HOCAMBERDİ : GÜNÜMÜZDE UYGUR TÜRKLERİNİN BAĞIMSIZLIK TALEP VE ARZUSU ZİRVE’DE

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

Kazakistan ‘da yaşayan Uygur Türklerinin Önderlerinden Kazakistan Uygurları İttifak Cemiyeti Sabık Genel Başkanı, siyaset bilimci ve Araştırmacı – Yazar Em.Alb. Kahraman Hocamberdi Doğu Türkistan’da,Kazakistan başta Türkistan Cumhuriyetlerinde ve diaspora’da yaşayan Uygur Türklerinde Ülkelerinin bağımsız ve hür olması yolundaki talep ve arzularının tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar zirve yaptığını ve bu talep arzularının gerçekleşmesinin çok yakın olduğunu   bildirdi.
İşgalcı Çin’in 05 Temmuz 2009 Urumçi Katliamının 7. Yıldönümünü Özgür Asya radyosuna değerlendiren Hocamberdi şunları ifade etti ,
Urumçi Katliamı Çin’in yaptığı etnik Bir Soykırımdır
Çin’in 05 Temmuz 2009’da Urumci’de yaptığı katliam tam bir etnik soykırımdır. İşgalcı Çin’in 60 yıldır,Uygur Türklerini inandırmaya çalıştığı “Milletlerin Biriliği ve Kardeşliği “ dayatması, safsatası ve  yalanı 05 Temmuz 2009’da  tam ve kesin olarak iflas etmiştir. Urumçi Katliamı ve sonrası gelişmeler Doğu Türkistan halkının özgürlük, bağımsızlık ve hür olma  arzu ve talepelerinin net bir şekilde dışa vurumudur. Uygur Türkleri demokrasi, ve özgürlük ve bağımsızlık arzu ve isteğini bütün dünya’ya ve uluslara arası topluma ilk kez açık ve net şekilde deklare etmiştir.Doğu Türkistan’daki yönetiminin, bu ülkede yabancı bir işgal ve Çin’in bir sömürge rejimi olduğu ilk kez açık ve net olarak kanıtlanmıştır.Sözde Çin halk Kurtuluş Ordusu adı verilen gerçekte ise, üniformalı İşgalcı ve Sömürgeci Çin rejiminin baskı ve katletme aracı olarak kullanılan insanlıktan nasibini almamış silahlı çeteler sivil giydirilerek ve Katiller çetesine  dönüştürülerek  Urumçi’de günlerce etnik temizlik ve katliam yapmıştır.Bütün dünya bunu görmüştür.Çin’in gerçek yüzü ortaya çıkmıştır. Demokrasi ve insan hakları değerlerine bağlı ve bu değerlere saygılı bütün ülkeler Uygur Türklerine saygı duymuş ve haklılığını onaylamıştır. Dünya ve uluslar arası toplum Çin’in insanlık dışı katliamlarının açık bir şekilde farkına varmış ve tepkilerini ortaya koymuşlardır.

Çin’in Doğu Türkistan’da işgalcı ve Sömürgeci olduğu Bir kez Daha Kanıtlanmıştır.
Çin’in Doğu Türkistan’da işgalcı ve sömürgeci olduğu ve etnik ayırımcı ve faşiszan bir etnik siyaset izlediği bir kez daha açığa çıkmıştır. Uygur Türklerinin barışçıl ve demokrasi değerlerine bağlı ve bu değerlere ne kadar bağlı oldukları kanıtlanmıştır. Buna karşılık İşgalcı Çin’in Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine karşı dışlayıcı,ayırımcı ve asimilasyon ve dönüştürme ve toptan imha ve yok etme uygulamaları bütün çıplaklığı ile bir kez daha görülmüştür.
Urumçi Katliamı Doğu Türkistan meselesinin Küresel Bir Sorun Haline Gelmesine yol Açmıştır.
Çin’in Urumçi Katliamı ve Uygur Türklerinin İşgalcı Çin’e karşı cesur ve Kahramanca Direnişi Doğu Türkistan Meselesinin Uluslar arası bir Sorun haline gelmesini Sağlamıştır.Urumçi Katliamında Uygur Türkleri kendilerinin özgürlük ve bağımsızlığa olan istek ve talepleri ile siyası ve sosyal bilincini ve Çin esaretinden kurtuluşa olan siyası iradesini ortaya koymuştur.Buna karşılık İşgalcı Çin’in baskı,zulüm, dini assimilasyon ve  ırkı soykırım uygulamaları ile insan hakları ihlalleri tavan yapmıştır.Bu ihlaller günden güne artarak sürmektedir.
Dünya ve Uluslar arası Toplum Uygur Türklerini Tanımıştır.

Ülkeler,Uluslar arası hak ve hukuk kuruluşları ile Uluslar arası toplum artık dünya’da bir Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri sorunu olduğunu kabel etmiştir.Doğu Türkistan sorunu diğer meseleler ile birlikite ele alınır bir duruma gelmiştir.

Doğu Türkistan milli Bağımsızlık Hareketinin en üst organı olan DUK ve onun Başkanı Rabia Kadir Hanım onlarca ülkeye giderek Çin’in soykırımlarını anlatmıştır.Ayrıca 3 yıldan beri her yıl Bahar aylarında Cenevre’de toplanan BM.İnsan hakları Komitezinin toplantılarına katılarak Çin delegelerinin de hazır bulunduğu oturumlarda Doğu Türkistandaki baskı,zulm ve hak ve hukuk ihlallerini belgeleri ile ortaya koymuştur.

Ülkeler ve Uluslararası Toplumun Çin’e Tepkileri Yeterle DEĞİL
Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri sorunu küresel düzeyde ele alınırken, maalesef Çin’e karşı tepkiler ve yaptırımlar yeterli düzeyde olmamıştır.Çin’in ekonomik ve siyasi baskıları bazı ülkeler nezdinde etkili olmaktadır.Büyük ve batılı güçler Uygur Türkleri sorununa Tibet ve diğer Ulusların sorunlarına olduğu gibi yaklaşmamaktadırlar.Ama buna karşılık Uygur Türklerinin Çin işgal ve sömürge politikalarına karşı direniş ve karşı koyma hareketlerini bir hak –Hukuk ve özgürlük eylemi olarak kabul  edilmiştir. Ülkeler ve uluslararası toplum Çin’in Uygurları Terörist  olduğu yalanlarına  inanmıyor terör suçlamasını kabul etmiyorlar.

Çin,Ortadoğu Batakalığında Uygurları Kullanmak istiyor
İşgalcı Çin,Uygur Türklerini uluslar arası toplum nezdinde Terörist olarak tanıtmak ve mahkum etmek için büyük oyunlar oynamaktadır.Ancak,Çin’in bu sinsi provakatör  amaçlı düzerbazlıkları ve sinsi tertipileri açığa çıkmış ve ters tepmiştir.Dünya ve özellikle Türk İslam alemi en azından Uygur Türklerini tanımış ve onların dertlerinin ve problemlerinin farkına varmıştır.
Türkistan Cumhuriyetlerinde Türkiye’deki Kadar Çalışmalar yapılamıyor.
Uygur Türklerinin kalabalık olarak yaşadıkları ülkelerin başında gelen Kazakistan’da resmi rakamlara göre 300 bin Uygur Türkü yaşamaktadır.Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri sorununu demkratik ve yasal haklarımızı kullanarak gündeme getirmemiz,toplantılar yapmamız mümkün değil. Türkiye’deki gibi açık hava toplantıları ve  protesto gösterileri yaparak tepkimizi ortaya koyamıyoruz.Genç nesillerimize Doğu Türkistan’ı ve bu ülke’de yaşayan kardeşlerimizi yeterli derecede öğretme ve bilinçlendirme imkanlarımız şu anda yoktur.Çünkü,Kazakistan başta diğer Türkistan Cumhuriyetleri Şanghay İşbirliği Örgütü ve diğer ikili güvenlik, Siyasi, ve ekonomik anlaşmalarla adeta eli kolu bağlanmış durumda.Resmi olarak Salon toplantıları yapmamız dahi mümkün değil. Ancak,resmi olmayan  şekilde dini içerikli toplantılar düzenleyebiliyoruz. Kırgizistan’da da durum aynı.Ancak Özbekistan’da durum çok vahim.Bu Ülkedeki mevcut rejim çok sert ve acımasız.Uygurlara kendilerini ifade etme ve anavatanlarını işgal eden ve kardeşlerini yok etmeye çalışan Soydaşlarının sorunlarını günedeme getirmelerine Çin’i memnun etmek için izin vermiyorlar.Türkmenistan da durum farklı değil.Bu ülkeler içine kapanık ve dünya’ya açık değiller.Halbuki gençlerimizin evlatlarımızın Doğu Türkistan’ı ve ecdatlarını tanımaları  ve öğrenmeleri  çok önemlidir.Ancak.bu durumun sürüp gideceğini söylemek mümkün değil.Her şey zamanla rayına oturacak ve bu genç Cumhurieyetlerimiz ileride demokrasi ve küresel değerlere mutlaka kavuşacaktır.