Son Dakika
Mehmet Emin HAZRET
ÇKP.iktidarının koruyucu ve saldırgan silahlı gücü olan sözde ” Çin Halk Kurtuluş Ordusu”’nun kuruluş yıl dönümü olan 1 ağustos 2016 ‘de Çin devlet televizyonları CCTV.nın bütün kanalları “ Çin bir gün, bugünkü Irak, Suriye, Türkiye’ye dönüşecek olursa…”( 我们是否想过假如某一天,中国变成了现在的伊拉克、叙利亚、土耳其那样……” başlığı altında 4 dakika 46 saniyelik bir propaganda filmini yayınlamıştır.
Filmde, Irak, Suriye, ve Türkiye’ye ait olduğu iddia edilen savaş, yıkım, mülteci, açlık,sefalet ve çocuk ölümleri sergileniyor. Böylece, Çin toplumuna, bunları görün, ülkedeki istikrarın değerini bilin, mesajı verilmek isteniyor.
Çin yönetimi bu propaganda filmi ile Türk Milletinin onuruna,şanlı geçmişine alçakça saldırmıştır. Ülkemiz, Yaklaşık 3 milyon Suriye’li,Iraklı ve Kürt mülteci Kardeşlerimize Çin dahil, hiç bir ülkenin yapmadığı insanı yardımı yapmıştır. Bu zorda kalan Mültecilere hiç bir şekilde din ve ırk farkı gözetmeksizin bağrını açmış ve tüm dünya’ya büyük bir insanlık dersi vermiştir. Çin’in bu maksatlı ve gerçekleri gizleyen tutumu Türk Milletine alçakça bir saldırı ve adice bir aşağılamadır.
Komünist Çin’in bu gerçek dışı ve alçakça tutumunu T.C. Cumhuriyeti’nin onurlu bir Vatandaşı ve Türk Milletinin şerefli bir ferdi ve Doğu Türkistanlı bir Uygur Türkü olarak en güçlü şekilde kınıyor ve bu Çin alçaklığını nefret ve şiddetle protesto ediyorum.
ÇKP.diktatörlüğü ile yönetilen Çin Halk Cumhuriyeti tarafından sergilenen bu onur kırıcı ve alçakça aşağılamasında , Türk İslam dünyasının parlayan yıldızı,özenilen,model alınan ve bölgesinin en güçlü bir devleti ve aynı zamanda bir Avrupa ülkesi olan Türkiye Cumhuriyetini, iç savaş, yoksulluk, acılar içinde dağılma sürecine giren Irak, Suriye ile aynı kefeye koyması asla kabul edilemez. Çin Dış işleri Bakan Yardımcısı Zhang Ming’in Ankara’da ziyareti öncesinde bu sinsi gerçek olmayan ve yalanlarla dolu propaganda filminin Çin’in güdümündeki devlet Tv.larında gösterilmiş olması dostluk,samimiyet ve hele hele Çinlilerin her fırsatta dillerine dolamaktan keyif aldığı “Stratejik Ortaklık ve Dostluk” ile asla bağdaşmaz ve hiç bir şekilde de kabul edilemez. Çin Dış bakan Yardımcısı Ming’in 3 Ağustos tarihinde başlayan ve halen devam etmekte olan ziyareti esnasında dahi bu ard niyetli ve yalanlarla dolu ve aynı zamanda çok alçakça onur kırıcı propaganda filmi, Çin’in Pekin, Şangay, Guangju… gibi büyük şehirler başta olmak üzere tüm Çin şehirlerinin merkezi meydanlarında kurulu olan dev ekranlarda gösterilmektedir.
Ben yüksek tahsilimi Pekin’de tamamladım. Yıllarca beşkent Pekin’de yaşadım. Mesleğim icabi Merkezi Çin’in çok önemli şehir ve merekezlerini gezdim.Ana Vatanım Doğu Türkistan’daki Çin’in işgal ve sömürge uygulamalarından İşgalcı Çin’in etnik baskı zulüm,assimilasyon ve soykırımlarından mustarip bir Uygur Türkü olarak Çin’in iç yüzünü çok iyi tanıyan bir kişi’yim. Ben Çin’in iç yüzü hakkındaki gözlemlerimi ve bildiklerimi 2011 yılında “EJDERHANIN KORKUSU : TÜRKİYE ” adı ile kitaplaştırarak yayınladım. Aynı zamanda Çin zulmünden kaçarak Türkiye’ye sığınan bir Uygur Türkü’yüm. Türkiye’yi aşağılayıcı bu tür propaganda, belki ticari çıkarları Çine bağlı olan bir çok kişinin vicdanına teğet geçebilir. Ancak, benim vicdanıma, onurumu kırıyor. Vatandaşı olmakatan iftihar ettiğim Ülkemin aşağlanması beni büyük acı ve istiraplara gark ediyor ve gururuma dokunuyor.
FETÖ Örgütü’nün 15 Temmuz darbesinden sonra, Çin devletine ait medya kuruluşları ve Çin sosyal medyasında, Türkiye’ye karşı müthiş karalama kampanyası yürütülmektedir. Türkiye’nin bir diktatör tarafından yönetildiği, ülkenin usulsuzluk ve yolsuzluklarla çalkalandığı, ve büyük ve etnik soy kırımların yapıldığı caniler ve karanlıklarla dolu bir ülke olduğu yalanı sürekli pompalanıyor. Türkiye’ye karşı Çin nefret ve kinini acımasızca kusuyor.
Çin yönetiminin emrindeki Çin medyası, T.C.Devletimizin halkın oyu ile seçilmiş meşru Türkiye Cumhurbaşkanı, Şerefli Türk ordusu, Kahraman Türk polisi ve Türk yargısına iğrenç iftiraları atmayı ve aşağılamaya devam ediyor. Bu alçaklığı yapanlar ve bu yalan ve iftiraları atanlar ve bunu yazanlar sadece Çinliler değildir. NATO müttefikimiz(!) dostumuz olan batı ülkelerinde yaşayan, kendilerini ” Demokrat Çinli liderler “diye tanımlayan Faşist kafalı Çin Naziziminin öğretileri ile beyinleri zehirlenen Çinli sözde kalemşorler de bu aşağılık karalama kampanyalarını AB.’de sürdürüyor.
En son Çin’de bir iz’an ve vicdan sahibi Prof.Dr. Li Hao (李昊) adında bir bilim adamı çıkmış ve bu iftiralara cevap niteliği taşıyan bir yazı yazmıştır. Türkiye’nin demokratik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu, demokrasi’den haberi olmayan Çin toplumun, Türkiye’nin seçimle iş başına gelen Cumhurbaşkanını ve hükümetini silah zoruyla devirmenin gayri meşru bir suç olduğunu bilmesi gerektiğini, Çin aydınlarının dış ülkeler söz konusu olduğunda objektif davranması gerektiği yolunda ikaz etmiş ve Türkiye hakkında da aydınlatıcı bilgiler vermiştir.
Türkiye’deki medya, sadece Türkiye hakkında ABD, Avrupa ne dedi ve diyor ? Onun üzerinde duruyor. Çin’in ne dediği umurlarında bile değildir. Bu durum belki Türkiye’de Çin üzerinde çalışan, Çin dilini iyi bilen ve Çini tanıyan aydınların olmamasındandır,diye düşünüyorum.
Komünist Çin’de Türkiye’ye karşı kara propaganda başladığında, Türk Dış İşlerimiz, ABD, AB.ve diğer ülkelere gösterdiği tepki’yi Çin’e de göstermelidir.
Türk medyası da arada bir “ Türkiye hakkında doğuda yanı Çin’de ne konuşuluyor?” diye kulak vermeli. Çünkü, burada Türk devleti ve Türk Milleti’nin onur ve haysiyeti söz konusudur.
Kaynaklar :
BENZER HABERLER