Son Dakika
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Doğu Türkistan’ı işgali altında bulundan Çin rejimi bir insanlık dışı bir zulme ve Çin faşizmi temelli bir uygulamaya daha imza attı. Börütala’lı 82 yaşındaki Uygur Rabia Ana’nın Pasaportuna el koyarak yurt dışındaki çocuklarını ziyaret etmesini engellediği bildirildi.
Özgür Asya radyosu’da konu ile ilgili haberinde, geçen yıl Çin’in yeni ve son ÇKP.’lı başkanı Xi’nın özel talimatı ile Doğu Türkistan’da İşgal rejimi için siyasi yönden sakıncası bulunmayan her kese yurt dışına seyahat edebilmeleri için pasaport verilmeye başlandı. Gulca merkezli İli Vilayetinin Börörtala ilçesinde (Şimdiki Böritala Moğol Özerk İli) oturan 82 yaşındaki Rabia Han Ana 7 yıl önce ülkesinden ayrılarak Norveç’e yerleşen Oğlu Kurbancan’ı ve onun ailesi ve torunlarını ziyaret ederek görmek için Pasaport’a başvurdu. Bir süre sonra istediği pasaporta kavuştu. Rubia Han Ana, Oğlu’nu görebilmek için Türkiye vizesi için başvurdu. Oğlu Kurbancan yaşadığı Noveç’ten çocukları ile birlikte İstanbul’a gelecek ve Rabia Ana oğlu Kurbancan ve torunları ile İstanbul’da buluşacak ve 7 yıl sonra İstanbul’da onları görebilecek ve hasret giderecekti. Urunçi – İstanbul uçak biletini de alarak yolculuğa hazırlıklarına girişti.
Rabia Han Ana : Çin Polisi Pasaportuma El Koydu.
Özgür Asya radyosuna konuşan yüreği oğlu ve torunlarının hasreti ile yanıp tutuşan 82 yaşındaki Rabia Ana ağlayarak şunları anlattı. “Geçen Şubat ayında pasaportumu aldım.Uçak biletimi de alarak yolculuğa hazırlanıyordum.Börütala Polis Merkezi’nden bir yetkili evime geldi ve benden pasaportumu vermemi istedi. Bana posaportumuinceleyeceklerini ve 2-3 gün sonra iade edeceklerini bildirdiler.Aradan 4 gün geçti. Hiç bir haber gelmedi.Kendim Polis merkezi’ne gittim ve pasaportumu istedim. Börötala Moğol Özerk Vilayeti Emniyeti Müdürlüğüne müracaat ettim.Yetkili bana çok soğuk ve kaba şekilde davrandılar ve pasaportumun daha incelemesinin bitmediğini bitince kendilerinin teslim edeceklerini buraya bir daha gelmemem gerektiğini ihtar etti.Ben Pasaportumun verilmeyeceğinin farkına vardım. Oblastlık Polis Yetkilisine “ Ben gençliğimini devlete ait Çiftliklerde çalışarak hizmet ederek tamamladım.Şimdi 82 yaşında ve yaşlı bin insanım.Yurt dışında yaşayan oğlumu 7 yıldır, görmüyorum. Onu ve torunlarımı çok özledim.Pasaportumu lütfen verin.Hayatımın son anlarında oğlumu ve torunlarımı bir görebileyim diyerek yalvardım! Benim ağlayıp sızlamalarım ve ahu zarım onları hiç etkilemdi bile. Sanki ben duvara konuşuşuyorumdum. Her makama başvurdum.Ancak beni dinleyecek ve meselemle ilgilenecek hiç kimse çıkmadı. Bu arada burada çalışan bir Hanım görevli evnize gidin ve bir dilekçe yazarak başvurun dedi.Eve döndüm ve dilekçe yazarak götürdüm.Dilekçemi almayıp kabul de etmediler.Kendilerine çok yalvardım ve Israr ettim.Bana istediğin yere git bizi şikayet et. Biz dilekçeni almayız.” Diyerek beni kovdular. Ağalamalarım, yalvarmalarım ve feryat ve figanlarım dae kar etmedi.Çaresiz bir şekilde evime döndüm.”dedi.
Hükümet, Oğlum Üzerinden Beni Sürekli Sıkıştırıyor
Çin hükümetinin Oğlunun yurt dışına gittikten sonra da kendisini hiç rahat bırakamadığını anlatan Rabia Ana şunları söyledi ; ” Hükümet, sürekli olarak oğlum hakkında benden rapor vermemi istediler. 2-3 yıl bu durum devam etti. Daha sonra bir Çinli Polis yetkilisi kadın,bana telefon numarasını vererek oğlumla telefonla konuşmamdan hemen sonra kendisine bilgi vermemi istedi. Bir süre sonra da beni bu konuda sıkıştırmaktan vaz geçtiler. Zaten benim oğlumla olan bütün telefon konuşmalarımı dinliyorlar.Siyaset ile ilgili bir şey de konuşmuyor.Zaten ben 82 yaşında Hükümete çalışmaktan yorgun düşmüş yaşlı bir kişiyim.”şeklinde konuştu.
BENZER HABERLER