarının propaganda organı Global Times (Küresel Gazete Haberleri) gibi Çin resmi medyasının hedefi haline gelmıştır. Çin resmi yayın organları ona aylarca saldırılarını sürdürmüş ve Ursula Gauthier Çin’de bir kin ve nefret hedefi haline getirilmiştir. Onun adresi Çin resmi medyasında ilan edilerek hedef gösterilmiş ve ve kendisi Çinli şövenist fenatiklerce tehdit edilmiştir. Normal’de Çin’de bu ve benzeri aykırı fikirlere karşı yürütülen kampanyalar Çin internet sansürü tarafından kısa zamanda kontrol edilmekte iken,Çin yönetimi Çinli internet kullanıcılarının saldırılarına haftalarca müdahale etmeyerek bu saldırıları adeta teşvik etmiştir.
Çin Yönetimi Ursula Gauthier’den Özür Dilemesini İstedi
Ursula Gauthier, Çin’in Uygurlar hakkındaki bu makalesi için özür dileme talibini reddetti. Çünkü, o bu konuda hiçbir yanlışlık yapmamıştı.O,Çin’in özür talebini reddederken,haklı idi. Bunun üzerine o 2015 yılının son günü Gazetecilik yaptığı Pekin’den zorla sınır dışı edildi.
Çin’in Ursula Gauthier hakkındaki iddiaları ise şöyle :
• Doğu Türkistan’da Çin yönetiminde yaşayan Uygurların gerçek ve genel durumunu ayrıntılı olarak anlatmıştır
• Uygurların hak ve hukuklarını arama eylemlerini açıklarken kullandığı uslübu beğenmemiştir.
• Çin Güvenlik güçleri ile bu ülkenin tarihi ve gerçek sakinleri olan Uygurlar arasında meydana gelen şiddet olaylarında Çin yönetiminin etnik tarfgirilik tutumu ile yanlışlarını ortaya koymuştur.
• Bay Sogan Kömür İşletmelerinde meydana gelen ve onlarca kişinin ölümü ile sonuçlanan bu etnik şiddet olayının esas sorumlusunun Çin yönetimi olduğunu sebepleri ile açıklamıştır.
• Fransız Gazeteci Ursula Gauthier bölge sakini Uygurlar ile Bay/Sogan Kömür İşletmelerindeki etnik Çinli göçmenler arasında etnik çatışmalarda Uygurların eylemlerinin terör eylemi olarak kabul edilemiyeceğini belirtmiş ve terörist iddialarını reddetmiştir.
• Fransız L’OBS(Gözlem) dergisinin onlarca yıldır Pekin Muhabirliğini yapan Ursula Gauthier’in bu tek makalesi bile Çin Hükümetinin kin,nefret ve gazabına uğramaktan kurtulamamıştır.
Aksu-Bay Sogan Kömür İşletmesi Olayı
Sogan Kömür madeni olayı Doğu Türkistan’da son yıllarda meydana gelen en kapsamlı ve bölge halkının de destek verdiği ve halk ayaklanması niteliğindeki bir sosyal,ekonomik ve toplumsal olaydır.Uygur Türkleri kendi topraklarında olan kömürlerin çıkarılmasını Çin’den getirdikleri etnik Han Çinlisi göçmenlere zorla peşkeş çekmiş ve bu maden işletmesinde çalışan Uygur Türklerini toptan işten çıkararak onları açlığa mahkum etmiştir. Bay halkı ellerinden alınan hak ve hukukunun kendilerine iadesi için eylem yapmıştır.Bu eyleme katılandadan 3 aileden 3’ü bebek,6’si çocuk kadın ve yaşlıların de içinde bulunduğu toplam 20 kişi Çin işgal ordusunudan kaçarak Tanrı dağlarının zirvelerindeki mağaralarına saklanarak canlarını kurtarmak istemiştir. Ancak, 10 bin’den fazla Çin işgal ordusu bu insanları saklandıkları mağarada kıstırmıştır.Önceleri Faşist Naziler gibi Alev makinalarını kullanarak onların dışarı çıkmaya zorlamış ve üzerlerine bombalar yağdırmıştır.Daha sonra ateş ve dumandan kurtulmak için dışarı çıkan bebek ,çocuk ve kadınıların yer aldığı toplam 20 masum sivili yayılım ateşine tutarak acımaszca ve vahşice katletmiştir.
Yakalaşık 2 ay süren Çin işgal Ordusu operasyonlarında 4 kez karşılıklı çatışmalar meydana gelmiştir. Doğu Türkistan halkının Fedai adını verdikleri Uygur Direnişçiler İşgal Ordusuna karşı kahramanca direnerek kendilerini savunmaya çalışmıştır. Çatışmalarda toplam Müslüman Uygurlar ve Çinli İşgal güçlerinden toplam 50 kişinin hayatını kaybettiği açıklanmıştır.
BENZER HABERLER