Son Dakika
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
Komünist Çin işgalindeki ana vatanları Doğu Türkistan’daki Çin İşgal yönetiminin baskı, zulüm, dini.etnik asimilasyon ve ırkı soykırım uygulamalarından kurtulmak amacı ile 3 yıl önce Tayland’a iltica eden Müslüman Uygur Türkü mültecilerin çilesi artarak sürüyor.
Bu mültecilerder 70 kişi 31 Mayıs 2016 Salı günü Dünya Uygur Kurultayı’na bir mektup göndererek Tayland yönetiminin son zamanlarda kendilerine karşı tutum ve davranışlarının değiştiğini, Uygur tutuklulara insanlığa aykırı ve normal olmayan şekilde davrandıklarını belirterek, kendilerinin de geçen Tammuz ayında Çin’e zorla veriler 109 Uygur mülteci gibi iade edilmelerinden endişe ettiklerini bildirmiş ve açlık grevine başladıklarını açıklamışlardı.
Uygur mültecilerin açlık grevi ilan etmesi Dünya Uygur Kurultayı başta Uluslar arası İnsani hak ve Hukuk kuruluşlarını harekete geçirdi ve bu kuruluşlar peş peşe yayınladıkları açıklamalar ile durumun ciddiyeti ve vehamatine dikkatı çektiler.
Diaspora’daki Doğu Türkistan milli hareketinin en üst şemsiye kuruluşu konumundaki Almanya merkezli Dünya Uygur Kurultayı 01 Haziran’ 2016’de bir açıklama yaparak Uygur mültecilerin açlık grevi yapmalarının onların temel insanı ve demokratik hakları olduğunu,Tayland yönetiminin kendilerine uyguladıkları baskılar ve insanı olmayan davranışlar nedeniyle bu yola başvurmuş olduklarını bildirdi.
Açlık grevi ile ilgili olarak Özgür Asya radyosuna konuşan Dünya Uygur Kurultayı İcra Komitesi Başkanı Dolkun isa, şunları şöyledi ; ^” Tayland’da hukuksuz olarak 3 yıldır hapiste tutulan 70 mülteci Uygur Kardeşlerimizin ortak görüşlerini yansıtan mektubu bize ulaşmış bulunuyor. Bu kardeşlerimiz mektuplarında kendilerine yapılan baskı ve insanı olmayan muamele ve haksız ve hukuksuz bir şekilde hapiste tutulduklarını ve kendilerine ve uluslar arası anlaşmalar ve insani teamüllere aykırı olarak muamele edildiklerini belirtiyorlar.Ayrıca, geçen Temmuz ayında Çin’e zorla iade edilen Uygur Kardeşleri gibi iade edilmek endişesi ile açlık grevine başladıklarını ifade ediyorlar. Dünya Uygur Kurultayı olarak bizim bu Kardeşlerimize müdahale etmemiz söz konusu olamaz.Bu eyleme biz onların demokratik ve temel insanı hakları olarak bakıyoruz.Açlık grevi yapmalarının esas amacı Tayland yönetimi ile uluslara arası toplumun dikkatini çekmek olarak kabul edilebilir. Bu mülteciler BM.Mülteciler yüksek komiserliği’ne mülteci başvurusu yapamadıkları ve kendilerine Siyasi Mülteci Kimliği verilmediği için mülteci olarak kabul edilmiyorlar.Türkiye Hükümeti Tayland yönetiminden bunların kendilerine verilmesi halinde bu mültecileri Türkiye’ye götüreceklerini bildirdi. Diğer yandan Çini yönetimi, bu insanların kendi vatandaşları olduklarını ileri sürerek kendilerine geri verilmesini talep ediyor. Tayland yönetimi ise,bu insanaların ülkelerine kaçak olarak geldikleri için hapiste tutuyor.Bu mesele günden güne grift bir siyasi muamma olarak uluslar arası toplumu meşgul ediyor.”şeklinde konuştu.
Açlık Grevi Tutukulu Mülteci Uygurlar İçin Son Çare
DUK İcra Kurulu Başkanı isa, bu mültecilerin açlık grevine başlamalarında kendilerinin hiçbir müdahale veya etkilerinin söz konusu olamayacağını,bu kararın tamamen onlar tarafından alınmış ve uygulanmış olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü,”Bize gelen bilgilere göre 31 Mayıs tarihi itibariyle açlık grevine başlayanların sayısı 10-15 kişi civarındadır.İleride bu sayının artmasından ciddi olarak endişe ediyoruz.Burada bütün mesele Tayland yönetiminin tutumundan kaynaklanıyor. Bu insanlar sınırı kaçak olarak bu ülkeye girmiş ve vize ihlali suçu işlemişlerdir. Bunların bu ülke’de başka her hangi bir suç işlediklerine dair bir kanıt bulunmamaktadır. Tayland,bu insanlara vize ihlalı suçu dolayisiyle verecekleri cezalarını çektikten sonra 3.bir ülkeye gitme taleplerini olumlu olarak değerlendirmeli ve izin vermelidir.Bu Kardeşlerimiz baskı ve zulümden dolayı ve kendileri ve ailerinine özgür ve güvenli hayat sağlamak için ülkelerinden kaçmış ve mülteci olmuşlardır..” dedi.
Tayland Uygur Mülteciler Haksı Hukuksuz Olarak hapiste Tutuyor
DUK İcra Başkanı Dolkun isa, tutuklu bu Uygur mültecilerin Geçici Barınma Merkezi” olarak tabir edilen normal insan yaşamı için uygun olmayan bu mekanlarda tutulduklarını belirterek açıklamalarını şöyle sürdürdü ; “ Bu mekanlar her ne kadar “Geçici Barınma Merkezi” olarak tabir ediliyor ise de,aslında tam bir Hapishane.Hapishane kurulları uygulanıyor ve bu Kardeşlerimiz suçlu olmadıkları halde mahkum muamelesine tabi tutuluyorlar. Yabancısı ve alışık olmadıkları iklim şartları hijyensiz ortam,yeteerli beslenememe ve kötü şartlar bu insanların çeşitli hastalıklara yakalanmalarına yol açmaktadır.Geçmişte birkaç çocuk tutuklunun hayatlarını kaybettiğini biliyoruz .Ortada haksız ve hukuksuz bir durum ve uygulama var.Bunların açlık grevine başlamalarından ve ileride meydana gelmesi muhtemel olumsuz sonuçlarından derin endişeliyiz. Açlık grevi yapan kardeşlerimizin İleride yaşamları konusunda hoş olmayan olumsuzluklar olabilir.Bu sonuçları şimdiden kestirmek mümkün değil.
T.C. Devletimizin Bu konudaki Çabalarını sürdürmesi En Büyük Beklentimiz
Bize ulaşan bilgilere göre bu açlık grevi sonunda ileride çok kısa bir süre içerisinde ciddi sağlık ve hayatı sorunlarla karşılaşabileceklerinden ciddi olarak endişeliyiz.3 yıldır.hapishanede tutulan bu Uygur mülteci kardeşlerimiz çaresiz kaldıkları için bu yola başvurmak zorunda kalmışlardır.Onlar son çare olarak demokratik haklarını şiddet içermeyen ve tamamen barışçıl,kendilerinden başka kimseye zarar vermeyen sonu karanlık bu yola başvurmak zorunda kalmışlardır.Bu ise onlar için son çare ve son eylem şeklidir. Tayland yönetiminin bunların bu eylemlerini ciddi olarak değerlendirmesini ve biran evvel bunların Türkiye’nin kendilerine verilmesini talebine olumlu yaklaşarak bu insanların Türkiye’e gitmelerine izin vermesini bekliyoruz. Uygur Türklerine ve bütün mazlum ve mağdur insanlara kucak ve gönlünü açan Türkiye Türkü Kardeşlerimize ve T.C.Devletimize daima minnet ve şükran duyuyoruz. Tayland’daki bu son 70 Mültecilere de sahip çıkmasını ve ve bunların da Türkiye getirilmesi içiin gereklı diplomatik çabalırın sürdürülmesini bekliyoruz. Allah yardımcımız olsun “şeklinde konuştu.
BENZER HABERLER