Son Dakika
Hamit Göktürk /Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
İşgalcı Çin,Doğu Türkistan’da Müslüman Uygur Türklerinin Ramazan ibadetlerini yasaklayarak oruç tutmalarını engellerken ve oruçlarını zorla bozdurarak Müslüman Uygur Türklerinin inanç değerlerini aşağılayarak hakaretler ederken, Elçilik ve Konsoluslukları kanalı ile yurt dışında yaşayan Uygur Türklerini ve kamu oyuna yalanlarına inandırmak ve aldatmak için binbir çeşit yüzsüzlük, desise ve Çin entrikalarına başvurmaktan sıkılımıyor ve utanmıyor de .
İşgalcı Çin Müslümanların kutsal Ramazan bayramında yeni bir yüzsüzlük, fesat,fitne ve aldatma operasyonuna daha imza atmış bulunuyor. Ramazan Bayramını istismar ederek muhacerette yaşayan zayıf iradeli ve eksik inançlı Uygur muhacirileri kandırarak şaşalı ziyafetler tertip ediyorlar.Bu ziyafetlere iştirak eden sözde Müslüman Uygurlara “Bayram Harçlığı=Hediyesi ” dağıtıyor.
Ulaşılan bilgilere göre ; Çinli işgalcılar Ramazan ayında uyguladıkları insanlık dışı ramazan ve oruç yasakları dolayisiyle uluslar arası toplum nezdinde düştüğü kötü imaj,itibar kaybı ile olumusuz gönüntü ve anlgılamaları asgariye indirmek için propaganda ve göz boyama amaçlı bu tür etkinliklerin gerçekleştirmektedir. Çin Dış işleri Bakanlığı Orta doğu,Türkistan Cumhuriyetleri ve Müslüman Uygurların yaşadığı ülkelerdeki Temsiliciliklerine çok önemli kaydiyle bir genelge yollayarak Ramazan bayramı münasebetiyle bulundukları ülkelerde etkin ve kalıcı faaliyeteler tertip etmelerini istemiştir.
İŞGALCI ÇİN’İN SUUDİ ARABİSTAN’DAKİ FESAT ZİYAFETİ
Özgür Asya Radyosu internet sitesinide yayınlanan bir habere göre ; İşgalcı Çin’in Cidde Başkonsolosu Uygur asıllı İşbirilikçi ve Çin uşağı Enver Habibullah ‘in Çinli Patronlarının talimatı ile Mekke-Medine ve Taif şehirleri başta olmak üzere diğer kentlerde yaşayan Uygur Muhacirler ile umre, ticaret ve başka amaçlarla bu ülkede bulunan Uygur Türklerine davetiyeler yollayarak ve bizzat telefon açarak Ramazan Bayramı münasebeti ile Çin Başkonsoslusluğu’nca Cidde’de yapılacak Ramazan bayramı kutlamaları ve yemek ziyafetine davet ettiği belirtildi. Cidde’deki İşgalcı Çin Başkonosolosluğunda tertip edilen bu sözde Kutlamalar,önceki yıllara göre daha da kalabalık bir şekilde gerçekleştiği ifade ediliyor.Bunun temel sebebinin ise,Çin pasaportu taşıyan ve bu ülke’ye ticaret yapmak için gelen Uygurların tehdit,şantaj ve korkutularak ve resmi işlemlerinin yapılmayacağı ve pasaportlarının uzatılmayacağı tehdidi ile zorla iştiraklarınını sağlandığı bildiriliyor.
Çin’in Cidde Başkonsolusluğunda yapılan Bayram kutlamalarına bu ülkede bulunan ve çoğunluğu Çin pasaportu taşıyan Uygurların mecburen katıldıkları belirtiliyor.
İŞGALCI ÇİN’İN PAKİSTAN’DAKİ BAYRAM KANDIRMACASI
İşgalcı Çin yönetimi Doğu Türkistanlıların tarihi komşusu olan Pakistan’da çok etkin olduğu bilinen bir durumdur. Ayrıca;bu ülkenin Kaşgar’a 300 Km.uzaklıktakı Gilgit, Rawelpindi,İslamabad ve diğer şehirlerinde de önemli miktarda Uygur Türkleri yaşamaktadır. Çin’in bölgedeki en yakın müttefiki ve dostu olan Pakistan yönetimi Uygurlar konusunda Çin’in her dediğini yerine getirmekten kaçınmıyor.Ülkesinde bulunan Uygurları Çin’e teslim etmeyi de sürdürüyor.
Pakistan’dan Merkezi’mize ulaşan bilgiler ile sosyal medya’ya yansıyan haberlere göre Ramazan Bayramının son günü olan 19 Temmuz tarihinde Rawelpindi’de bulunan Çin Başkonsolosluğu bu şehir ve civar kentlerde yaşayan Uygurları baskı,şantaj ve tehdit ile Başkonsolosluğa gelmesini temin etmiştir .Rawelpindi’de Çin Başkonsolosluğu tarafından kurdurulan Hitay Uyuşması = Çin Derneği yöneticilerine bayram ziyafetinden sonra toplam 4,5 milyon Rupi(45 Bin $) para yardımında bulunulduğu ifade ediliyor.
Uygur Türkleri ile hiç ilgisi olmayan ve hatta Uygurca dahi bilmeyen Paşa Goca adlı birisinin başkanı bulunduu Çin Derneği Çin Başkonsolosluğunun güdümünde olup,onun bir çeşit STK.uzantısı olarak faaliyet yürüttüğü bildiriliyor.
İŞGALÇI ÇİN’İN BU FESATÇILIĞI KONUSUNDA UYGUR AYDINLARININ GÖRÜŞLERİ
Seracettin Azizi (Mekke’de yaşayan Uygur Aydını ve gazeteci-Yazar ve aktivist)
İşgalçı Çin’in bu fesat uygulamasını Özgür Asya Radyosuna değerelendiren Azizi şunları söyledi, “ Çin Başkonsulusluğunun ziyafet sofrasında veya Çin’in düzenlediği başka bu tür kandırma ve aldatma amaçlı etkinliklere işitirak etmek, eğer bu katılımcılar Müslüman ve Doğu Türkistanlı ise, kendi kimliğinden ve dini inançlarından uzaklaşma ve imani noktadan ayrılma olarak nitelenebilir.Böyle toplantılara katılanların dini açıdan tehelikeli ve ve ahlakı ve insanı değerlerden ve yollardan uzaklaşmalarının açık br kanıtı olarak kabul edilirler.
Buna katılan kişiler kim olursa olsun imanından,vicdanından ve insanı değerlerinden uzaklaşmış zavallı kişilerdir. Çünkü Çinli işgalcılar yurdumuz Doğu Türkistan’da kardeşlerimizi katlediyor,zulmediyor,Bunu bütün dünya kabul etmiş ve açıkça görmüş durumda. Daha birkaç gün önce Tayland’dan 109 kardeşimizi zorla götürerek insanlık dışı baskı,zulum,hakaret ve aşağılamalara maruz bıraktıklarını bizzat gördük ve bu görüntüleri dünya izledi.Bizim yakınlarımızdan,tanıdıklarımızdan veya teşriki mesai yaptığımız insanlardan bu tür toplantılara katılanlar çok şükür mevcut değil.Çin’in bu tür ziyafet ve etkinliklerine katılanlar Çin uşaklarıdır ve onlara çalışan dalkavuk ve casuslardır. Bunların insanı,vicdani ve dini hiçbir kimliği yoktur.Şer’an bu konuda açık bir hüküm olmamasına rağmen, kıyas ve icma hükümlerine göre Müslümanların ve özellikle Doğu Türkistanlıların bu tür etkinliklere katılmaları (Resmi ve diplomatik zaruretler dışında) ahlaki ve şer’i olarak uygun değilidir.Yaptıkları ise, Çin’e hizmet etmektir.İşgalcı Çin kendi zulmunu gizlemek,kendisine karşı olanları susturmak ve mezaliminin gündeme gelmesini önlemek için bu zayıf karakterli ve ekmimanlı bu tür insanları kullanmaktadır. ”
Kerim Şerif -Eski Uygur Türkü Diplomat
( Çin’in İsilamabat Büyükelçiliği’nde Ataşe olarak çalışmakta iken, 1990’da İsviçre’ye iltica etmiştir.)
Eski diplomat Şerif facebook hesabinden yaptığı açıklama’da şunları ifade etti,” Ben Çin diplomasinin bu konudaki hedef ve niyetlerini çok iyi biliyorum.Çinliler hiçbir kimseye manfaatı olmadan bir şey vermez.Sözde Çin(Hitay) Derneği’ne 4,5 milyon Rupi bağış yaparken, mutlaka kendilerine ve belirli amaçlarına hizmet etmesi için vermiştir. Bu parayı alanlar da mutlaka Çin’e bir şekilde hizmet edeceklerdir.Eğer bu kişiler Uygur Türkleri ise,kendi soydaş ve kardeşlerini Çin’e satmaktan çekinmeyeceklerdir.”
Ahmet Mumin ( Mekke- Mükerreme’de meskun İhtiyarı Muhbir-Mekke / Uygur Aydını)
İhtiyarı Muhbir-Mekke adı ile bilinen Ahmet Mumin Çin’in bu fesat amaçlı faaliyeti ile ilgili şunları ifade etti” Bu ve benzeri toplantılara buradan katılacak sözde Müslüman Uygur Muhacirler bellidir ve sayıları 10’u geçmez.Bunların isimlerini ben kendi facebook sayfamda 2013’te yayınladım.Yeni gelen ve Çin pasoportu taşıyan Kardeşelerimiz tehdit,şantaj ve zorlama ile bu tür toplantılara gitmek zorunda bırakılmaktadırlar. Çin’in Cidde’deki bu ziyafetine Türk Vatandaşı olduğu söylenen ve Medine’de eyaşayan Yakup adında biri ön ayak olmuştur. Medine kentinde İslam Üniversitesini bitiren işsiz ve ne yapacağına daha karar veremeyen bir kısım kafası karışık gençleri kandırarak onları organize etmiştir. Yaıkup Çin’in bu ziyafetine 7-8 civarında genci götürmeyi başaramıştır. Bu konuda daha ayrıntılı bir bilgi’ye şu an itibari ile sahip değiliz
Ayrıca Ramazan bayramı dolayisiyle Cidde’de burada yaşan 150 civarında Doğu Türkistanlı’nın katıldığı bir kutlama etkinliği gerçekleştirildi. Ben de davet üzerine katıldım.Değişik kentlerde yaşayan ve uzun süredir,burada bulunan bir kısım Uygur fençlerimiz ve Aydınlarımız katıldılar.Ancak,ben bu toplantı’da büyük bir hayal kırıklığına uğradım.Çünkü,burada Doğu Türkistan ve onun güncel sorunları dilllendirilmedi. Birkaç gün önce Tayland’da tutuklu 109 Şehit adayı kardeşimiz Çin’e teslim edilidi.Dehşet görüntülerini hepimiz izledik ve kahrolduk.Bu ülke’de biz Uygur Türkü Müslümanlar için bazı sıkıntıların olduğunu biliyorum.Toplantı’da namaz,abdest başta olmak üzere bir çok dini konular hakkında bilgiler verildi.Elbette dinimizi öğrenmek önemli ve elzemdir.Bunun yanında Ülkemizden ve mazlum Kardeşlerimizden söz etmemizin de gerekli olduğunu düşünüyorum.Bizler siyasete girmeyeceğizi ve karşımayacağız derken,Doğu Türkistan’ı yanı Vatanamızın ve milletimizin meselelerini görmemezlikten gelerek bir yönü ile Çin Diktatörü Xi ‘nin istediğini yapmış ve dolayisiyle onun siyasetine istemeden alet olmuş olduk. Bu toplantı’da ben de var idim.Benim bu görüşlerim kimseyi suçlamak için değildir.Ben kişisel görüşlerimi bu toplantı’da da kısaca ifade ettim. Bunudan ben de en az diğer Kardeeşelerimiz kadar sorumluyum. Sebep ne olursa olsun,Vatanımızdan ve mazlum halkımızdan söz edilmesi gerekirdi, diya düşünüyorum.”
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Haber » Röportajlar » SiyasetBENZER HABERLER