Son Dakika
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Çin Polisi’nce Gözaltına Alınmam ve Sogulanmam
Biz boş ve eski okul’u kiraladık ve tamiri için de çok masraf yaptık. 19 Ağustos 2013’te okul içinde bakım ve tamir işleri ile uğraşırken, okula yine polisler geldi. Bana hitaben, “Biz seni arıyoruz “ dediler. Ben de arkadaşlarımın önünde bana zor kullanmanıza gerek yok .Ben nereye isterseniz oraya götürebilirsiniz.İsterseniz ben kendim istediğiniz Polis merkezine gelebilirim.dedim. Arkadaşlarımın bu işle bir ilgileri yok. Her sorumluluğu ben üzerime alıyorum. Her şeyden ben sorumluyum. Dedim. Bunun üzerine beni gözaltına alarak birlikte götürdüler.
Bana Yapılan Baskı,Zulüm ve İşkenceler
Size yöneltilen Resmi suçlama neydi?
Bana resmi olarak yöneltilen suçlama şu idi ; Şirket kuruluşunda toplanan parayı yanlış beyan etmek. Beyan ettiğimiz belgelerde 3 milyon dolar para var. Ama aslında böyle bir paranız yokmuş.
Ancak, polis sorgusu esnasında kurduğumuz şirket hakkında sadece bir defa soru soruldu. Diğer sorular ise,benim Türkiye ve ABD.’de bulunduğum yıllarda ne yaptığım konusunda idi. Sordukları sorular şunlardı ;
Türkiye’de ne yaptın? ABD’de ne ile uğraştın ve kimlerle temas kurdun ? Bölücü örgütlerle ikişkilerin oldu mu ? Bölücü unsurlardan kimleri tanıyorsun? ABD’den nasıl ve neden geri döndün? ABD’da sana toplam 38 ay süre ile eğitim bursu vermişler. Sen EBD’deki bu burs imkanlarını bırakıp buraya niçir okul açmaya geldin? Bunun sebebi nedir ? ABD’de iyi bir hayatın varken, eşin ve çocuğun ile , oraya yerleşmişken; neden buraya geri döndün? Vebenzeri sorular yönelttiler.
Son olarak da bana yöneltilen suçlama şu idi ; ABD. yönetimi buraya geri oönüp Okul açman için sana büyük miktarda para mi verdi ? Seni, ABD Ajan veya casus olarak mi tayin etti ve gönderdi ? Sen Okul açarak ve Uygurları kullanarak bölücülük yapmak mi istiyorsun?
Benim bu sorulara verdiğim tek cevap şuydu ; Benim sizin şüphelendiğiniz bu konularla bir ilgim yoktur. Bu konuda beni suçlayacak bir kanıt de yoktur. Zamanınızı boşu boşuna böyle bir kanıt aramakla harcamayın çünkü benim böyle bir amacım yok. Dedim.
Beni günlerce sorguladılar, ben de “ bir yıl değil on yıl sorgulasanız da asla böyle bir kanıta ulaşamazsınız.Çünkü böyle bir şey yaptığıma dair her hangi bir kanıt yoktur.” dedim. Benim bölücülük ile hiçbir alakam yok. Biz sadece insanların yanı Uygurların kendi anadillerini öğrenmelerini ve çocuklarının da anadilini öğrenebilmesini sağlamak istiyoruz. Bir Uygur olarak tek istediğimiz budur. Zaten Çin’kanunlarına göre çift dille yanı Uygurca ve Çince olarak eğitim vereceğiz. Ama onların rahatsız oldukları konunun şu olduğunu hissettim ; Çift dille eğitim diyorlar ve ama sadece Çinçe eğitim veriyorlar. Biz ise gerçek manada iki dilde de eğitim verecektik. Yasaya esas uyan bizdik. Ama Çin yönetimi bizim Uygur Türkçesi ile çocuklara eğitim vermemizden son derece rahatsızdı.
Çin yönetimi bu davranışları ile kendi yasalarını bile tanımıyordu.
Çin rejimi çift dille eğitim uygulamasına geçmeden önce Doğu Türkistan’da eğitim durumu nasıldı ?
Etnik Çinliler ile Uygur Türklerinin devam ettiği okullar ayrı ayrı idi. Çin Okullarında eğitim dili zaten Çince idi.Uygur Okullanada eğitim, Uygur Türkçesi ile veriliyordu. Yanı eğitim – öğretim dili Uygur Türkçesi ile idi. Çince ise, yabancı bir dil olarak yanı bir ders olarak vardı. Günümüzde ise bu durum tersine döndü.Uygur çocuklarına tamamen Çince eğitim veriliyor Kendi ana dilleri Uygur Türkçesi ise, şimdi yabancı bir dil olarak veriliyor yanı sadece bir ders… Oda sadece göstermelik. Örneğin; bütün dersler matematik, tarih, coğrafya bütün dersler Çince olarak okutuluyor. Verilen hiç bir dersin sınavı asla Uygur Türkçesi ile yapılmıyor. Biz yasal yolları kullanarak açtığımız Okullarda ; ana okuldan ortaoku ve Lise’ye kadar bütün dersleri Uygur Türkçesi ve Çince ve İngilizce olarak veriyorduk. Biz Uygur çocuklarımızın kendi anadilinde eğitim almasını temin ediyorduk. Öğrencilerimizin Çincesi’nin çok iyi olması ve aynı zamanda iyi derecede İngilizce öğrenmesini amaçlıyorduk. Yani Çin’in güya biz Uygurlara yasal olarak tanıdığı çift dilde eğitim hakkını kullanacak ve pratikte de uygulayacaktık.
Burada şöyle bir durum daha var. Biz eğitimciyiz. Politikayla hiçbir ilgimiz yok. Benim ülkemde hiçbir zaman politik bir davam veya amacım olmadı. Ama Doğu Türkistan’daki Çin yönetimi bizim bu okul açma girişimimizi bölücülük olarak tanımladı ve bizleri de Bölücü olarak ilan etti. Amacımızın eğitim olmadığını iddia ettiler ve kamu oyuna da bö şekilde duyurdular.
Ancak yargılama sonucunda bölücülükten dolayı sizi mahkum etmediler değil mi ?
Evet. Bölücülükten hüküm giymedik. Çünkü Bölücülüm yaptığımıza dair ortada hiçbir kanıt yoktu.
Bölücülükten ceza almış olsa idiniz sonuç ne olurdu ?
O zaman tıpkı bizim değerli aydınımız İlham Tohti ‘nin akibeti ve cezalandırılması gibi bir akibete uğrayabilecektim. yanı ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış olacaktım. Ancak, ben bölücülükten hüküm giymediğim için ömür boyu hapis yerine 15 ay hapise mahkum edildim. Cezamı tamamlayıp hapisten çıkınca bir süre daha özel eğitim merkezlerinde İngilizce öğretmeni olarak çalıştım. Ancak artık fişlenmiş ve kara Listeye dahili edilmiştim. Nereye gitsem takip ediliyor ve bir kenara çekilerek sorgulanıyor ve sürekli gözaltına alınıyordum. Polis beni sürekli gözetim altında tutuyordu.
Sizin Tutuklanmanıza Uygur Halkının tepkisi ne oldu?
Yurt dışındaki Uygur Türkleri ve onların kurdukları Sivil Toplum örgütleri tepki göstermişler. Serbest bırakılmam için Protesto eylemleri düzenlemişler. Ama Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkleri çaresiz oldukları için bizim için dua etmiş ve üzüntülerinden ağlamışlar. Yurt içindeki kardeşlerimizin durumunu ben çok iyi biliyorum.Onlar fazla bir tepki gösterdikleri zaman onlar da hemen Bölücü ve Radikal olarak suçlanırlar ve hepse atılırlar. Onların benim için yapacağı fazla bir şey de yok. Ben hapisten çıktıktan sonra bir çok insan ziyaretime geldi .Onlar benim için dua ettiklerini ve durumuma üzülerek çok ağladıklarını ifade ettiler.
Bu Anlattıklarınıza Göre Çin yönetimi Uygur Halkının Başını kaldırmasına dahi izin vermiyorlar ?
Evet. Bu ifadeleriniz çok doğru ve gerçekleri yansıtıyor. Uygur Türkleri Doğu Türkistan’da gerçekten başını asla kaldıramaz. Kaldı ki ben de zaten böyle bir şey olmasını asla istemem ve arzu de etmem. Başkaldırırlarsa öldürülmekten kurtulamazlar.Urumçi katliamında bunu yakinen gördük. Çin,Uygur Türklerini böyle bir tepkisel gösterilerde hemen acımasızca öldürülebiliyor. Ben zaten eğitimciyim, Politikacı hiç değilim. Anlattığım gibi,benim ve arkadaşlarımın sadece Eğitimcilik yapmamıza bile izin vermediler. Aslında bize izin verilseydi; benim düşünceme göre ; Uygur Türkleri ile Çin devleti ve Çinliler arasındaki bu karşılıklı kin ve nefret ve gerginlik zamanla azaltılabilir ve ileride toplumsal barış sağlanabilirdi. Böylece şiddet olayları de ortadan kalkmış ve barış ortamı sağlanmış olacaktı. Herkes kendi kimliğine sahip olursa, yasaya uygun bir şekilde okullarımız olsa bunun Çin yönetimine veya başka bir kimseye hiç bir zararı olmazdı. Ben samimi olarak böyle düşünüyordum. Politikaya çok uzaktım. Ama maalesef her şeyin politize olduğu ve her şeyin siyaseti kapsadığı bir ülkede politika yapmak istemeseniz,ondan ne ekadar uzak dursanız bile sonuç değişmiyor. En basit ve olağan bir konuda, eğitim öğretim konusunda bile politikanın ortasında ister istemez kendinizi siyasetin tam girdabında bulabilme zorunda kalıyorsunuz.
Bu Anlattıklarınızdan şu sonuç ortaya çıkıyor ; Çin Yönetimi sizi önce terörist ilan ediyor, sonra Sizi Terörizme doğru zorla itiyor !
Çin rejiminin yaptığı şu: Önce size bir ad takıyor. Bölücü, Rejim düşmanı, terörist diye etiketliyor. Çin rejimi önce kendi düşmanını bir şekilde yaratıyor. Çin Uygurları sürekli radikal ve fanatik olmakla suçluyor. Aslında kendisi Uygurların böyle olmalarını özellikle istiyor. Uygurları zorla cebirle radikalizm ve aşırılık çukuruna itiyor. Örneğin ben ABD’de bir süre kaldım ve burada okudum. İnceleme ve araştırmalarda bulundum.Çin bana diyorki ; ABD. Hükümeti Çin’i bölmek istiyor. Niye orada bulundun veya niçin oraya gittin diyor. Türkiye’de bir süre kalmışım. Bana şu suçlamayı yöneltiyor ; Sen Türkiye’de Pan-Türkist eğitimi aldın ve Par Türkist oldun.? Buyurun işte. Çin özellikle isteyerek kendisine yok yerden bir düşman yaratmış oluyor. (2.bölümün sonu – Devam edecek.)
BENZER HABERLER