Son Dakika
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Çin işgal yönetimi yeni bir insanlık dışı ve etnik ayırımcılık uygulaması ile Müslüman Uygur Türklerinin yaşadığı bölge ile onların çoğunlukta yaşadığı mahallerin çevresini yüksek duvarlar ile demir parmaklıklarla çevirerek gettolar meydana getirdikleri bildirdi. Bu uygulama ise Hitler Faşizminin 1940’lı yıllarda Yahudilere yaptığı icraatları hatırlatıyor . Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan genelinde Müslüman Uygur Türklerine karşı uyguladığı bu NAZİ icadi gettoların amacının Uygurları daha sıkı takip ve kontrol altında tutmak amacı ile uygulandığı belirtiliyor.
Çinli işgalcıların bu Gettolarda özel trafik kuralları uyguladıklarını, giriş çıkışlarda arama noktaları oluşturulduğu bildiriliyor. Ayrıca, gettolara hapsedilen Uygurların dış ülkelere seyahatleri, yaşadıkları mahalle ve şehirden başka bölge ve şehirlere taşınmalarının ise çok karmaşık bürokratik uygulamalar ile engellendiği açıklandı.
Özgür Asya radyosuna konuşan ve ve yaptığı görev nedeniyle bütün ülkeyi gezdiğini belirten ve adının açıklanmasını istemeyen bir Uygur Türkü’nün ifadesine göre Çin’in 05 Temmuz 2009 Urumçi katliamında olayların merkezi konumundaki At Beygesi (At Yarışı) Meydanı ve civarındaki Uygur Mahallerinin dozerler ve iş makinaları ile tamamen tahrip ettiğini bildirdi. Bu yıkımdan kurtulan mahallelerin ise ,etrafının Demir parmaklıklar ve yüksek duvarlarla kapatıldığını, giriş ve çıkışların kontrol altında tutulduğu bu Gettolarda 24 saat aralığı ile silahlı Çin işgal askerlerinin devriye olarak dolaştıklarını bildirdi. Ayrıca,bütün sokak ve caddelerin ve hatta evlerin yüzlerce güvenlik kamerası ile taranarak kontrol altında tutulduğunu de bildirdi.Çin işgal askerlerinin gece ve gündüz demeden Uygur Türklerinin evlerine baskın yaparak aradıklarını ve en küçük bir şüphe üzerine kişileri tutuklayıp götürdüklerini açıkladı.
Urumçi’lı Uygur, Radyo muhabirinin Urumçi’den başka şehir ve bölgelerde de bu durumun uygulanıp uygulanmadığı yolundaki sorusunu ise ; “ Urumçi ve diğer şehir ve bölgelerde bu uygulama çok daha vahimdır. Diğer şehirlerde bu Getto uygulaması daha vahşi ve daha kötüdür.” Sözleri ile cevaplandırdı.
Çin işgal yönetiminin yıllardır sürdürdüğü bu baskı,tehdit ve korku havasının Uygur Türklerinde genel bir suskunluk,bezginlik genel bir rahatsızlık ve endişe havası yarattığını ve bu genel durumun insanları ilgisiz ve monoton bir ruhsal yapıya ittiğini de belirterek şöyle konuştu ; “ Çin yönetimi şehri daha geniş ve modern şekilde yeniden imar etmek,çevre düzenlemesi yapmak,güzel ve yaşanabilir şehirler kurmak ve sözde Uygurları “ eski ve uygun olmayan, elverişsiz ve tehlikeli evlerden kurtarmak” bahanesi ile geleneksel Uygur evlerini ve şehir mimarisini tahrip etmektedir.Bunun en iyi örneği tarihi Kaşgar evlerinin ve geleneksel Uygur Şehir mimarisinin yok edilmesidir.Sıra diğer şehirlerdedir.Çin bu pembe yalanlarla Uygurları aldatmaktadır.Bundaki temel amaç,Uygurları şehir merkezlerinden kırsal bölgelere göç ettirerek şehirlerden uzaklaştırmak ve yerlerine Çinli etnik göçmenleri yerleştirmek ve ülkeyi demografik olarak Çinlileştirmektir.”şeklinde konuştu.
Radyo muhabiri bu bilgileri teyit etmek için Kaşgar şehir merkezi’ndeki Yarbağ Polis Merkezi’ne telefon ederek bilgi almaya çalıştı.Ancak,Nöbetçi Polis “ Böyle bir Getto Uygulamasından bizim haberimiz yok.” Şeklinde konuşarak telefonu kapattığını bildirdi.
Radyo muhabiri Yarbağ bölgesindeki ikamet eden bir Uygur Aile’ye telefon ederek bilgi almaya calıştığını,Kendisine konuşan Uygur “Benim evim Kaşgar Eyidgah Cami’inin yan kapısının açıldığı yolun üzerindedir. Mahallenin etrafının yüksek duvar ve parmaklıklar ile çevrildiğini ve kendisinin de bu Getto’da yaşadığını belirtti ve ayrıntılı bilgi vermekten kaçınarak telefonu kapattığını açıkladı.
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi’ne konuşan ve Doğu Türkistan’dan yeni gelenler bu Getto uygulamasını doğruladılar ve bunun yıllardan beri uygulanan olağan bir icraat olduğunu belirttiler.
BENZER HABERLER