Son Dakika
2015 yılını Doğu Türkistan davası açısıından değerlendiren Dünya Uygur Kurultayı İcra Kurulu Başkanı Dolkun İSA, uluslar arası toplumun Doğu Türkistan sorununa olan ilgi,destek ve katkısının artmasına karşılık, muhacerette yaşayan Uygur Türklerinin milli davalarına olan ilgi,katkı ve sahip çıkma noktasında bir ilgisizlik ve yetersizlik olduğunu de ifade etti.
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Almanya merkezli Dünya Uygur Kurultayı Yürütme Kurulu Başkanı Dolkun İsa, muhacerette yaşayan Uygur Türkleri tarafından yürütülmekte olan Doğu Türkistan davası açısından 2015 yılının, önceki yıllara göre daha başarılı geçtiğini bildirdi.
Özgür Asya radyosuna değerlendirmelerde bulunan İsa, uluslar arası toplumun Doğu Türkistan sorununa ilgi ve katkısının artmasına karşılık, muhacerette yaşayan Uygur Türklerinin milli davalarına olan ilgi ve katkılarında bir gerilemenin görüldüğünü ifade etti.
Dünya Uygur Kurultayı İcra Kurulu Başkanı Dolkun İsa şunları söyledi, “ 2015 yılının ,Doğu Türkistan davası açısından geçtiğimiz yıllara göre daha başarılı bir yıl olduğunu söyleyebiliriz. Doğu Türkistan Milli bağımsızlık hareketi global düzeyde belirli oranda etkili olmuştur. Dünya Uygur Kurultayı olarak, Genel Başkanımız Rabia Kadir Hanım’ın başkanlığı’nda, bu yıl içerisinde bir çok bir çok ülke’ye zişyaretler yaptık.Bu ziyaretler esnasında devlet,hükümet yetkilileri,Parlamentonlar ve Siyasi Parti Yetkilileri ile insan hakları örgütleri nezdinde bir çok girişim ve faaliyetlerde bulunduk.ABD.başta olmak üzere AB.ülkeleri Japonya başta bir çok ülkeler ziyaret edilmiştir. Bu ülkelerin Hükümet yetkilileri, Parlamenterleri ve Parlamentoların insan hakları komisyonları, İnsan hakları örgütleri ve STK. Yetkilileri ile görüşülmüş ve Uygur Türklerinin maruz kaldığı baskı,zulum ve assimilasyon uygulamaları birinci elden ve üst düzeyde kendilerine iletilmiştir. Ayrıca,her yıl mutad olarak Cenevre’de yapılmakta olan BM.İnsan Hakaları Komitesi’nin yıllık toplantısına Dünya Uygur Kurultayı olarak iştirak edilmiş ve Çinili delegelerin de hazıır bulunduğu oturumlarda Doğu Türkistan’daki insanlık dışı uygulamalar yüzlerine karşı dile getirilmiş ve Çin yönetiminin temsilcilerinden cevap ve izahat talep edilmiştir.
DUK. İcra Kurulu Başkanı İsa’dan, ” 2015 Yılına Genel Bir Bakış “
Bir çok ülke’de onlarca kez Çin’i protesto eden toplantılar, gösteriler ve protesto eylemleri gerçekleştirilmiştir.Bu etkinliklerin dünyanın en önemli medya organlarında yer alması sağlanmıştır. Çin’in son yıllarda Doğu Türkistan genelinde bir Çin devlet terörü olarak sürdürdüğü “Terörle Savaş ve Sert Darbeler indirilmesi ” uygulamalarında binlerce masum Uygur genci haksız ve hukuksuz olarak ttutuklanmıştır.Aileler parçalanmış ve tahrip edilmiştir. Uygurların dini inançlarına getirilen kısıtlama,engel ve yasaklamalar ve özellikle oruç yasakları ve zorla oruçların bozdurulması uygulamaları uluslar arası toplumun şimdiye dek olmadığı kadar ses getirmiş ve tepki ve protestolarına yol açmıştır.Çin işgal yönetiminin bu insanlık dışı acımasız baskı ve sindirme hareketlerine mukabil, baskı, zulum ve işgal karşıtı eylemler de aynı oranda tavan yapmıştır. Ayrıca,Doğu Türkistan Çin baskı ve zulmünden kaçarak Güneydoğu Asya ülkelerine kaçan Uygur Türkü mültecilerin durumu ve Tayland’da tutuklu 109 Kardeşimizin Çin’e iadesi, Doğu Türkistan sorununu dünyanın gündemine taşıyan amiller olmuştur.
Dr.İlham Tohtı’nin Durumu da sürekli Gündemde Tutulmuştur
Pekin Merkezi Milletler Üniversitesi öğretim Üyesi, insan hakları aktivisti ve Uygurların vicdanı olarak anılan Dr. İlham Tohti’nın haksız ve hukuksuz olarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılması de sıcak gündemi korumuştur. Uygurların insani hakları ile Çin Vatandaşlığından doğan hak ve hukukunu uygulamada da verilmesi talebini tamamen Çin anayasası ve Özerk bölge yasalarına bağlı kalarak talep etmesinin böyle aşırı ve ağır ceza ile mahkum edilmesi vicdanlarını kanatmaya devam etmiştir.Dr.Tohtı’nın dramatik durumu uluslar arası toplum ile insan hakları Teşkilatlarının ve Uygur Teşkilatlarının gündemini ve dikkatını meşgul etmeyi sürdürmüştür.
Çin yönetimi 2015 yılında çıkardığı sözde “Yeni Terör yasası” ile Çin devlet terörünü yasal hale getirmiştir. Uygur Türklerinin barışçıl ve yasal yollarla ortaya koyduğu hak ve hukuk talepeleri ikaz edilmeden vurulmak,tutuklanmak ve bastırılmak gibi hukuk dışı uygulamaları yasal hale getirmiştir.Doğu Türkistan halkı yeni yılda bu yasalar ile facialar ve yeni hak ve hukuk ihlalları ile karşı karşıya maruz bulunmaktadır.Bu yasa Uygurlar başta bütün Çin işgalı altındaki bölgelerde tepki ve karşılık hareketlerini arttıracaktır. Bu durum, Çin’de ve bölge’de barış ve huzuru tehdit etmeye devam edecektir.
Muhaceretteki Uygur Toplumunun Milli Davamıza olan ilgi ve katkılarının yeterli ve kapsamlı Olmasının çok önemli olduğu Açık,
Doğu Türkistan davasının uluslar arası toplum nezdinde günden güne güçlenmesi,ilgi görmesi ve taraftar bulmasına karşılık,Uygur toplumunun kendi milli davalarına olan ilgi ve katkılarının bizim umut ettiğimiz ve beklediğimiz düzeyde olmadığı maalesef gözlenmektedir. Halbuki 2015’te Türkiye başta olmak üzere ABD.Kanada ve AB.ülkeleri ile bazı İslam ülkelerine önemli sayıda Uygur Türkleri gelerek yerleştiler. Faaliyetlerımız diaspora’daki Kardeşlerimizin sayıları ile doğru orantılı maalesef gerçekleşmedi. Elbette ki,bu durumun sürekli böyle devam etmesi söz konusu değildir Bunun nedenlerini birkaç sebebe bağlamak mümkündür. Ancak, sebep ne olursa olsun, Doğu Türkistanlı Kardeşlerimizin kendi ana vatanlarına ve zulum altında inleyen kardeşlerine karşı ilgisiz ve duyarsız kalmasını kabul etmemiz mümükün değildir.Bu tutum hiç te insanı olmadığı kadar,dini inaançlarımıza ve milli geleneklerimize ve davranışlarımıza tamamen aykırıdır. İlgisiz kalmak, boş vermek, desteklememek ve katkıda bulunmamak gibi olumsuzlukları ihanet olarak da kabul etmek mümkündür.
DUK İcra Kurulu Başkanı DOlkun İsa sözlerinii şöyle sonlardırdı, ” 2016 yılında bu olumsuzlukların giderilidiğibir yıl olmasını temenni ediyorum. İnsanlık alemi ,Türk – İslam dünyası ve özellikle Doğu Türkistanı’mız için barış ve huzur yılı olmasını, sorun ve sıkıntıların giderildiği ve bütün insanların ve özellikle Doğu Türkistanlı Kardeşlerimizin kendi topraklarında insani haklarına sahip olarak huzurlu ve mutlu yaşayacağı bir yıl olmasını diliyorum.” Şeklinde konuştu.
BENZER HABERLER