TÜRKİSTAN’DA FUNDAMANTALİZM

Ali BADEMCİ
alibademci@gmail.com
SMS:0542.311.1564

Türkistan’da kesinlikle geriye dönüşler olmaz; bu ülkenin tarihinde din mücadelesi veya mezhep asabiyeti yoktur! Yekpare Türkistan Sünnî ve Henefi’dir. Uluslararası çalışmalar ve yönlendirmeler Türkistan’ı Orta Doğu veya Afganistan yapamaz! Bu ülkelerin demokrasiye ihtiyaçları vardır; Özbekistan merkez olma görevini yapmıyor ve başta Türkiye olmak üzere Türk dünyası ile dayanışma yerine çatışma içindedir! Hâlâ Bolşevik kuşakları bu insanları çağın dışında yaşatmaya mahkûm ediyor. Türkistan’a din ithalatı değil demokrasi gerekiyor bir an önce fukaralıktan kurtulmak arzusu en önde amaçtır. Bayramlarını tebrik ediyoruz.

Atatürk Hava Limanı baskınında birkaç Kırgız ile ilgili kavuşturma haberleri üzerine, maaşallah hemen ABD istihbaratı faaliyete geçmiş ve Türk dünyasına yönelik fundamantalist eğilimler uyarısında bulunmuş! Hazır tetikte bekleyen Kerimov da zaten gergin olan diktatorya zincirlerinin vidalarını biraz daha sıkıştırarak Özbekistan Müslümanlarının mübarek bayramını burnundan getirmiştir. Adalet Bakanı Bekir Bozlak açıklamış Amerika’nın niyeti IŞİD’i ortadan kaldırmak değil diye! Ne güzel bir teşhis! Öyle ya Ruslar’ın Afganistan’dan çekilmesinden sonra burası İslâmi köktendinciliğin merkezi oldu ve çok geçmeden önce Irak’a sonra da Suriye’ye sirayet etti! Mısır denemesi sonuçsuz kaldı, Türkiye ise sonradan tuzağın farkına vardı da, mukabele olarak işte terör eylemleri devam ediyor, olay üstüne olay meydana geliyor! Anlaşılan şimdi de Orta Asya karıştırılacak! Elbette ana üsse en yakın yer Tacikistan, zaten burada az-çok var! Bereket ki ülke küçük ve nüfusu az! Lâkin Özbekistan bu işe daha müsait!

Babası Benigson gibi şarkiyatçı olan kızı Maria Broks ile 1984’de Basmacılar’ın dinciliği üzerine kütübhanemizde bulunan harekete ait arşiv üzerinde kısa bir çalışma yapmıştık. Rahmetli ısrarla Basmacıların köktendinci olduğunu iddia ediyordu! Halbuki Kadimî Basmacı Lakaylar’ın dışında Basmacılar arasında kuvvetli bir dinî anlayışın olduğunu söylemek ve iddia etmek mümkün değildir! Basmacılığın merkezi olan Fergana Vadisi ise bu işlerin tamaman karşısında olmuştur ve kuvvetli milliyetçi tezahürlere maliktir! Fakat Hatun kuvvetle inanmıştı ki Fergana Basmacıları Nakşi ve dincidir diye! Adana’da Basmacı nesli ile kendilerini tanıştırdım da biraz iknaa olmuşlardı! Halbuki Özbekistan’da Nakşi rüzgar daha çok Taşkend çevresinde esmiş, İslâmiyet’in önemli bir merkezi olan Harezm’in üzerinden zamansız bir yel gibi geçmişti! Çünkü Ubeydullah Ahrar Taşkend’de yaşamış ve bu çevrede tarikat yapmıştır.

Demek ki uluslararası siyaset hiç değişmiyor ve terkedilen görüşlere sonradan kaldığı yerden devam ediliyormuş! Zaman zaman Avrupa ve ABD basınında “Fegana’da köktendincilik” gibi başlıklar altında yorumlar ve tahminler görüyoruz! Halbuki köktendinciliğin başlangıcı olarak kabul edilen Ubeydullah Ahrar hareketi hiçbir zaman Fergana’da zemin bulamamıştır! Evet insanlar ilk Müslüman Türk olmanın şerefini gururla taşırlar, ama onlar aynı zamanda Türklüğün mihenk taşıdır. Bugün XX. Yüzyıl Ferganalıları’nın çoğu Türkiye-Afganistan-Hindistan-Mısır-Pakistan-ABD-Avrupa ve Suudi’ye tehcir edilmiştir; içlerinde bir tane köktendinci gösteremezsiniz! Fergana’nın Kırgızistan’a sarkan Oş bölgesinde belki böyle hevesliler olabilir ama serde Rus kültürü buna engeldir! Fundamantalizm Türkistan’da ağır Bolşevizm’in hiçbir zaman alternatifi olmamıştır! Malum ki Basmacılar’ın sloganı “Türkistan Türkistanlılarındır.” Elbette bu milliyetçi hareket dinî motiflerle süslenmiştir ama hiçbir zaman din, hatta Arap İslâmı yegane amaç olmamıştır!

Bugünkü Türkistan’da dört Türk Cumhuriyette dinî amaçlar herşeyin önünde değildir! Mutlaka insanlar Bolşevizmin ateistliğine karşı dinî duygularla ayakla kalmışlardır, ama dinin devlet düzeni olmasını isteyen bulunmamaktadır. Elbette milliyetin kalkanı olan din ile mücadele için Kazakistan dışındaki üç cumhuriyette diktatörler din düşmanlığını milliyet düşmanlığına tahvil etmektedirler, ama hiçbir güç halkın milli uyanışını engelleyememektedir. Dolayısiyle tıpkı bizdeki gibi “Şeriat Geliyor” korkusu ile toplum iktidarlar tarafından sindirilmiştir! İşte bu baskı belki Türkistan’da köktendinciliği teşvik edebilir; ama Türk insanı nerede yaşarsa yaşasın Siyasî İslâm saçmalığının farkındadır. Özbekistan ve Tacikistan’da hemen hemen 4 milyona yaklaşan Lakay nüfusu bile bu işin farkındadır.

Türkistan’da kesinlikle geriye dönüşler olmaz; bu ülkenin tarihinde din mücadelesi veya mezhep asabiyeti yoktur! Yekpare Türkistan Sünnî ve Henefi’dir. Uluslararası çalışmalar ve yönlendirmeler Türkistan’ı Orta Doğu veya Afganistan yapamaz! Bu ülkelerin demokrasiye ihtiyaçları vardır; Özbekistan merkez olma görevini yapmıyor ve başta Türkiye olmak üzere Türk dünyası ile dayanışma yerine çatışma içindedir! Hâlâ Bolşevik kuşakları bu insanları çağın dışında yaşatmaya mahkûm ediyor. Türkistan’a din ithalatı değil demokrasi gerekiyor bir an önce fukaralıktan kurulmak arzusu en önde amaçtır. Bayramlarını tebrik ediyoruz.

                                                                              Muhabbetle.

KAYNAK  :  http://www.ulkucukadro.com/2016/07/turkistanda-fundamantalizm/