logo

trugen jacn
03 Temmuz 2016

ATEİST KIZIL ÇİN’DEN YENİ BİR SİNSİ YALAN HAMLESİ : “ÇİN MALI ÇAKMA MÜSLÜMAN ŞEHİR “

Ateist ve komünist Çin yönetimi,esareti altında tuttuğu Doğu Türkistan ve Hui bölgelerinde yaşayan Müslümanların dini değerlerini aşağılayarak hakaretler ederken,Namaz başta bütün dini vecibelerini engelleyerek yasaklarken,Müslümanları aldatmak ve  sinsice kandırmak için her çareye baş vuruyor. İşgalcı Çin,bu kez İslam aleminin  dini ve islami hassasiyetlerini kullanarak ekonomik çıkar elde etmek için Çinli Müslüman Hui’lerin çoğunlukta yaşadığı Ningxia bölgesinde “Çin mali Çakma Müslüman Şehir” kurma projesi başlatıyor.

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Çin,Müslüman Cinli Hui’lerin(Tunganların) çoğunlukta yaşadığı Ningxia Hui Özerk Bölgesi’nde “Dünya Müslüman şehri” kurulması için çalışmalarını başlattı. 2020’de bitmesi planlanan şehir, Çinli yetkililere göre, Çin kültürüyle Müslüman kültürünün kaynaştığı bir örnek. Devletin Doğu Türkistan’da uyguladığı politikaları bilenler içinse, bir imaj faaliyeti. Gerçek Hayat, bu haftaki sayısında Çin Hükümeti’nin Müslümanlar üzerinde uyguladığı çifte standartı konu alıyor.

Arap-Çin Dostluk Meydanı, Arap-Çin Kapısı Tatil ve Konferans Merkezi, Binbir Gece Eğlence Parkı, İpek Yolu Müzesi. Bütün bu yerler, Çin’in Ningxia Hui Özerk Bölgesi’nde başlayan “Dünya Müslüman Şehri”nin parçaları.
“Müslüman dünyasına hitap eden uluslararası turizm merkezi” projesi Çin’in Arap ülkeleriyle siyaset, ekonomi, kültür, ticaret, eğitim, turizm, bilim, teknoloji alanlarında kaynaşmasını sağlamak için tasarlanmış. Projenin temeli 2012 yılına dayanıyor, 2020’de tamamlanması bekleniyor.
Madalyonun bir yüzünde bu varken, bir diğer yüzünde Çin’in Müslümanlara karşı ayrımcı politikası ortaya çıkıyor. Baskıları yalnızca Doğu Türkistan’la sınırlı kalmayan ülkenin, Çinli Müslümanlar için izlediği siyaset de dışlayıcı.
Topraklarında 45 bin cami, resmi olarak 65 milyon gayri resmi olarak da 100 milyon Müslüman barındıran Çin’deki 56 milletten 14’ü Müslüman. Safkan Çinli olan Huy’lar ülkedeki Müslüman nüfusun yüzde 90’ını oluşturuyor. Nüfusun yüzde 42’sinin herhangi bir dine inanmadığı ülkede en hızlı yayılan din ise İslamiyet.
Hazreti Osman döneminde ülkede etkisini göstermeye başlayan İslamiyet’in kökeni Hicri 29 senesinde Sa’d bin Ebî Vakkas’ın Çin imparatorunu İslam’a davet etmesine dayanıyor. Bu davetin ardından Guanzhou bölgesinde inşa edilen Huşeng Camisi’yle İslamiyet yayılmaya başlıyor. Müslüman topluluklar, 18. yüzyılla birlikte ciddi zulümlere maruz kalıyor. Kurban kesmeleri, cami yapmaları ve Hac farizalarını yerine getirmelerine yasak geliyor. Çinlilerle Müslümanların evlilik yapmalarına da izin verilmiyor. Çin’de Müslüman Huy’ların azınlık olarak tanınmasıysa, 2011’de. Müslümanlara karşı izlediği ayrımcı politikaya rağmen Çin’in bu girişiminin gerekçesi ne olabilir? sorusuna verilecek yanıt: Ekonomi.
Çin’in Müslü­man pazarı
Yinchuan Dünya Müslüman Şehri projesinin kapsamında helal gıda ve Müslümanlara yönelik ürünlerin gelişmesi de var. Bu Çin’in Arap dünyasındaki varlığını ispatlamaya ve ilişkilerin tesisini sağlamaya yönelik bir girişim. 3.7 milyar dolar kaynak ayrılan projenin mekânı başka etnik kökene sahip Müslümanların ağırlıkta olduğu Doğu Türkistan’da değil de Çin asıllı Müslümanların ağırlıkta olduğu başkent Yinchuan. Burayı önemli kılan özelliklerden biri İpek yollarının bağlantı noktasında bulunması.
Çin-Arap ülkeleri yakınlaşması
Çin’in ekonomik kalkınma hamlesi enerji kaynakları nedeniyle Arap ülkelerine yaklaşmasının da nedeni. Ekonomide olduğu gibi siyasette de önemli bir yer edinen Çin’in askeri işbirlikleri, alt yapı yatırımları, krediler üzerinden kurduğu ilişkilerin meyvesi, Çin-Arap İşbirliği Forumu, Çin-Arap Dostluk Konferansları ile Çin-Arap İlişkileri Medeniyetler Arası Diyalog Toplantıları.
Devlet Başkanı Şi Cinping’in Mısır ve Suudi Arabistan’a yaptığı ziyaret çerçevesinde düşünülünce ve ziyaretler esnasında ortaya konulan “Arap Politika Belgesi” incelenince Arap Birliği’ni de muhatap aldığı anlaşılıyor. Çin’in yeni dönem siyasetinin özeti “Arap Politika Belgesi” enerjiden eğitime, medyadan barış süreçlerine kadar teknoloji, kültür, yatırım, ekonomi gibi pek çok konuyu kapsıyor.

Çin modeli İslam
Çin’in bu projesinin karşısında Doğu Türkistan’da Uygurlara yönelik etnik politikaları var. Bu coğrafyada yaşayan Müslümanlara sık sık şiddetli baskılar uygulayan Çin’in son uygulamalarından biri, Ramazan ayında oruç tutmayı yasaklamak.
“Müslüman Şehri” dış politikadaki olumsuz imajı da gidermek için düşünül­müş çarelerden biri. Tari­hin değişik dönemlerinde İslamiyet’i kabul eden Çinli ‘Hui Müslümanları’na tanınan haklar Uygurlarınkinden farklı. “Hui Kültür Parkı” ya­şananın dışında komünist rejimin tasarladığı İslam dini modelini ortaya koyuyor.
2012 yılında başlatılan projeyi, Devlet Başkanı Şi Cinping’in 2013 yılında kadim Deniz ve Kara İpek Yolları projesini dillendirmesi ve akabinde bu yılın başında Ortadoğu’ya gerçekleştirdiği resmi ziyaretle birlikte ele almak gerekiyor.
Analistlere göre, Çin’in, Arap dünyasıyla bugüne kadar enerji gibi sınırlı alanlardaki ilişkilerini geliştirilebilmesi için, İslam toplumlarına pozitif bir mesaj vermek zorunda. Doğu Türkistan’daki Uygur Müslümanlarına yönelik politikalarıyla olumsuz imaja sahip olan Çin yönetimi, ‘Müslüman şehri’ projesiyle iki hedefi gerçekleştirmeyi istiyor: İslamiyet’e ve İslam dünyasına ilişkin küresel imajını yenilemek ve ‘Arap Politika Belgesi’nde ortaya konulduğu üzere, Arap ülkeleriyle kurulması planlanan kapsamlı işbirliklerinin alt yapısını tesis etmek.


Muslim Disneyland
Proje şimdiden “Mus­lim Disneyland” olarak anılıyor. Ona bu ismin verilmesine neden olan, belli noktalardan uçak seferleriyle ulaşılacak ol­ması, paralı Arap turistler için cazibe merkezi olarak düşünülmesi, Binbir Gece Masalları ve Alaattin gibi oryantal konseptlerine sahip oluşu. Proje açıklandığı kadarıyla dini turizm, eğlence sektörünü de kapsayacak.
Yeni İpek Yolları
‘Muslim Disneyland’ inşasının Çin-Arap ilişki­lerinin ekonomiyle ilgili bir boyutu da var. Önce­likle bir yatırım olarak ele alındığında, Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından ilk defa 2013 yılında günde­me getirilen ve bu yılın başındaki Mısır ziyareti sırasında yaptığı konuş­mada üzerinde durduğu ‘Kara ve Deniz İpek Yolları’ projeleriyle doğrudan bağlantılı. Geniş anlamda değerlendirildiğinde, İpek Yolları her iki güzergâhtan da Arap ülkeleriyle birleşi­yor. Dolayısıyla Yinchuan şehrine yeni bir çehre kazandıracak olan proje, çeşitli ekonomik faaliyetle­re konu olmasıyla Deniz ve Kara İpek Yolları proje­lerinin bir ayağını teşkil edecek. Kara İpek Yolu’nun batısından geçtiği bu şehir, bu anlamda bir cazibe mer­kezi olmaya aday.
Çin yönetimi İpek Yolları projesiyle hem bölgesel hem de küresel altyapı yatırımlarını, ticari ve siyasi ilişkilerini geliştir­meyi öngörüyor. Projeye ‘İpek Yolu Ekonomi Kuşa­ğı’ adının verilmesi de bu­nun göstergesi. 1980’lerin başından itibaren birinci kalkınma hamlesi olarak değerlendirilebilecek süreçte, güneybatı sahil şe­ridindeki ve hinterlandın­daki şehirlerin büyük bir hızla kalkınarak küresel ekonomi ve kültür yapı­lanmasına eklenmesinin ardından, şimdi sıra geri kalmış bölgelere geliyor. ‘Müslüman Şehri’nin inşa edileceği Yinchuan şehri de ülkenin geri kalmış batı bölgesinde, kadim İpek Yolu güzergâhında bulun­masıyla öne çıkıyor.

Kaynak  : http://www.yenisafak.com/dunya/cin-mali-musluman-sehir-2486760

Etiketler: » » » » » » »
Share
2384 Kez Görüntülendi.