Son Dakika
Çin devlet başkanlığı Konseyi Ramazan ayı arafesinde “Sözde Uygur Özerk Bölgesi’nde İnanç Özgürlüğü ve Uygulanması” adı ile bir Beyaz kitap yayınılayarak Çin’de yaşayan Türk ve diğer Müslümanların dini inançlarını yerine getirme noktasında hiçbir kısıtlama veya engellemenin olmadığını iddia etmişti.Ancak Doğu Türkistan’da ayaşayan Müslüman Uygur Türkleri uygulamalarda bunun tam tersi bir durumun söz konusu olduğunu,engelleme, kısıtlama ve yasaklamaların aynı şekilde sürdürüldüğünü belirttiler.
Tatil olmasına rağmen ” Ramazan Eğitim” için Okula Zorla Getirilen Uygur Türkü Öğrenciler
Uygur Haber ve Araştkırma Merkezi(UYHAM)
Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygur Türkleri,İşgalcı Çin yönetiminin geçmiş yıllarda olduğu gibi bu Ramazan ayında da Oruç tutmayı ve Ramazan’a özgü ibadetleri kısıtlama,engelleme ve yasaklamalar getirdiğini. Buna rağmen, çok zor ve sıkıntılı şartlarda da da olsa bu rahmet ve magfiret ayı olan Ramazan’da dünya Müslümanları ile birlikte oruçlarını tutmayı ve Ramazan ibadetlerini ellerinden geldiğince yerine getirmeye çalıştıklarını açıkladılar.
Washington’dan Çin’e yönelik Uygur Türkçesi başta Tibet,Çin;Moğol,Mançur ve diğer azınlık Milletlerin dil ve lehcelerinde yayınlar yapan Özgür Asya radyosu muhabirleri Doğu Türkistan’in çeşitli şehirlerine telefon ederek Ramazan ayı ile ilgili çeşitli sorular yönelttikler ve aldıkları cevapları da adı geçen radyonun internet sitesinde canlı olarak yayınladılar.
Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur ürkü kardeşlerimiz Doğu Türkistan’daki durumun Çin’in resmi belgesi niteliğindeki Beyaz Kitapta iddia edildiği gibi olmadığı ve kısıtlama,engelleme ve yasakların sürdürüldüğünü belirttiler .
Doğu Türkistan’ın çeşitli şehirlerinde oturan Uygur Türkleri kardeşlerimizin Radyo ‘ya anlattıkları aynen şöyle ;
Hoten şehri sakini (adının açıklanmasını istemiyor ) : Ben bir restoran işletmeciyim. Ramazan başlamadan önce Esnaf ve Sanatkarlar Odası bizlere yazılı bir emri tebliğ ettiler. Bu yazılı emirnamede Ramazan ayı boyunca Lokanta ve Restoranların normal zamanlardaki gibi açık tutulması gerektiğini bildirdiler.Biz de mecburen bu emre uymak zorunda kaldık.
Hoten Şehri sakini(Adını vermiyor ) : Ramazan ayında devam ettiğimiz Mescid’e Mihrabın yanına 2 adet televizyon getirilerek konuldu.Dini sohbet ve vaazların ÇKP.’ne bağlı Din işleri idaresi tarafından merkezi sistemle yayınladıklarını takip ediyor ve dinliyoruz.Cuma hutbeleri de bu kurum tarafından yazılı olarak veriliyor.Hatip hutbe veya vaazda yazılı metinin dışında bir şey söyleyemiyor.
Gulca şehri Sakini : Beyaz kitabın gerekleri ilgili yönetim organları tarafından uygulanmaya çalışılıyor. Hoten ve diğer güney vilayetlerinde olduğu gibi bizim burada Camilere henüz Televizyonlar konmadı.Ancak,İmam – Hatiplere ellerine verilen yazılı metin’i okuyabiliyor.Bunun dışında pek konuşmuyor veya konuşamıyor.
Beyaz kitap yayınlandı, yayınlanmasına ama. Uygulama önemli burada.Bütün devlet daireleri,Okullar,hatta devlete bağlı küçük işletmeler dahı kendilerine göre yeni genelgeler,duyurular ve ihtarnameler yayınlayarak Ramazan ibadetlerini çok sıkı takip ve kontrol ediyorlar.Halk çok tedirgin ve korku içinde.Ama buna rağmen Oruçlarını tutanlar bir hayli var.Allah kabul etsin.
Gulca Şehri Sakini : Beyaz Kitap’ta belirtilen hususların uygulandığı söyleniyor.Ancak, devlet memurları,öğrenciler öğretmenlere oruç tutmak ve Ramazan ibadetlerini yerine getirmek yine de yasak.Orucu sırf benim gibi emekliler veya köylerde yaşayan köylüler kayıtsız olarak tutabiliyorlar.
Urumçi Sakini : Ben uzun yıllar devlet memuru olduğum için oruç tutamıyordum. Bir süre önce emekli oldum. Şimdi evimde dinleniyorum. Geçmişte tutamadığım oruçlarımı ve yapamadığım ibadetlerimi kaza etmeye gayret ediyorum.
Radyo muhabirlerine konuşan ve ülkenin çeşitli bölgelerinde oturan Müslüman Uygurların ortak ifade ve görüşleri şöyle ;
Devlet memurları,öğretmen- öğrenciler ÇTP üyeleri ve ÇKP Üyeliğı adayları yanı devletten maaş alan bütün şahislar için Oruç ve Ramazan ibadetler genel olarak yasak ve yerine getirilmesi imkansız bir durumdadır. Buna uymayanlar işini aşını kaybetme veya külliyetli miktarda para cezası ödemek zorundadır.
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Genel » Gündem » Haber » Makale Analiz » Röportajlar » Siyaset