UYGUR AYDINI Dr.HASAN : İŞGALCI ÇİN, AKSU’DA İNSANLIK SUÇU İŞLEMİŞTİR -1

Uygur haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
İşgalcı Çin’in Aksu/Bay Fedailerine karşı  işledikleri  “İnsanlığa Karşı Olduğu”kesin olan cinayetleri için ,   diaspora’da yaşayan Uygur Hukukçu ,siyaset bilimci ve Aydınlar   görüşlerini açııkmayı sürdürüyorlar.

Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Rabia kadır’in   “Aksu/Bay’daki  insanlık dışı  katliam 21. yüzyılda işlenen bir vahşettir. BM. başta bağımsız  insan hakları ve hukuk kuruluşları İşgalcı Çin’in  katliam ve cinayet  işledikleri Aksu bölgesine giderek bu  vahşet ve  insanlık suçunu yerinde incelemeli, bir raporla gerçekleri  uluslararası toplum’a deklare etmelidir.”  açıklamasından  sonra  muhacerette yaşayan Uygur aydınları,Hukukçular ve siyaset bilimciler İşgalcı Çin’in bu katliamını hukuk,uluslar arası yasalar çevresinde tanımlamayı ve görüşlerini açıklamayı sürdürüyorlar.

Uygur aydınları,İşgalcı Çin’in bebek,çocuk ve kadınların de içlerinde bulunduğu Uygurları katletmeleri ile öldürme biçimlerinin BM.ler tarafından tanımlanan “İnsanlığa Karşı İşlenmiş bir Cinayet”  tanımına uyguduğunu ve bu cinayetlerin insanlık suçu  katogorisi bağlamında dağerlendirilmesi geretiğini belirttiler. Uygur Aydınlar ayrıca,  bu cinayetlerin  emrini veren Çinli Komünist diktatörlerinin  geçmişte Hitler başta Faşist Liderler ile Bosna Savaşı’daki Savuş suçluları ve benzer Üniformalı insanlık  katilleri gibi uluslar arası savaş suçluluları mahkemelerinde yargılanmaları gerektiğini  de açıkladılar.

ABD.merkezli Özgür Asya Radyosu’na İşgalcı Çin’in Aksu/Bay’daki Uygur katliamlarını değerlendiren Siyaset bilimci ve Uygur insan hakları aktivisti Dr.İlşat Hasan şunları söyledi, “ ÇKP.nin Doğu Türkistan’daki işgal ve zulüm yönetimi Aksu/Bay olaylarını 11 Eylul 2001 saldırılarında yaptıkları gibi kendilerine pay çıkarmak ve uluslar arası durumdan azamı derecede istifade etmek için olaydan 56 gün ( Paris saldırılarından sonra ) açıklamaları manidardır. İşgalcı Çin yönetimi için insani değerlerin hiç önemi yoktur.Çıkarına hangi yöntem uygun ise, ona göre tavır sergilemektedir. Çin Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerinin haklı ve masumane hak-hukuk taleplerini terör olarak suçlamakta ve çok sert ve vahşı bir şekilde bastırıp yok etmektedir. İşgalcı Çin,Aksu/ Bay eylemi ve sonrası ile ilgili gelişmeleri Paris olaylarından hemen sonra açıklayarak fırsatçılık yapmıştır. Ancak,kendi kamu oyu ve uluslar arası toplum nezdinde kendi yararına hiçbir sonuç elde edemediği için derhal bu açıklamayı geri çekmiştir.  Geri çekmelerinin  bir diğer  nedeni ise, onlarca kişinin insanlık dışı yöntemlerle ve vahşice öldürülmesi  ile sonuçlanan bu olayın, Doğu Türkistan’da zorla tutulan Çinli göçmenlerin  korku ve endişeye kapılmaları ve geldikleri Çin’e  geri dönmelerini önlemek içindir. İşgalcı Çin Doğu Türkistan’da meydana gelen olaylar hakkında hiç bilgi vermiyor ve bu konudaki her türlü bilgi,belge ve kanıtları çok sıkı şekilde sansür ediyor. Ancak,uluslar arası medya Doğu Türkistan’da meydana gelen bu ve benzer olayları haber yapınca, zorunlu olarak kendi lehine uygun şekilde karşı bir haberle cevap vermek zorunda kalmakta. Bunları yaparken de, Uygurları haksız, zayıf ve az göstermeye ancak, öldürdükleri Uygurların sayısını, ölen Çinlilerden daima yüksek olarak açıklıyor. Bundan amaç, Siz Uygurlar ne yaparsanız yapın biz güçlüyüz ve her halukarde sizleri ezeriz ve yok ederiz temelli faşist ve ırkçı niyet ve eylemlerini öne çıkarmak istemektedir.  Han şövenizmi ile Çin faşizmini öne çıkararak ülke’de bulunan etnik Çinli göçmenlere cesaret vermeyi amaçlıyor. Ancak,Çin işgal yönetimi bütün bu karşı propaganda sinsi ve yalan haberleri bütün imkanlarını seferber ederek propaganda etmelerine rağmen, Uygurların daha çok tepkilerine neden olmaktadır. Çin işgal yönetimi Doğu Türkistan’da yıllardan beri, tarihte Müslüman Uygur Türklerine karşı hiçbir toplumun maruz kalmadığı haksızlıklar ,baskılar ve assimilasyon ve soykırım uygulamaktadır. Buna rağmen, Uygur Türklerinden çok  çekinmekte ve korkmaktadır.Günümüzde Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri sorunu bir uluslar arası sorun haline gelmiştir.Uygur Türkleri meselesi Çin-Uygur sorunu olmaktan çıkmış ve uluslar arası toplumun ilgilendiği ve sürekli gündemde tutulan bir insan hakları hak ve hukuk davası haline gelmiştir.İşgalcı Çin ne yaparsa yapsın,benzer faşist ve şövenist rejimler gibi er geç mağlup olmaya ve tarihin karanlıklarında yok olup gitmeye mahkumdur.” Şeklinde konuştu.