Son Dakika
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Doğu Türkistan’daki Çin baskı,zulum,işkence uygulamalarından ve etnik soykırımdan kaçarak Tayland’a gelen ve yaklaşım16 aydır tutuklu bulunan 109 Müslüman Uygur Türkü’nün bu ülke yetkililerince insan hakları,hak ve hukuk ve insanı kurallara aykırı olarak Çin’e teslim edilmesine tepkiler artarak sürüyor.
Merkezi Münih’te bulunan Dünya Uygur Kurultayı’nın Washington’da yaşayan Genel Başakanı Rabia Kadir “ Tayland’daki Uygur Türkleri konusunda biz gerçekten aldatıldık.Büyük devletler bizi kandırdılar.” Biz konuştuk,Onları hiçbir şekilde Çin’e teslim etmeyeceklerdir.”sözlerinin yalan ve aldatmaca olduğunu iş işten geçtikten sonra maalesef anladık. Şimdi ise büyük bir şok ve travma yaşıyoruz.’ifadesinde bulundu.
Washington merkezli Özgür Asya Radyosuna konuşan DUK.Başkanı kadir sözlerini şöyle sürdürdü ; “ Biz geçen sene bu kardeşlerimiz tutuklandıktan beri bunların durumu ile yakından ilgileniyoruz.ABD.’nın en üst düzey yetkilileri bize sürekli güvence veriyorlardı.Tayland yönetiminin kendilerine söz verdiklerini ve tutuklu sığınmacı bu Uygurları Çin’e teslim etmeyecekleri yolunda kendierine güvence verdiklerini söylemişlerdi.Bize BM. ABD. ve Tayland yetkileleri bu konuda söz vermişlerdi.en son 173 Uygur Türkü’nün Türkiye’ye gönderilmesi bizi umutlandırmıştı. 09 Temmuz gecesi ani bir kararla 80 erkek ve 29 kadın’dan oluşan toplam 109 kişiyi Çin’e teslim etmesi bize büyük bir darbe oldu ve bizleri de daynılmaz elem ve acılar içinde bıraktı. Çin’e teslim edilen bu Kardeşelerimizin hepsi gencecik insanlardır.Bunların eşi ve çocukları daha önce Türkiye’’ye sevkedilmişlerdi. Şimdi ise bunları düşmanına teslim ettiler. Biz Çin’e teslim edilen bu kardeşlerimizin geleceğinden ciddi olarak endişe etmekteyiz.Büyük bir ihtimalle İşgalcı Çin bunları işkencelerle öldürecekler.Büyük acılar ve kaderler içindeyiz.”dedi.
Halen Tayaland’da tutuklu 67 kişinin kaldığını belirten Kadir sözlerini şöyle sürdürdü ; “ Çinli işgalcılar bu masumları kendilerine teslim etmesi için büyük paralar ve ekonomik imkanlar vaad ederek Tayland’a baskı yapmaktadır,Diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti Hükümetimiz bunları hayatlarını kurtarmak için Türkiye’ye götürebilmek için büyük çaba harcamaktadır.BM.ABD.AB. ve diğer ülke ve uluslara arası kuruluşlar bu mültecilerin öncekiler gibi Çin’e teslim edilmemesi için Tayland’a baskı uygulamalıdır. Biz Dünya Uygur Kurultayı olarak yeni bazı bir girişimlerde bulunacağız.”şeklinde konuştu.
DUK Başkanı Kadir ksözlerine şöyle sonlandırdı, ” Tayaland’ın Washington Büyükelçiliğine müracaat ederek kalan bu 67 kişinin Çin’e verilmemesini talep ettik.Yazılı müracatta da bulunduk.Ancak,bu başvurularımıza hala her hangi bir cevap verilmiş değil.
Tayland yönetiminin geçen yıldan beri vize ihlalinden başka bir suçu olmayan Uygur sığınmacı kardeşlerimizi uluslar arası ve insanı kurallara aykırı bir şekilde hapsetti.Onlara baskı ve zulmetti. Onları Türkiye’inin bütün girişimlerine rağmen, Türkiye’ye götürülmesine izin vermedi. Onları Çin’e teslim etmeyeceğini sürekli deklare etti. Tayland Hükümeti yalan söyleyerek bütün dünyayı ve bizleri aldattı.Bu sorun uluslar arası bir insanı sorundur. Tayland yönetimi sorumluluktan kaçamaz ve tek başına de karar veremez.” Şeklinde konuştu.
Tayland’ın 109 Uygur mülteci’yi Çin’e insanı kuralalar ile BM.Mülteciler Uluslar arası sözleşemesine aykırı olarak Çin’e teslim etmesi,başta BM.Mülteciler yüksek komiserliği.,Uluslar arazsı af örgütü başta olmak üzere Türkiye,ABD.ve Japonya ve AB tarafından sert şekilde kınandı ve protesto edildi.Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Tayaland’a bu konuda sert tepki gösterdi. Türk Dış İşleri Bakanlığı yaptığı açıklama’da Çin’i direkt olarak hedef almadı ancak,bu Sığınmacıların 1951 tarihli Mültecilerin statüsü ile ilgili uluslar arası anlaşmalara aykırı olarak diğer bir 3.ülkeye teslim etemesi yasalara aykırıdır. 1984’de bütün ülkelerin imzaları ile taahhüt ettiği mültecileren zulüm-işkence,insanlık dışı muameleler ve aşağılanma karakterli muamele ve bedensel cezalara çarptırmama ve bunlara engel olma gibi taahhütlerine aykırı davranmış ve bu kuralları tamamen çiğnemiştir.” ifadesini kullanmıştır.
BENZER HABERLER