Son Dakika
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
İşgalci Çin yönetimi,Doğu Türkistan’da kurduğu sömürgeci, gasp, talan ve yağma temelli ekonomik politikalar ile ayırımcı baskı,zulüm, işkence,etnik assimilasyon dini ve milli soykırım uygulamalarını pervasızca sürdürdükleri bildiriliyor.
Çinli işgalcıların yürüttüğü sert ve sıkı sansür uygulaması haberleşme yasağı nedeniyle bu ülke’de meydana gelen hadiseler aylar bazan ise yıllar sonra yurt dışına yansıyor. Bunun son örneği ise, 2014 yılında meydana gelen bir Cuma namazı sonrası yapılan toplu tutuklama olayının yaklaşık 2 yıl sonra açığa çıkması bilgisidir.
2014 yılının Eylul ayında Doğu Türkistan’ın Aksu Vilayetine bağlı Ayköl ilçesine bağlı Pençşembebazar(Perşembepazar) kenti’nde açık alanda(Cami dışında) Cuma namazı kılan 8 Müslüman Uygur Türkü’nün tutuklandığı ve Ocak 2015’de gizlice yapılan yargılama’da 8 kişi’nin her birinin 7’şer yıl ağır hapis cezasına çarptırıldığı açığa çıkmış bulunuyor.
Özgür Asya radyosu internet sitesinde yer alan ve kendilerine bölge’den ulaştırıldığı bildirilen bir mektuba dayanarak verilen bir habere göre ; Ayköl ilçesine bağlı Perşembe Pazar Nahiyesi 17.kent ve 1.gurup yerleşeminde ikamet eden Turdi Mahmut,Turdi Abdullah,Tursun Mahmut, Abdullah Abit, Mehmet Sertraş(Berber)Ahmet Abit, Abdulhekim Tursun ve İsmail Abit adlarındaki 8 kişi’nın Cami yanındaki boş bir arsa’da Cuma namazı kıldıkları için tutuklandıkları ve 2015 yılının Ocak ayında Ayköl İlçesinde yapılan gizli duruşma’da bu 8 kişinin Aşırı Dini Faaliyetlere Topluca katılmak/Devletin Güvenliğini Tehdit Etmek ” suçlaması ile tamamının 7’şer yıl ağır mahkum edildikleri belirtildi. Bu kişilerden sağlık durumları iyi olmayan 2 kişi’nin kendi evinde gözaltında tutulması kararı verildiği.ancak daha sonra bu kişilerin hasta halleri ile Hapsedildikleri bilgisi de mektupta yer alıyor.
Mektupta yer alan bilgilere göre bu kişilerin topluma önderlik yapabilecek kapasite’de bilgilerinin olmadığı, köy’de yaşayan normal vatandaşlar olduğu yeterli dini bilgilerinin de bulunmadığı de ifade ediliyor. Buna rağmen bu kişilerin toplanarak aralarındaki bir kişinin imamlığında Cami yanındaki boş arsada Cuma namazı kıldıkları için “Devlet Güvenliğini Tehdit Ettikleri “ suçlaması ile mahkum edildikleri bilgisine de yer veriliyor.Mektup’ta Perşembepazar’da her 3 aile’ye birer siyası mahbus tekabül ettiği bildiriliyor.Ancak,Perşembepazar Güvenlik Müdürü Mahmut Abit,kendi sorumluluk bölgesindeki yerleşimde her 20 aileye bir siyasi mahpus tekabül ettiğini ileri sürdüğü ifade ediliyor.
AKSU BÖLGESİ VE ÖNEMİ
Doğu Türkistan’ın Kırgizistan’a komşu Aksu vilayeti tarih içinde meydana İşgalcı Çin karşıtı bağımsızlık mücadeleleri ile öne çıkan dini ve milli Hassasiyetelerin çok güçlü bir bölge olarak öne çıkıyor. 1820’lı yıllaradak Bu İl’e bağlı Tanrı dağları eteklerindeki Üçturfan ilçesinde 7 Kız Kardeşin Çinli işgalcılara karşı kahramanca direnişleri “Yette Singlim=Yedi Kız Kardeşlerim” destanı olarak hala halk arasında söyleniyor bu olağanüstü şanlı mücadele dip diri canlığını koruyor ve yeni nesililere ümit ve iliham kaynağı olmayı sürdürüyor.
1930 ve 1940’lı yıllardaki Doğu Türkistan Cumhuriyetlerinin kuruluş mücadelesinde bu Vilayetimiz coğrafi konumu dolayisiyle halledici roller oynamıştır. Hürriyet ve Bağımsızlık şairi ve aynı zamanda Ateşli bir Mücahit olan Lutfüllüh Muttalip’in 27 yaşında yakılarak feci şekilde şehit edilmesi ile biliniyor. Aksu bölgesi ayrıca Son yıllarda da bir biri ardı sıra meydana gelen işgal karşı müthiş eylemleri ile dikkatleri çekiyor.
AKSU BÖLGESİ’NDE MEYDANA GELEN BÜYÜK ÇAPLI DİRENİŞLER
Ağostos olayı : Bölge’de Agustos Vak’ası olarak anılan olay 08 Ağustos 2013’te meydana gelmiştir. Yine Ayköl ilçesinde “İşgal Güçlerini Kuşatma” eyleminde İşgalcı Çin asker ve polislerinin kendilerini kuşattığı iddia edilen silahlı sivil halka ateş açarak 3 kişiyi öldürmüş ve en az 100 kişiyi yaralamışlardı.Olay sonrası bölge Çin işgal ordusu’nca kuşatılmış ve toplu tutuklamalar yapılmıştı.
Sogan Kömür Kanı(Ocağı)Olayı : 18 Eylul 2015’te Bay ilçesinde bulunan Sogan Kömür madeninin etnik ayırımcılık yapılarak İşletmesinin Çinli göçmenlere verilmesi üzerine işsiz ve aşsız kalan ve içlerinde bebek, çocuk ve kadınların de bulunduğu bölge halkından 3 aileden toplam 28 kişi Maden işletmesi’ndeki Etnik Çinli göçmenlerini kaldığı Yatakhanelere saladırı düzenlemişti.Çıkan çatışmalarda taraflardan onlarca kişi hayatlarını kaybetmiş veya yaralanmıştı. Fedai’ler Tanrıdağlarının yüksek kısımlarına çekinmiş ve direnişlerini devam ettirmişlerdi. Çini işgal güçleri olaydan 56 gün sonra 13 Kasım 2015’de Paris saldırılarının olduğu gün bu olayı bebek,çocuk ve kadınların olduğu Fedailer gurubunu katliam yaparak öldürdüklerini ve bu şekilde bastırdıklarını açıklamıştı. Daha bonra yapılan açıklamalar ve ulaşılan bilgilere göre Çinli işgal güçleri bebek,çocuk ve kadınların de içinde bulundukları Uygur Fedai’leri Tanrı dağları eteklerinde saklandıkları mağara’da kısıtırmıştı.20 Fedai’nin ateş makinası ile yakıldığı,daha sonra mağaraya el bombaları attıkları,yaralı olarak dışarı çıkanların ise yayılım ateşine tutulanak şehit edilidikleri açığa çıkmıştı.
Uygur Türklerinin Eylemlerinin Terör olmadığı ve Hak Arama Mücadelesi olduğunu ifade ettiği için Çin’den kovulan Fransız Gazeteci Ursula Gauthier – 31 Aralık 2015 Pekin Havaalanı
Etiketler: Çin » Din » Dünya » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Haber » Röportajlar » SiyasetBENZER HABERLER