Son Dakika
Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
İşgalci Çin yönetimi,Doğu Türkistan’da kurduğu sömürgeci gasp, talan, baskı,zulüm, işkence, etnik assimilasyon dini ve milli soykırım ve diğer Nazist uygulamalarına karşı yurt dışında faaliyet gösteren Uygur Türkü Aktivisteler ile onların memleketlerinde yaşayan yakınlarına şantaj yaptıkları ve daha sonra bu aktivistleri telefonla tehdit etmeleri yıllardan beri başvurdukları bir yöntemdi.
İşgalcı Çin makamları tarafından şantaj ve tehdit edilenlerin Son örneği ise,Hollanda’da yaşayan Uygur din adamı ve aktivist İsa Sabit (İsa Karı) olduğu açıklandı.
Özgür Asya radyosuna konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Hollanda Uygur Maarif Derneği Başkanı ve Uygur Türkü Aktivist İsa Sabit, Aksu vilayetinin Kelpin şehrinde yaşayan Ablası’nın kendisi yüzünden baskı ve zülme maruz kaldığı ve tehdit edildiğini bildirdi. Çin işgal güçlerinin nezaretinde Ablasına zorla kendisine telefon ettirildiğini ve Ablasının zon durumda olduklarını, kendisinden aktivitelerine bir an önce son vermesini ve Doğu Türkistan meselesinden özellikle uzak durmasını göz yaşları içerisinde talep ettiğini belirterek şöyle konuştu , “ 2015 yılının Ramazan ayında başlayan “Yasadışı Dini Faaliyetlere karşı Sert Darbeler Vurmak” kampanyası çerçevesinde Kardeşim, Amcamın çocukları ile yakın akrabalarından birkaç gencin “yasadışı dini faaliyetlerde bulundukları ve yurt dışına haber ve bilgileri gizli yollarla ilettiği” suçlaması ile tutuklanmıştır. Ayrıca,bu kişilerin 1990’lı yılların başlarında Aksu bölgesin’deki dini aydınlanma hareketlerine katılmakla itham edilmektedir. Çin İstihbaratı önce Ablam’a telefon ettirdi.Benim Dernek başkanlığından ayrılmamı ve bu tür “Çin aleyharı faaliyetlerden uzak durmamı” yoksa kendilerinin tutuklanma ve mahkum edilme tehdidi ile karşı karşıya kalacaklarını ağlayarak anlattı.
Daha sonra ise, Çin istihbaratı’nın Aksu Teşkilatı’ndan birisi bizzat beni aradı.Telefon numaramı Ablam’dan aldıklarını belirterek,bana ablam ve diğer akrabalarım ile şantaj yaptı. Benim Hollanda’daki faaliyetlerimden şikayetçi olduklarını ”Doğu Yol’a Dönmemi” yoksa sonucun iyi olmayacağını ileri sürerek beni tehdit etti.Bunun üzerine ben Çin isitihibarat elemanına”Ben Hollanda Vatandaşıyım ve Hollanda yasalarına göre bu ülke&de yaşamaktayım.Senin bana müdahale ve emir verme hakkınız yoktur.Bu tehdit ve şanjalırınızı red ve protesto ediyorum.” Şeklinde tepkilerimi dile getirdim. Daha sonra bu durumu yanı Çin’in şantaj ve tehditlerini Hollanda Emniyet Yetkililerine bildirdim. Onlar beni ilgi ile dinleyip benden telefon numarasını aldılar ve gerekli tedbir ve girişimlerde bulunacaklarını belirttiler.Ben Ablam dahil hiçbir akrabam ile bu olaydan sonra telefonla görüşmüyorum. Onların benim yüzümden takibe oğramamaları ve benim yüzümden zarar görmemeleri için ilişkilerimi tamamen kestim.Ama bu durum hiçbir şekilde insanı değildir.Temel insan haklarından olan haberleşme hakları Doğu Türkistan’da İşgalcı Çin yönetimi tarafından engellenerek gasbedilmiş durumdadır. Biz Uygur Türklerinin hak hukuk ve özgürlük mücadelemizin ne kadar haklı olduğumuz bu ve benzer olaylardan daha iyi anlaşılmaktadır.Çin’in bu şantaj ve tehditleri bizi davamızdan hiçbir şekilde döndüremeyecektır.,Bilakis, bizim gayret ve çabalarımızı daha da kamçılayacaktır.” Şeklinde konuştu
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Genel » Gündem » Haber » Röportajlar » SiyasetBENZER HABERLER