Son Dakika
Çin devlet başkanı Xi’nin 01 Nisan tarihinde başlayan ABD. resmi ziyaret öncesi dünya’nın prestijli ödüllerinden olan ve Komünizm Kurbanları Vakfı tarafından verilen “Truman – Reagan Özgürlük ödülü” ‘nün Dünya Uygur Kurultayı İcra Komitesi başkanı Dolkun İsa verilmesi,Çin-ABD arasında gerilime sebep olduğu ve Ödül verilmesi olayının iki ülke Liderleri arasında yapılan görüşmelere de yansıdığı açıklandı.
Bloomberg View’in önde gelen siyasi analizcisi Eli Lake, tarafından kaleme alınan ve Doğu Türkistan sorunu için güncel önem arz eden bu inceleme yazısının düzenlenen Türkçe çevirisini aşağıda sunuyoruz.(UYHAM)
Eli Lake (Bloomberg View)
ABD Başkanı Barak Obama ve Çin lideri Xi Jinping arasında yapılacak Perşembe günkü toplantı öncesinde, Pekin yönetimi, Çin’in yüksek profilli kurbanlardan birisinin (Dolkun İsa’nın) ABD.’ye girişine izin veren kararını protesto ediyor.
Krizin odağındaki isim, Almanya’da sürgünde yaşayan bir Uygur aktivist Dolkun isa, mesele ise , İsa’ya ABD,Kongresi salonunda tertip edilen bir törenle verilen ” Truman-Reagan Özgürlük” ödülü verilmesi olayı’dır. Söz konusu ödül, 30 Mart 2016 Çarşamba günü, Washington’daki Komünizm Kurbanlarını Anma Vakfı tarafından Çin’in kuzey batısında yaşayan milyonlarca Müslüman Uygur’un haklarını savunmaya yönelik çalışmaları sebebiyle Dünya Uygur Kongresi İcra Kurulu başkanı Dolkun İsa’ya bir onur ödülü olarak verilmiştir.
Etkinlik öncesinde, Çin Dışişleri Bakanlığı, Almanya’da sürgünde yaşayan İsa’nın ödül törenine katılmak üzere ABD’ye girişine izin veren ABD yönetimine karşı diplomatik girişimde bulunarak resmi bir protesto metni yayınlamıştır. İsa’nın çalışmaları veya Komünizm Kurbanlarını Anma Vakfı’nın düzenlediği ödül töreni etkinliğine karşı ABD yönetimi herhangi bir olumsuz tavır veya işlem yapmazken Çinliler bu durumdan büyük rahatsızlık duyduklarını belirttiler. Çinliler, Vakfın etkinliğini, bu hafta Nükleer Güvenlik Zirvesi için Washington’da bulunan davetliler arasından Obama ile resmi görüşmeye davet edilen tek lider olan Xi’nin yüzüne atılan bir tokat olarak tanımlıyorlar.
Çinliler DUK İcra başkanı Dolkun İsa’yı bir ” terörist Lider ” olarak görüyorlar. Komünizm Kurbanlarını Anma Vakfının bu iddiaları kabul etmediğini belirtmeye elbetteki gerek yoktur. 1994 yılında kurulan söz konusu Vakıf, bu ödülü Uygur aktivist İsa’ya vermekle, Marks, Lenin ve Mao’nun komünist felsefelerine dayanan günümüz Çin yönetiminin kendi halkına ve idaresi altındaki azınlık milletlere karşı yürüttüğü baskılara bir az de olsa dikkat çekmek amacı taşıyor.
Capitol Hill (ABD.Parlamentosu) binasındaki Kongre bölümünün küçük bir odasında 30 Mart Çarşamba günü, ödülünü İsa’ya tevdi ederken,konuşan adı geçen Vakfın başkanı Lee Edwards, “Yanlış insanlar sizi eleştirdiği zaman doğru bir şey yaptığınızı anlıyorsunuz” sözleri ile Vakıf’a yöneltilen eleştirilere bir bakıma cevap vermiş de oldu.
DUK İcra başkanı İsa’nın ABD. ziyaretini sorunusuz olarak yapması ve üstelik bir Özgürlük ödül alması, Obama ve Xi arasında zaten soğuk olan ortamı daha da buzlu hale getirecektir. ABD yetkilileri, Çin’in kuzey batısında yaşayan etnik Müslüman Uygurlara karşı Çin’in her gün şiddetini biraz daha arttırarak uygulamakta olduğu baskı,engel ve kısıtlamalara dair elde edilen bilgiler ve raporlara rağmen, Uygurların durumlarını açıkça destekleyen açıklamalar yapmaktan bilinçli olarak kaçındılar.
ABD. Ulusal Güvenlik Konseyinin üst düzey bir Asya bölümü sorumlusu, Dan Kritenbrink, 31 Mart 2016 Perşembe günü gazetecilere yaptığı açıklamalarda, Obama’nın Xi ile 90 dakika olarak planlanan görüşmesi esnasında, insan hakları, siber casusluk ve Çin’in Güney Çin Denizindeki askeri genişlemesi dâhil bir çok konuyu gündeme getireceğini ifade etti. Ancak,buna karşılık,DUK İcra başkanı Dolkun İsa’nın bir terörist olduğuna ilişkin Çin’in iddialarının desteklenmediği veya reddedildiğine dair her hangi bir ifade beyan etmedi. Bir mülakatında, Uygurların çok küçük ve marjinal tabir edilen bir bölümünün, Suriye’de savaşan IŞİD gibi gruplar tarafından beyninin yıkandığını belirten Dolkun İsa, bizim bu konudaki bildiklerimizi doğruladı. Bu açıklamaları ve mevcut durum vee kanıtlar birlikte ele alındığında DUK İcra Kurulu Başkanı İsa’nın beyni yıkanmış bu insanlarla her hangi bir ilişkisinin olduğuna dair herhangi bir kanaat bizde oluşmamıştır.
Dolkun İsa 1990’lı yılların başlarında Çin’den zorunlu sürgün edilmiş bir Uygur aktivisttir. 2006 yılında Dünya Uygur Kongresi’nin Kurulmasına yardımcı olması ve rol almasından bu yana Dolkun İsa, çalışmalarında hiç bir şekilde şiddet içermeyen bir yol takip etmiş ve Uygur direnişinin yılmaz bir savunucusu konumunu daima koruyagelmiştir.
Dolkun İsa bize kendisini anlatırken ; “Çin hükümeti beni “teröristlik”le itham diyor. Çünkü ben 1980’lı yıllarda Urumçi’de Üniversite öğrencisi iken, öğrenci hareketelerinin tertipçi ve öncülerinden biri idim. Uygur öğrencilerin protesto eylemlerini diğer arkadaşlarımla birlikte organize ediyor ve onlara liderlik yapıyordum. ” demiştir.
İsa,1988 yılında Üniversite’den atılmadan ve daha sonraları sınır dışı edilmeden önce Xinjiang üniversitesinde demokrasi aktivisti bir öğrenciydi. Daha sonra, Çin komünist okullarında kendi öz tarihlerini öğrenmekten yoksun bırakılan Uygurlara, Uygur Tarihi kitapları dağıtmaya başladı. Bu sebeple, Türkiye’ye sürgün edildi ve buradan da Almanya’ya iltica etti . Daha sonra ise, bu ülke’den de sığınma hakkı alarak Alman vatandaşı oldu.
Dolkun İsa bize, “Ben Uygurların özgürlüğüne yürekten inanıyorum ve bunu elde etmek için barışçıl yollardan mücadeleye devam edeceğim. Çin,beni ve Liderlerimiz başta diğer tüm çalışma arkadaşlarımı Uygurların insanı hak ve hukukunu dile getiren ve talep eden tüm Uygurları teröristlikle itham ediyor. Bu sebeple benim ve diğer lider ve arkadaşlarımın bütün uluslararası platformlarda kabul görmemizi engellemeye çalışıyorlar. Çin,bu konuda geçmiş yıllarda epey başarılar elde etti ve bazen de bizi engellemeye muvaffak oldu. Fakat son zamanlarda bu konuda o kadar başarılı değil. Çünkü, daha çok ülke benim ve mücadele arkadaşlarımın kim olduğumuzu anlamaya başladılar.” şeklinde konuştu.
Dünya Uygur Kongresi, bütçesinin yaklaşık %40’nı, terörizmle ilişkisi olmadığı ve barışçıl yollardan mücadele ettiği için ABD kongresi tarafından fonlanan bağımsız bir ABD kuruluşu olan Demokrasi İçin Ulusal Yardım= Bağış adlı bir sivil toplum kuruluşundan alıyor.
Bununla birlikte, Çin hükümeti,Dolkun İsa’nın adını yıllar öncesinden İnterpol’un aranan suçlular listesine koymuş bulunuyor. Kendisinin Çin’e ve Türkiye’ye girişi yasaklanmıştır. Kendi ifadesine göre 2006 yılında Pekin’in baskısı ile daha önce planlanan bir ABD ziyareti de engellenmiştir.
ABD. Dış İşleri Bakanlığı sözcüsü, bu hafta içinde sorulan bir sorumuza karşılık, Çin ile ülkesi arasında yaşanan mevcut sorunu tartışmayı reddetti. Başka bir resmi görevli ise, Dolkun İsa’ya verilen Ödül dolayisiyile, Çin’in bir protesto yayınladığı haberini teyit etti. Komünizm Kurbanlarını Anma Vakfı idari yöneticisi olan Marion Smith ise, ödül töreni öncesinde ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin kendisi ile irtibat kurduğunu da açıkladı.
Smith, “Dışişleri Bakanlığından bir görevli bizi arayarak bu etkinliği düzenlemekteki maksadımızı merak ettiklerini” ifade ettiğini de söyledi. Dış İşleri yetkilisinin kendisine ” Çin Lideri Xi’nin ziyareti öncesinde Dolkun İsa’nın onuruna bu etkinliğin niçin düzenlendiği hususuyla Çin’in bu konu ile çok yakından ilgilendiğini aktardığını ” de belirtti.
Dışişleri Bakanlığı, Doğu Asya ve Pasifik İşleri Bürosu sözcüsü Gabrielle Price, kendisinden bu ödül konusu ile ilgili bir yorum istediğimizde bize; “ Çin’deki etnik Uygurlar üzerindeki kısıtlamalar ve ayrımcılıklar üzerine gelen raporlar ile yakından ilgileniyoruz. Uygurların Dini özgürlükleri ile barışçıl talepleri ve ifade özgürlüğüne yönelik mevcut uygulamaları ve kısıtlamalar hakkında acil olarak reform politikaları geliştirmelerini Çin hükümetinden istedik ve talepte bulunuduk.” dedi. söyledi. ABD yönetimi olarak aynı zamanda, şiddete dayalı ve terörist eylemleri de tek taraflı olarak kınıyoruz” ifadesini de sözlerine ekledi.
Obama yönetimi, Çin’in Uygurların özel durumu ile genel olarak ilgileniyordu. Bunun en çarpıcı örneği olarak, 2014 yılında ABD. Dışişleri Bakanı John Kerry ve Beyaz Saray Basın Bürosunun, ayrılıkçılığı savunduğu iddiası ile ömür boyu hapis cezasına çarptırılan İlham Tohti adlı Uygur profesörün serbest bırakılması yönünde Çin’e çağrıda bulunmasıdır.
Dolkun İsa, Uygurların dramatik mevcut durumuna karşı bu ve benzeri tutum ve tavırları daha çok ve sık olarak görmek istediklerini söyledi. Başkan Obama ve diğer Batılı Liderlerin, Çin liderleriyle karşılıklı görüşmelerinde, Çin’in insan hakları ihlalleri konusunda kendi kamu oylarına sarfettiği ve özel olarak söylediği hususları,Çin Lidereleri ile görüşürlerken, son derece ve aşırı yumuşak ve çok cılız tonlarda ifade kullandıklarını ve bu konuda çok kaldıklarnı ” de ifade etti.
Dolkun İsa , Çin komünizminin(Komünist Çin yönetiminin) kurbanları olan Uygurlara ve masum halka yaptığı başlıca zulüm, Toplumsal Sosyal Mücadele (Köreş Kılmak) adı altında yaptıkları zulümdur. Komünist çin. rejim karşıtı olarak suçladıkları insanları kamusal alanda binlerce kişiyi toplayarak,suçluyu halkın gözü önünde hakaretler ederek teşhir ederek ve sözde onların zalimliklerini yüzlerine karşı söyleyerek onları utandırarak caydırmak suretiyle cezalandırdıklarını belirterek ” Onlar (Çin yönetimi) bu ve benzeri kaba ve şiddete içerikli hakaret içeren cezalandırmalara alışıktır. Onların masum Uygurlara yaptıkları baskı ve zulmü açık şekilide onların yüzlerine haykırmak gerekir. Çinliler için bu yöntem nezaket ve özel diplomasi kurallarından daha etkin olacaktır. Ben ülkemde iken,bunları Çinli komünistlerden bizzat görerek öğrendim.” şeklinde konuştu.
Kaynak : Uyghurcongress.org/Türkçe Ve http://dtv.org.tr/?HABER/1146/dolkun-isa%27ya-verilen-odul,-abd-cin-arasinda-gerileme-neden-oldu.html
Etiketler: Çin » Dünya » Genel » Görüş Yorum » Gündem » kÖŞE YAZARLARI » Makale Analiz » Siyaset
BENZER HABERLER