Son Dakika
TÜRK VE İSLAM DÜNYASININ MEDARI İFTİHARI ULU DEDEMİZ İKİNCİ ABDÜLHAMİD HAN’IN TORUNU ŞEHZADE ORHAN OSMANOĞLU’NUN ANLATIMIYLA MERHUM TALİHSİZ ŞEHZADE ABDÜLKERİM EFENDİ’NİN DOĞU TÜRKİSTAN MÜCADELESİ..
BU YAZI 1930’LI YILLARDA DOĞU TÜRKİSTAN VE UYGURLARIN TAHTINA ADAY TALİHSİZ BİR OSMANLI ŞEHZÂDESİ’NİN DRAMATİK HİKAYESİDİR.
Prof.Dr.Ekrem Buğra EKİNCİ
Şehzadenin kaldığı katta uzak doğulu bir kadının dolaştığını söylüyor. Şehzadeye suikast düzenleyen mutlaka Çin ajanı olduğuna Doğu Türkistanlıların Çoğunluğu kesin gözüyle bakıyor..
Hanedanın sürgün edilmesinden sonra, büyük devletler tarafından kendisine Türkistan tacı teklif edilen Şehzâde Abdülkerim Efendi’nin hayatı hem meraklı, hem de iç burkucudur.
Saltanatın kaldırılması ve hanedanın sürgün edilmesinden sonra, bazı şehzâdelerin yeni teşekkül edecek Müslüman devletlerinin başına geçirilmesi projelerine rastlanır. Daha saltanat devrinde Sultan Abdülhamid’in oğlu Burhaneddin Efendi‘ye Arnavutluk ve daha sonra da Kuzey Irak tahtı teklif edilmiş; fakat Osmanlı tahtındaki hakkını kaybetmek istemeyen şehzâde bu teklifleri reddetmişti. Sonraki teşebbüsler arasında en enteresan ve bir o kadar da hazin olanı Şehzâde Abdülkerim Efendi‘nin başına gelendir.
ASYA’DA KURTLAR SAVAŞI
Mehmed Abdülkerim Efendi (1906-1935), Sultan Hamid’in en büyük şehzâdesi Selim Efendi’nin yegâne oğludur. Galatasaray Sultanîsi mezunudur. Mekteb-i Harbiye talebesi iken sürgüne gitti. Babası ile Lübnan’daki Cünye’de yaşadı. Şubat 1930’da komşuları olan Marunî bir ailenin kızı ile evlendi. Kız, Müslüman olup Nimet adını aldı. Buna rağmen Selim Efendi, oğlunun evliliğini tasvip etmeyince, Abdülkerim Efendi Şam‘a yerleşti. Ancak burada çok maddî sıkıntıya düştü.
Tam bu esnada Ruslar, Şam’daki elçileri vasıtasıyla şehzâdeye müracaat ederek Uygurların yaşadığı Şarkî Türkistan ve Moğolistan‘da kurulacak bir devletin hükümdarlığını teklif ettiler. Bu arada Japonya da aynı mealde haberler yaymaya başladı. Bunun üzerine şehzâde 1932’de Hindistan’a, oradan da Japonya’nın daveti üzerine Tokyo‘ya gitti.
Bu arada Çin ile savaşan Japonlar kendisini Şarkî Türkistan İmparatoru ilan etmek istiyordu. Amerika, Japonya’nın güçlenmesini istemediği için el altından Çin’i destekliyordu. Rusya da Japonya ile savaşmaktan çekiniyor; Şehzâde Şarkî Türkistan İmparatoru olursa, nüfuzunun kendi işgali altındaki Türkistan ülkelerine de sirâyet edeceğinden korkuyordu.
İŞLER TERSİNE DÖNÜYOR
Bu şartlar altında Hindistan’dan Tokyo’ya gidip Japon devlet ricâli ile görüşen Şehzâde, beklediği alâkayı göremeyince bizzat Şarkî Türkistan’a gelerek yerli halkı teşkilatlandırmaya girişti. Ancak kendi imkânlarıyla kurduğu derme çatma birlikler Çinliler karşısında yenilince canını zor kurtararak siyasî mülteci sıfatıyla Kaliforniya’ya, buradan da amcazâdesi Orhan Efendi ile New York‘a geçti. Burada Carlyle Oteli‘ne yerleşti.
Bir gün amcazâdesi Orhan Efendi sigara almak üzere dışarı çıkıp geri döndüğünde Abdülkerim Efendi’nin tabanca ile vurulmak suretiyle vefat ettiğini gördü. Talihsiz şehzâdenin, Rus ajanları tarafından Amerika’nın bilgisi dâhilinde öldürüldüğü veya bu husustaki politikasını değiştiren Japonya’nın ajanları tarafından katledildiği zannedilmektedir. New York‘taki Müslüman Gençler Cemiyeti kendisini kalabalık bir Müslüman cemaatin iştirak ettiği İslâmî merâsimle bu şehirde defnetmiştir. Mezarının yeri kaybolmuşken, yıllar sonra torunu tarafından tesbit edilmiştir.
Mekanı Cennet,kabri Nur İle Dolsun.Amin
Etiketler: Çin » Dünya » Genel » Haber » kÖŞE YAZARLARI » Makale Analiz » Röportajlar » SiyasetBENZER HABERLER