CUMHURBAŞKANI SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’DAN KIRIM VE (DOĞU)TÜRKİSTAN ÇIKIŞI

İstanbul’un fethinin 563.yıldönümü Kutlama törenlerinde konuşan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan Rus işgalı altındaki kırım Türkleri ile 67 yıldır, Komünist Çin istilası altındaki Doğu Türkistan Türklerine de önemli mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Türk ve İslam dünyasına seslenirken, ” Kırım’dan Türkistan’a kadar olan bölgelerde yaşayan gözü yaşlı Kardeşlerime Selam Olsun. ”  ifadesini kullandı.

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
İstanbul’un Türk Milleti tarafından  fethinin 563.yılını kutlamak amacı ile İstanbul’un Fatih ilçesi  Yenikapı Miting alanında 29 Mayıs 2016 Pazar günü yapılan  törenlerinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan dünya’ya seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaklaşık bir saat süren konuşmasında Türk-İslam dünyasına ve mazlum Türk – İslam aleminin mağdurlarına de seslendi ve teselli  ve destek amaçlı önemli mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan Türk – İslam dünyasına seslenirken  ana başlıklar halinde şunları söyledi ;
• Fetih bir hicrettir. Alemlere rahmete olarak gönderilen Hazreti Peygamber Efendimiz’e Hz.Ebubekir Sıddık’ın sadaketi ile bağlanmaktır.
• Fetih,Semarkant’tır, Buhara’dır.Türkistan ve Orta Asya coğrafyası’nda en büyük medeniyeti kurmaktır.
• Fetin Endülüs’’tur,Granada’dır.İslam’ın en büyük ve en güzel mimarı eserleridir.Edebiyattır,İlimdir ve fen’dir.
• Dünya’nın değişik bölgelerinden baskı,zulüm ve soykırım uygulamalarından kaçarak ülkemize sığına mazlum Kardeşlerimize selam olsun !
• Kırım’dan Türkistan’a kadar olan bölgelerde yaşayan gözü yaşlı  mazlum kardeşlerimize selam olsun !

• Kalbi vatan ve Millet aşkı ile dolu siz Kardeşlerime selam olsun !
Türkiye Cumhuriyeti ,Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında Kırım’ı ve Türkistan’ı de anması muhacerette ve işgal altındaki Türk coğrafyasında yaşayan kardeşlerimiz tarafından minnet, şükran ve sevinç  ile karşılanmıştır.

Uzmanlar,Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çin’in Doğu Türkistan hassasiyeti sebebiyle  Türkistan kelimesini  kullanmış olabileceğini belirtiyorlar. Ayrıca,günümüzde Türkistan kelimesini sadece Doğu Türkistan Türklerinin kullanmakta olduğunu ifade ediyorlar.

12.Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan Doğu Türkistan ilgisi ve Söylemleri

• Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın Doğu Türkistan ve Türk İslam mağdurlarına olan ilgisi, 1970’lı yıllarda 11.Cumhurbaşkanımıız  Sayın Abdullah Gül ile birlikte Türk Milli Talebe Birliği(MTTB)’deki çalışmalarına kadar dayanmaktadır.
• Doğu Türkistan Türklerinin İstanbul’da yaşayan Lideri İsa Yusuf Alptekin adına Eminönü Belediyesi tarafından Sultan Ahmet Meydanındaki Parkın açılışına İstanbul büyükşehir başkanı olarak katılmıştır.Törende  bir konuşma yapmış ve açılış kürdelasini  Merhum İsa Yusuf Alptekini ile birlikte kesmiştir.
• Merhum İsa Yusuf Alptekin’in 20 Aralık 1995’deki cenazez namazına iştirak etmiş  ve Ataköy’deki evine kadar gelerek taziye ziyaretinde bulunmuştur.

• Merhum  İsa Yusuf Alptekin’in Zeytinburnu-Emine İnanç Vakfı salonunda düzenlenen Nezir yemeğine katılarak bir konuşma yapmıştır.
• 09 Temmuz 2009’da Roma’da katıldığı G20 zirvesinde yaptığı açıklama’da “ 05 Temmuz 2009’da Urumçi’de olanlar adeta Soykırımdır.Bu soykırımın failleri adalet önüne çıkarılmalıdır.Dış İşleri bakanlığımız benim bu açıklamalarımı tevil veya düzeltmeye kalkmasın.Bu ifadeleri bilerek  ve farkında olarak sarfediyorum. Bu katliam ve Uygur Türklerinin insan hakları ihlallerini T.C.Devleti olarak başta İslam İşbirliği Teşkilatı, BM. Teşkilatı, uluslar arası Kuruluşlar ile diğer dost ve müttefiklerimizin de desteğini alarak uluslar arası platformlara taşıyacağız.” Sözleri ile tarihe not düşmüştür.Bu sözler tarihte bir T.C.Başbakanı tarafından  söylenen en yüksek derecede dillendirilen bir tesbit ve ifade olarak tarihe geçmiştir.Doğu Türkistanlı mazlumlar bu ifadeleri minnet gözyaşları ile karşılamışlardır.

• 2009 yılının Mayıs ayında Kayseri ziyareti esnasında Kayseri’ye  1965’te getirilerek yerleştirilen Doğu Türkistanlılardan,  Gül Mehmet Göktürk ailesinin bir yıl önceki çay davetini unutmamış ve bir yıl sonra bu davete  icabet etmiş ve adıgeçen Doğu Türkistanlı ailenin bahçesinde yakalaşık 40 dakika kadar Kalmıştır. Bu ziyaret,muhacerette yaşayan Doğu Türkistan Türklerine verilen bir değer olarak kabul  görmüş  ve büyük bir moral,teselli ve sevinç kaynağı olmuştur.
•  İstiklal marşı şairimiz Mehmet Akıf Ersoy,  Necip Fazıl Kısakürek ve Doğu Türkistanlı Şaire Nurale Göktürk’ten okuduğu duygulu ve güzel  şiirleri ile Türk medyasında tanınan ve yıldız olan Doğu Türkistanlı küçük Mücahit Kaşgarlı’yı Çanakkale Anma etkinlikleri esnasında yanına çağırarak teşekkür etmiş ve kendisine şafkat göstermiştir.Bu sevgi ve şafkat gösterisi de muhacerette yaşayan Doğu Türkistanlılar için büyük bir ilham,moral ve teselli kaynağı olmuş ve şükranla yad edilmektedir.

• Doğu Türkistanlı Gazeteci ve yazar Mirkamil Kaşgarlı’nın   16 yıldır kendisinden ayrı ve Kaşgar’da yaşayan  ve  Çin yönetimi Pasaport vermediği için ailesine kavuşamayan evlatları; Selahattin Kaşgarlı ile Şerafet Kaşgarlı için Çin yönetimi  nezdinde girişimde bulunmuş ve pasaport almalarını temin ederek 2013’de  ana ve babasına  kavuşmalarını sağlamıştır.Her iki Kaşgarlı Kardeşler bir Üniversiteye öğrenci olarak yerleştirilmiş olup, halen öğrenimlerini sürdürmektedir.

• İşgalcı Çin’in Müslüman Uygur Türklerinin oruç tutmalarını yasaklaması,devlet memurları ile öğrencilere zorla yemek yedirerek oruçlarını bozdurması, Ramazan yasakları ve dini inanç ve değerlerine yaptıkları aşağılama ve saldırılara karşı ülkemiz çapında Ramazan ayında genel anlamda protesto gösterileri yapılmıştır. Cukmhurbaşkanı Erdoğan 05 Temmuz 2015’de İstanbul’da MÜSİAD Derneği’nin iftar yemeğinide bu protestolar ilgili konuşmuştur.Konuşmasında bu gösterilerin kendisinin Çin’e yapacağı resmi ziyareti sabote amaçlı yapıldığını,tepkilerin aşırı ve amacı açan gösterilere dönüştüğünü ifade etmiştir.
• Çin’e yaptığı resmi ziyaret öncesi Esenboğa Hava limanında düzenlediği basın toplantısında Uygur Türkleri sorununun Türkiye – Çin Resmi görüşmelerinin gündeminin 3. Maddesinde ele alınacağını ifade etmiştir.Ayrıca,Cumhurbaşkanlığı genel sekreteri ve Sözcüsü Sayın İbrahim Kalın ziyarete bitiminde Pekin’de yaptığı açıklamada “Uygur Türkleri Sorunu’nun gündemini 3. Maddesi olarak ele alınıdığı” nı bildirmiştir.Ancak, bu sorunun ele alınması ve varılan mutabakat hakkında her hangi bir açıklama yapılmamıştır.
• Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan Çin Lideri Xi ile yapatığı ortak basın toplantısında “Doğu Türkiistan İslami Hareketi” örgütünün terör örgütü olduğunu ve bu örgütle mücadele’de Çin ile yakın işbirliği içerisinde bulunacağını söylemiştir.Çin yönetimi bu olağan ve diplomatik söylemi Uygur Türklerinin yegane ümit,ilnam ve teselli kaynağı olan T.C.Devletimiz ve Türk halkının de Çin devleti gibi bütün Müslüman Uygur Türklerini “ Terörist Unsurlar” olarak kabul ettiğini iddia ederek istismar etmiştir. ÇKP.İktidarı, emrindeki Çin medyasını kullanarak Uygur Türklerine karşı haftalar süren bir karalama ve  Linç kampanyası  sürdürmüştür.

• Diaspora’daki Doğu Türkistan mücadelesinin en üst şemsiye kuruluşu olan Almanya merkezli Dünya Uygur kurultayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ifadelerinden dolayı üzüntülerini beyan etmiş ve bu ifadelerinin kendilerinde hayal kırıklığı yarattığını ifade etmiştir.
• Başbakan iken,Nisan- 2013 tarihinde bir ilki gerçekleştirmiştir. Başbakanlığa ait özel uçağı ile direkt olarak Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’ye inmiştir.Çin ziyaretini buradan başlatmıştır. Urumçi şehrinin Uygurların ticaret yaptığı  büyük pazar’ı ziyaret etmiş ve Uygur Türkleri ile bire bir görüşmüş ve onlarla kucaklaşmıştır.

• Nisan 2016’de ABD.başkenti Washington’da açılan Dişanet İşleri İslam Kültür Merkezi’nin açılışında bu şehirde yaşayan Uygur Türkü Muhacirleri kabul ederem görüşmüştür.Hafızlık eğitimini tamamlayan Uygur Hafız Buğda Atahan’ın Hafızlık diplomasını bizzat  vermiştir.
• Muhacerette yaşayan Doğu Türkistanlı aydınlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çin’in Uygurları karalamak ve bastırmak için sanal olarak icat ettiği DTİH.örgününü eleştirmesinin ikili ilişkiler ve diplomatik kurallar bağlamında Çin’e verilen bir mesaj olduğunu belirtirlerken,Uygur Türklerine de şöyle bir mesaj vermesinin son derece yerinde ve Uygur Türkleri için  büyük bir moral  olacağını düşünmektedirler ; “ Uygur Türkü Kardeşlerimiz kendi ana vatanlarında temel insani hakları, Çin anayasası,Sözde özerk bölge yasaları ile verilen hak ve hukuklarını tam olarak kullanarak barış huzur, ve mutlu olarak yaşamalarını temenni ediyoruz.”