İŞGALCI ÇİN, GULCA VE BAĞLI BÖLGELERDE TOPLU İFTAR YEMEKLERİNİ YASAKLADI

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Çin işgal yönetimi,Doğu Türkistan’ın Kazakistan sınırına 300 km.uzaklıkta  bulunan ve Doğu Türkistan’ın batı’ya açılan kapısı konumundaki Gulca şehri’nde geçtiğimiz  haftalarda  meydana gelen ve büyük maddi hasarlara yol açan sel felaketini bahane ederek Ramazan baskı ve zulümlerini sürdürüyor .
Çin İşgal yönetimi bu yıl Gulca ve bağlı bölgelerde iftar yemeklerine 30 kişiden fazla kişinin katılmasını yasakladığı ve İftara çağırılanların sayısı  bu sayıdan fazla olursa mahalli birimden izin alma zorunluluğu getirdiği bildirildi.
İşgalcı Çin’in kukla memurlarının hasar tesbit çalışmalarını bahane ederek afet bölgesindeki bütün evleri kontrol ettiği “Dini Radikalızmı çağrıştıran kıyafetler, Kur’ani Kerim ve Dini Kitaplar ve benzeri “Suç Aletleri”nı bulmaya çalıştığı Uygur Türklerinin hane mahremiyetlerini  kanunsuz olarak hayasızca çiğnediği bildiriliyor,
Özgür Asya Radyosuna konuşan ve sel felaketine uğrayan bir bölge sakini hanım şunları ifade etti,” Yönetime bağlı memurlar hasar tesbiti için evlerimize geliyorlar.Evimizde başka yerlerden gelen olup olmadığını soruyorlar.Hasar tesbitinden ziyade bizleri ve evlerimizi kontrol ediyorlar.Aşırı fikirler,Ramazan ve oruç yasakları ile ilgili tek tek telkin ve sözlü ikazlarda bulunuyorlar.Sel felaketi dolayisiyle Oruç tutmamız,teravih namazı kılmamız geçen yıllara göre biraz daha serbest.Camilerimize serbestçe gidip gelebiliyoruz. Cami’lerde v aaz ve nasihatlar daha önceden ÇKP’ne bağlı Din işleri birimi’nden hazır olarak İmamlara verildiği için dini bilgilerden çok yönetimin yasakları  ve emirleri teşvik ediliyor.” Dedi.

Bir diğer bölge sakinin söylemi ise şöyle “ Bu ramazan’da sel felaketi dolayisiyle fazla sıkıntı yok.Ancak,Camilerde Özel Güvenlik(Amanlık Saklaş) elemanlarının cami içindeki kontrol ve gözetimi devam ediyor.Ayrıca,bize iftar ziyafetlerinde 30 kişiden fazla çağırmamız halinde izin almamızı bildirdiler. Ayrıca,bu yıl bizim Cami’de hatim ile teravin kılma imkanına kavuştuk çok şükür.)
Emekli bir Uygur Türkü devlet memuru : ben emekli ve yaşlı biri insanım.Ayrıca hastayım.Cami’ye gitme yerine namaz ve diğer ibadetlerimi evimde huzur içinde yapmaya çalışıyorum.Cami’ye gidip din ile ilgisi olmayan siyasi konuşma ve dayatmaları dinlemek istemiyorum.”şeklinde konuştu.

Uzmanlar,İşgalcı Çin’in sel felaketini dahİ istismar ederek Müslüman halka baskı uygulamasının   tamamen insanlık dışı ve Nazilerin ve  Faşistlerin yaptığından daha beter  bir   uygulama olduğunu belirtiyorlar.