Son Dakika
Uygur Haber ve Araştırıma Merkezi(UYHAM)
Bugün 01 Ekim 2016,Doğu Türkistan Türkleri için tarihin en kara ve en zifiri karanlık bir günü.
Bundan 68 yıl önce yanı 01 Ekim 1949’da Çin’in Komünist Diktatörü Mao Zedong Liderliğindeki Çin Kızıl Ordusu Çin’deki Gomindang Yönetimini yenerek bütün Çin’i ele geçirdiği ve ebedi ve ezeli Türk-İslam yurdu Doğu Türkistan’ı işgal ve istila ettiği bir matem günüdür.
Aslında Çin’in ele geçirerek Lencu’ya kadar ilerleyen Kızıl Çin Ordusu’nun Doğu Türkistan’ı işgal için ileri harekat düzenleyecek imkanı,İşgal Ordusunu taşıyacak nakil vasıtaları , lojistik imkanı ve takatı yoktur.Bunun üzerine Sovyet Diktatörü Stalin Doğu Türkistan Türklerine Yalta Barış görüşmelerinden sonra bir kez daha ihanet edecektir. Stalin Kızıl Çin Ordusuna 50 adet uçak ve yüzlerce askeri kamyon tahsis ederek Mao’nun Ordusunun yaklaşık 3 bin km.lık Gobi çölünü aşarak Doğu Türkistan’ı istila etmesine yardımcı olmuştur.
Mao’nun en faşist ve kanlı generallarından Uygur Kasabı olarak tarihe geçen NAZİ ruhlu General Vang Cin Gomindang Ordusu’nun kendilerine teslim olan birliklerinin komutanı General Tav siyu’nun yardımı ile çok kısa zamanda bütün ülkeyi işgal etmiştir.
Çin işgal Ordusu muhtemel karşı koyma eylemlerini önlemek için Komünist Diktatör Mao’nun 1936’de Şensi Eyaletinde kurduğu Çin Sovyet Cumhuriyeti Başkanı iken sarfettiği “ Doğu Türkistan,Tibet ve başka Çin emperyalizmi tarafından zorla işgal edilen ülkeler istekleri halinde tahliye edilecek ve onların kendi kaderlerinin kendilerinin tayın etme hakları tanınacaktır.” Taahhüdünü tekrar hatırlatan el bildirileri bastırarak halka dağıtarak kandırmıştır.Ayrıca, Kızıl Çin Ordusu’nun , ülke’de eski kokuşmuş Çin rejiminin etkilerini yok ederek temizledikten sonra Doğu Türkistan’ı terk edeceğini” ilan etmiştir.
Çinli Komünistlerin bu sahte beyanlarını ve taahhütlerinin birer yalandan ibaret olduğunu çok iyi bilen Urumçi’deki Doğu Türkistan Liderleri Mehmet Emin Buğra,Mesut Sabri Baykuzu ve İsa Yusuf Alptekin,İşgalcı Mao’nun Ordusuna karşı konulmasının büyük katliamlarına sesep olabileceğini tahmin ederek “Vatan için Vatan’dan Ayrılma “ Şiarı ile Doğu Türkistan mücadelesini hür dünya’da devam ettirmek için vatan topraklarını terk etmişlerdir.
Kendilerini sosyalist olarak tanımlayarak bunu dünya’ya yutturmaya çalışan ÇKP.ve onun Pekin’de eski İmparotorların Cung Entey sarayında oturan Kanlı diktatörleri işgalden sonra baskı,zulüm,işkence ekonomik ayrımcılık ırkı aşağılama,dini ve ırkı soykurum uygulamalarını büyük bir vahşetle günümüze sürdürmektedirler.
ÇKP’nın eli kanlı mültimiliyarder Kapitalist diktatörleri Doğu Türkistan’ın son yıllarda bulunan çok zengin yer altı zenginlik kaynaklarına el koyarak çalarak merkezi Çin’e taşımaktadır.
Kendilerinin vaat ettiği Çin anayasası ve sözde Özerk Bölge yasalarını ÇKP.’nin bu eli kanlı kodamanları keyiflerine göre çiğnemekte ve uluslara arası hukuka göre büyük insanlık suçu işlemeyi sürdürmektedir.
ÇKP’nın Nazi ruhlu Orduları Doğu Türkistan’ın işgal ettiklerinde Ülkedeki Çinli Nüfus oranı % 5 mertebesinde (Toplam Çinli sayısı 300 bin kişi) iken yapılan zorunlu han göçü ve Çinli nüfus tarnsferi ile günümüzde Ülke’deki Çinli nüfus sayısı 15-20 milyon mertebesine çıkmıştır.Bu oran ülkenin genel nüfusunun % 50’sıne tekabül etmektedir.
İşgalcı Çin bugün Doğu Türkistan’da, günümüzde Türk-İslam alemi ile hür dünya’nın sessizliği ve Küresel güç dediğimiz sözde demokrasi ve insan haklarına saygılı ülkelerin göz yumması,görmemesi ve lakayıtlık ve ilgisiziliğii yüzünden Hitler Almanyasının Faşist rejiminden daha beter bir kolektif soy kırım uygulamaları ile karşı karşıya kalmış bulunmakatadır.
Doğu Türkistan Türkleri dini değerleri,milli kimlikleri ve binlerce yıldan beri atalarından kendilerine intikal eden manevi değerlerini korumak için son güçlerini ve tek varlıkları olan aziz canlarını ortaya koyarak mücadele etmektedirler.
Doğu Türkistan Türkleri, tarih içinde ürettikleri ve ortaya koyduğu kültür ve medeniyet değerleri ve yetiştirdiği dünya çapında bilginleri ve düşünürleri ile Türk-İslam dünyasına ve insanlık alemine büyük ve kalıcı katkılar sağlamış köklü Türk Milletinin çok önemli uzvudur.
Müslüman Uygur Türkleri tarihinin en karanlık çağlarında dahi silkinerek ayağa kalkmasını bilmiştir. Tarihinin en kötü zamanlarda dahi istilacıları ülkelerinden kovarak özgürlük ve bağımsızlıkılarını tekrar elde etmişlerdir.
Doğu Türkleri 21.yüzyılda da makus talihini yenecek ve İşgalcı Çin’in istila ve işgalinden ülkelerini kurtarak tekrar bağımsız DOĞU TÜRKİSTAN CUMHURİYETİ’ni kuracak ve 8.Bağımsız Türk Devleti olarak dünya’daki şerefli yerini alacaklardır.
Çalşmak bizden,Yardım Allah Taala’dandır.
“Hakkın Vadettiği Günler belki Yarın – Belki Yarından da yakın”dır”
Ümitsizlik ve bedbinlik Müslüman Türk’e yakışan bir tutum asla değildir.
Hür ve Bağımsız Doğu Türkistan İçin hep Birlikte İleri …………….
Zulüm. asla ebedi değildir.İşgalcı Kızıl maskeli Faşist Çin, Doğu Türkistan’da akıttığı masumların ve çocukların kanında boğulacak ve tarihin karanlık ve pis kokulu çöplüğünde layık olduğu lanetli yerini mutlaka alacaktır.
Doğu Türkistan’da Milli Mevcudiyetlerini Korumak için İşgalcılara karşı kahramanca mücadele eden Fedailerimize Selam Olsun !….
Bu uğurda Şahadet Mertebesine Yükselen Şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyoruz rahmet diliyoruz. Ruhları Şad olsun.
Etiketler: Çin » Din » Dünya » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Makale Analiz » SiyasetBENZER HABERLER