İŞGALCI ÇİN,72 YAŞINDAKİ UYGUR NERİMAN ANA’YA SİSTEMATİK BASKI VE ZULÜM YAPIYOR.

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Çin işgal yönetimi Doğu Türkistan’daki baskı ve zulümden yurt dışına kaçmak zorunda kalan Uygur Türklerinin Ülkesinde kalan ailelerine de sitematik baskı,zulüm,şantaj ve tehditler savurmaktan geri durmuyor.
Bunların son örneği ise yıllar önce Norveç’e iltica eden ve bu ülke’de yaşayan Doğu Türkistanlıların kurduğu Oslo Uygur İslam Kültür  Derneği’nin aktivistlerinden Turguncan Ahmet’in Kaşgar’ın Abat(Avat) ilçesinde yaşayan 72 yaşındaki Annesi Neriman Ana’ya  ve onun ailesine yapılanlardır.
Kaşgar’da doğup büyüyen Turguncan Ahmet Lise öğreniminden sonra  Urumçi’deki İslam Enstitüsünü tamamlayarak Cami imamı olarak atanır.Bir süre sonra Çin işgal yönetimi Milli bölücülüğü teşvik suçlaması ile kendisini tutuklar ve 3 yıl hapis cezasına çarptırır. Turguncan cezasını tamamladıktan sonra ülkesinde yaşamak imkanı bulamadığı için  yurt dışına  gitmek zorunda kalır. Lübnan,Mısır ve Türkiye’de tahsiline devam eder ve en son Norveç’e iltica ederek yerleşir. Norveç’in başkenti Oslo’daki Uygur İslam Kültür  Derneği’nde çalışmaya başlar.Bunun haber alan Çin, Kaşgar’daki Ana-Baba, Abla ve Ağabeylerini sürekli Polis merkezi’ne çağırarak sorgular ve Turguncan ile ilgili sorular sorar. Çin istihbaratının elemanları de sürekli evlerine gelerek kendilerine  sohbet adı altında  baskı,tehdit ve şantaj yaparlar. Aile bu durumun    24 yıldır sürdürüldüğünü ifade etmektedir.
Özgür Asya radyosu muhabirine konuşan Turnguncan Ahmet şunları söyledi “Ben  1992’de tutuklandım ve 1996’de hapisten çıktım ve oradan da doğru yurt dışına çıktım.1992 yılından beri Ailem ile görüşmedim. Doğu Türkistan’dan ayrıldığıma 24 yıl oldu. Çin beni sürekli takip ettikleri ve hakkımda isitihbaret topladıkları  Aileme sistematik olarak baskı ve zulmettiklerinden belli oluyor. Halbuki ben onlara sıkıntı olmasın diye  telefon ederek görüşmüyorum. Bayramlarda ancak,Anneme telefon açıyorum.O da hal hatır sormak ve sesini duymak ile sınırlı kalıyor. Ancak. Çin yönetimi bunu çok iyi bilmesine rağmen,  onlar baskı,tehdit ve şantaj yapmaktan geri kalmıyor ve onları  hiçbir zaman rahat bırakmıyor.”  dedi.
Radyo muhabiri Turguncan Ahmet’in Kaşgar’da yaşayan 72 yaşındaki Neriman Ana’ya telefonla ulaşarak Çin’in kendisine ve ailesine yaptığı sistematik baskıları hakkında bilgi almaya çalıştı ve onunla canlı olarak yaptığı sohbeti radyonun Haber sitesinde yayınladı.Neriman Ana şöyle konuştu ;

Oğlumu 24 yıldır,görmüyorum,Ne İş yaptığını de Bilmiyorum
Ben Turguncan Ahmet’in 72 yaşındaki annesiyim.Babası 75 yaşında ayrıca burada yaşayan  bir Ağabey ve bir ablası de vardır. Oğlum Turguncan  Ahmet burada Cami imamı olarak görev yaparken “Devleti Parçalamaya Yönelik Faaliyetlerde Bulunmak” suçlaması ile tutuklandı ve  3 yıl hapse mahkum edildi. Hapisten çıktıktan sonra yurt dışına gitti.kendisi yılda bir iki kez beni telefonla arar ve sağlığımı sorar.Başka bir şey de konuşmayız. Norceç’te yaşadığını söyledi.Ama,ben kendisinin hangi şehirde ne iş  yaptığı hakkında hiçbir bilgim yoktur.Buna rağmen 24 yıldır,hemen hemen her ay bütün aile bireylerimiz Polis merkezi’ne götürülerek sorguya çekiliyoruz ve Turguncan hakkında kenedilerine bilgi vermemizi istiyorlar. Son 2-3 yıl içinde buunlar daha  sok gelmeye başladılar.Bizler de aile olarak kendisini 24 yıl görmediğimizi nerede ve ne iş yaptığını bilmediğimizi aynı şekilde ifade ediyoruz.Özellikle Ramazan aylarında ve bölgemizde her hangi bir olay olduğunda (Şamal çıkıp kalgan  vakıtta = havanın ve  rüzgarın ters estiği  zamanalarda ) bu sorgulamalar daha da sıklaştırılır.Biz aileve aynı şekilde ifade veririz.1,5 yıl önce 75 yaşındaki eşimi gece saatlerinde gelerek Polis merkezi’ne götürdüler Kendisi zaten kalp ve tansiyon hastası sürekli ilaç kullanmak zorunda. 1-2 saat bekledim.bırakılmadı.Sonra kullandığı ilaçları bir torba’ya doldurarak Karakol’a gittim.Eşim bu ilaçları almaz ise fenalaşır ve belki hayatını kaybedebilir.Oğlum burada yaşama imkanı bulamadığı için bizleri terk etti.Ne iş yaptığını biz bilmiyoruz.Sizler devlet olarak iyi biliyorsunuz.Bizi niye böyle sıkıştırıyorsunuz ? diye çıkıştım.Bunun üzerine  eşimi serbest bıraktılar.

Bizi Kokutmasınlar, sıkıştırıp tehdit etmmesinler,bu bize yeter 

Neriman Ana,muhabirin sizi ziyaret eden Polisler  evinize gelirken her hangi bir hediye getiriyorlarmı ? yolundaki sorusunu şöyle cevaplandır, ” Oğlum,ne hediyesi ? Onlar bize hediye mi getirir ? Bizi korkutmasın,tehdit etmesin korku salmasınlar,güzel ve nezaketli konuşsunlar,bu bize  yeter.Sürekli polis sorgusu bizlerin psıkolojimizi (keyfimizi) bozdu.Sürekli endişe ve korku içinde yaşıyoruz.Ne zaman gelirler ve yine neler sorarlar diye.İnsan yaşlandıkça artık bu tür baskı ve tehditlerden bunalıyor.”

Eve gelen Polis, Oğlumun Kafasına Tabanca dayadı ve öldürmekle tehdit etti.  Bir gün kent polisi ile Kaşgar merkez’den gelen sivil giyimliler Turguncan’ın Ağabeyisi olan diğer oğlumu evine gelerek kafasına tabanca dayayarak tehdit ettiler ve  karakola götürerek birkaç gün hapsetti ve burada da sorgu sual devam etti. Biz ailece aynı şeyleri tekrar ediyoruz. Çünkü,Turguncan’ın ne yaptığını bilmiyoruz.Ramazan aylarında ailece korku içinde yaşıyoruz. Artık korkular içinde yaşıyoruz.Polis bizim eve ne zaman gelecek ? Yine neler soracak ? ne diye  tehdit edecek diye.

Çocukların,Torunların  Oruç Tutmayacağına Dair Belge İmzalattılar.

Bu Ramazan ayı başlarında bizi kent yönetimi çağırdı.Gittik.ÇOcuklarımızın ve torunlarımızın oruç tutmayacağına ve  tutmaları halinde bizlerin sorumlu olacaeğımıza dair belge imzalattılar.

6.sınıfa giden torunum ile 3-4 yaşındaki torunlarımı zorla alarak Ana Okuluna götürüyorlar. Eskiden 6 yaşındakileri götürüyorlardı.Şimdi ise 3-4 yaşındaki çocukları de götürüyorlar.Bunların bizim yanımızda dini bilgiler ve kendi lisanımızı öğrenmesinden endişe ediyorlar diye düşünüyorum. Onlara Çince öğretiyorlar. Saban götürüyorlar.öğle yemeklerini bedava veriyorlar ve akşam geç saatlerde ancak  yorgun bir şekilde  çocuklar eve dönüyor. Bizim yanımızda kaldığı takdirde dini bilgiler ve Kur’an kerim öğretmemizden endişe ediyorlar.” Şeklinde konuştu.