ÇİN’İN UYGURLARA G20 ZİRVESİ’NDE ETNİK AYIRIMICILIK YAPMASI HİÇ TE İNSANI DEĞİL

Ünlü  Gazeteci-Yazar, siyasi Analizci, Uluslar arası Haber Objektif dergisi yazarı, Fransa Çağdaş Çin Araştırmaları  Merkezi  Üst düzey Araştırmacısı,   İngiltere  Nottingham Çin Politikaları Enstitüsü   (CEFC)  üst düzey  Yöneticisi  Yazar ve  Baş Editör Micheal Cole kaleme aldığı bir haber yorumda  Çin yönetiminin 04-06 Eylul 2016 tarihleri arasında Çin’in Huangcu kenti’nde yapılacak G20 Ülkeleri Devlet ve Hükümet Başkanları Zirve Toplantısını bahane ederek Uygurlar,Tibetliler,Hong Konglu ve Tayvanlılar için uyguladığı etnik ayrımcılığın temel insan hakları ve hukukla örtüşmediği ve bu uygulamanın hiç te insani olmadığını belirterek Çin’e tepki gösterdi. BU yazının Türkçe tercümesini aşağıda bilgilerinize sunuyoruz.  (Uygur Haber ve Araştırma Merkezi)

                                                Michael Cole

4-6 Eylul 2016 tarihlerinde Çin’in Zhejiang Eyaleti Hangzhou kenti’de yapılacak G20 Ülkeleri Devlet ve Hükümet başkanları Toplantısı gerekeçesi ile bu kent’te olağan üstü güvenlik tedbirleri alınmıştır. Bu zirve Toplantısı için güvenlik tedbirleri çerçevesende yüzlerce kişi gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Bu kente   gelecek olanların  bu şehire girmeleri kalmaları ve barınmaları yasaklanmıştır .

Çin Hükümet yetkilileri, küresel çapta faaliyet gösteren çeşitli sosyal gruplar, insan hakları ve hukuk savunucuları dini ve sosyal amaçlı  Sivil Toplum Kuruluşlarının muhtemel tepki eylemlerini önlemek için özellikle Çin’in zorla idaresi altında tuttuğu ileri sürüler Uygur Özerk Bölgesi(Doğu Türkistan)’nde yaşayan Müslüman Uygurlar,Tibetli Budistler ve 1997’den beri Çin’in yönetiminde bulunan Hong Kong’ta yaşayan Çinlilerin ne sebeple olursa olsun bu kente gelmelerini G20 toplantısından günler öncesi  engellemiştir. Bu şehirde yaşayan ve iş yerleri bulunan veya ticaret vebenzeri amaçlarla gelen bu 3 guruba mensup insanları bu kent’ten zorla uzaklaştırmıştır. Çin yönetimi G20 zirvesi esnasında sözü edilen  bölgelerdeki baskı ve hak hukuk ihlallerinin G20 Zirvesine katılan Liderelerin dikkatini çekmek amacı yapabilecekleri çeşitli tepki eylemlerinden son derece korkuyor ve yönetim olarak çok rahatsız olduklarını böylece açığa vurmuş bulunuyor. Çin yönetimi bu konuda hiçbir tedbiri ihmal etmiyor ve işi hiç te şansa bırakmak niyetinde olmadıklarını, aldıkları bu olağan dışı sert tedbirlerle önleyemeye çalışıyor.

Çin yönetimi ayrıca, ABD. başta çeşitli Avrupa  ülkelerinde faaliyet gösteren STK.ların ve onların temsilcilerinin G20 Ülkeleri Zirve Toplantısı için bu kente’e gelebilmek ve toplantıları dışarıdan de olsa takip etmek için akreditasyon taleplerini de geri çevirmiştir.
AFP(Franz Basın Ajansı) Ajansı’nın Huangcu’dan geçtiği haberlere göre,Çin yönetimi en ufak bir eylem  yapacaklarından şüphe ettikleri düzinelerce Çinli ve azınlık uluslara mensup insanın gözaltına alındığını bildirmektedir.
Bu şehir’de yaşayan yüz binlerce Çinli aileler ise, 4-06 Eylül zirvesi süresince zorla kent dışına gönderilmiş ve uygun olmayan ortamlarda kalmaya mecbur edilmiştir.

  Müslüman Uygurlar ve Tibetliler Potansiyel Suçlu ilan edilmiştir.
G20 Zirve toplantısı arafesinde Haucung Kent Emniyet Yetkilileri bir genelge yayınlayarak kent’te faaliyet gösteren oteller ve barınma yerlerini sıkı şekilde uyardığı bildirildi.Genelge’de ne sebeple olursa olsun otellerde ve diğer Barınma yerlerinde özellikle Doğu Türkistan( Xinjiang)’lı Uygurlar ile Tibet (Xizang)nüfusuna kayıtlı Tibetlilerin hiçbir şekilde otellerde yer verilmemesini  ve aksine hareket edenlerin en ağır şekilde cezalandırılacaklarını ihtar etmiştir. Zirve süresince eğlence yerlerinde ve otellerde eğlence dahil bütün sosyal ve kültürel etkinliklerin de yasaklanmıştır.  Pekin yönetimi gerekçe olarak “Uygur asıllı Şiddet yanlısı Aşırı guruplara mensup Teröristlerin” son yıllarda Çin genelinde çeşitli saldırılar düzenlediğinini iddia ederek Müslüman Uygurları toptan suçlamış  ve onları kolektif şekilde peşinen  mahkum etmiştir.

Çin’in G20 Zirvesi Zulmü Yalnız Uygur Azınlık ile Sınırılı Değil
Çin yönetimi G20 Ülkeleri Zinve Toplantısı zulmü sadece Uygur Azınlıklar ile sınırlı değildir. G20 zirvesi sırasında tamamen etnik Han Çinlisi olan Hong Kong ve Tayvanlılara da bu zulme ve ayırımcılığa tabi tutulmuştur.
Huangcu’deki bir Otel Resepsiyon görevlisi AFP.muhabirine şunları ifade etmiştir,” Otelimizde barındırılmaması istenen etnik azınlıklar Uygur ve Tibetliler ile sınırlı değildir. Tayvan pasaportu taşıyan Çinliler ile yine Hong Kong’lu Çinili ziyaretçilerin de bu kentteki otellerde kalmaları yasaklandı. Onların G20.Zirvesi sona erdikten sonra bu kente gelebilecekleri ve otellerde kalabilecekleri  bildirildi. Ben Hong Kong’lu Çinliler  için alınan bu yasaklama kararının 04 Eylül’de yapılacak Hong Kong’un Yasama Konseyi seçimleri öncesi meydana gelen siyasi gerginliklerin Zirvenin yapılacağı Huangcu kenti’ne sirayet etmesinden endişe edildiğini ve bu nedenle bu yasaklama kararının  alınmış  olabileceğini  tahmin ediyorum.” Şeklinde konuşmuştur

Çin yönetimi güvenlik,istikrar vebenzeri sebepler ve gerekçeler öne sürerek Uygurlar,Tibetliler,Hon Kong ve Tayvanlı Çinlilere karşı aşırı ve sert tedbirlere alması ve özellikle  Uygurlar ile Tibetlilere etnik ayırımcılık yaparak dışlaması hiç de insanı değildir ve insan hakaları ve hukukla hiç bir şekilde bağdaşmamaktadır. 

Tayvan’daki  demokratik Seçim Sonuçları Gerginlik Sebebi 

 Tayvan’ın  Bağımsızlığı  yanlısı Tayvan Demokratik İlerleme Partisi’nın 16 Ocak tarihinde iktidara gelmesinden sonra Tayvan ile ilişkilerde gerginlikler başlamıştır.  Her ikisi de Çinli olan ve Çince konuşan  Tayvan ile Çin arasındaki  günden güne güçlenen ilişkiler  16 Ocak seçimlerinde Demokratik İlerleme Partisi (DPP) Lideri Tsai Ing-wen (蔡英文) seçilmesinden sonra ilişkiler  geriye doğru seyretmeye başlamış ve günümüzde ise çok  zayıf bir  hale gelmiştir. Pekin’ın yıllardan beri ısrarla sürdürdüğü “Tek ve Bir Çin” Politikası ve bunu Tayvan hükümetinin reddetmesi büyük tepkilere sebebiyet vermiştir.  Çin’de yıllardan beri “Tayvan ve Çin’in Birleşmesi” yolundaki girişim ve çalışmalar ve bu hedefe olan destek tüm zamanların en düşük seviyesini indirgenmiştir. Çin ve Tayvan karşılıklı olarak , bazı iletişim kanallarını askıya almak suretiyle karşılıklı  ilişkileri en  düşük düzeye taşımış bulunuyorlar. Ayrıca, Çin yönetimi son aylarda Tayvan ve Hong Kong vatandaşlarına vize muafiyetini kaldırarak vize zorunluluğu getirmiş bulunuyor.

Kaynak : https://international.thenewslens.com/article/48270