DIŞ İŞLERİ BAKANLIĞI : UYGUR KARDEŞLERİMİZE KAPIMIZ SONUNA KADAR VE HER ZAMAN AÇIIK

Çin Dış İşleri Bakanlığı geçtiğimiz günlerde Tayland’dan özel uçakla Türkiye’ye getirilen kadın ve çocuklardan oluşan 173 kişinin Çin Vatandaşı olduklarını iddia etmiş ve Çin’i kaçak olarak Terkettikleri için suçlu olduklarını ve bunların kendilerine teslim edilmesi gerektiğini açıklamıştı. Çin’in bu yersiz ve insanlık dışı iddia ve itirazı ile üstü kapalı olarak Türkiye’yi eleştirip tavır koymasına Türkiye’den tepki gecikmedi.

Hamit Göktürk  / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)

                            Dış işleri Bakanlığı karşı bir açıklama yaptı.
Özgür Asya Radyosu internet Sitesine göre ; Dış işleri Bakanlığı sözcüsü Tanju Belgiz, 03 Temmuz Cuma günü haftalık basın toplantısında Tayland’dan getirilen Uygur Türkü mülteciler ile ilgili olarak konuştu ve İşgalcı Çin’in itirazlarına karşılık şunları ifade etti, “ Türkiye,kültürel ve tarihi duygu birlikteliğimiz, aynı değerleri paylaştığımız ve sarsılmaz bağlarımız bulunan Uygur Türkü kardeşlerine kapısını her zaman açık tutmuştur ve bundan sonra da tutmaya da devam edecektir. İster Türkiye’ye gelmeyi başaran Uygur Türkü Kardeşlerimiz olsun, ister bundan sonra Türkiye’ye gelmeyi arzu edenler olsun, her durumda Türkiye’nin kapısı bu kardeşlerimize sonuna kadar ve her zaman açıktır.” Dedi.
Bilindiği üzere,01 Temmuz tarihinide Türkiye,Tayland’dan özel bir uçakla kadın ve çocuklardan oluşan 173 kişi’yi Türkiye’ye getirimiş ve Kayseri’ye yerleştirmişti.

TÜRKİYE DEVLETİMİZ İLE TÜRK KARDEŞLERİME ŞÜKRAN İÇİN KELİMELER KAFİ DEĞİL,
Türkiye Dış İşleri Bakanlığı’nın Uygur Türkleri ile ilgi son açıklamasını Sitemiz yazarlarından Gazeteci ve şair -Yazar ve tanınmnış aydınlarımızdan Mehmet Emin Hazret şöyle değerlendirdi,” Büyük Türkistan coğrafyasında tarihten beri birlikte yaşayan halklar  aynı kaderi payalaşmışlardır. Türkistan Halkları aynı tarihlerde Rus ve Çin işgaline maruz kalmışlardır .Karşılıklı göçler sürekli olmuş ve bu kardeş Türk halkları darda kaldıklarında bir birlerine kucak açmışlar ve bir birlerini bağrına basmışlardır. 1990’lı yıllarda Batı Türkistanlı kardeşlerimiz boy adları ile bağımsızlıklarına kavuşmaları Doğu Türkistan Türkleri tarafından öz bağımsızlıkları olarak kabul görmüş ve sevinç ve gururla karşılanmıştır. Liderimiz İsa Yusuf Alptekin bu gurur ve sevinci “Kurtuluş Sırası Doğu Türkistan’da” sözü ile tarihe not düşmüştür Ancak, bu Kardeş bağımsız Cumhuriyetlerin bir gecede evrim geçirmiş yöneticileri çok kısa bir süre sonra  Çin’in desise ve tatlı söz ve çıkar vaatlarına  kanarak Doğu Türkistanlı Kardeşlerine yüz çevirmişler ve ihanet etmişlerdir. Et ile tırnak gibi olan ve kendilerini  çok yakın olarak gördüğü için, Çin’in katliamlarından kaçarak ülkelerine sığınan Uygur Türklerini yakalayarak manfaatları karşılığı Çin’e teslim etmeşler ve etmeyi de sürdürüyorlar. Buna karşılık,tarihi Doğu Türkistan topraklarından bin yıl önce ayrılan ve bu toprakları hayatlarında hiç görmeyen Türkiye’li kardeşlerimiz Doğu Türkistanlı kardeşlerine büyük bir ilgi ve şafkat göstererek onları bağırlarına basamaktadırlar.Türkiye devletimiz çevresinde yanan büyük ateş çemberi ile ve kurulan mayınlı tuzaklara hiç aldırmadan büyük bir insanlık,Türklük ve Dindaşlık örneği sergilemekte ve dünyanın hiçbir ülkesinin kabul etmediği ve özellikle Türkistan Cumhuriyetleri yönetimlerinin öcü gibi kaçtığı mazlum ve mağdur Uygur Türkü Kardeşlerine kucak açamaktadır.Bu konuda Türkiye’mize ve Türkiyeli Kardeşlerimize minnet ve şükran duygularımızi ifade etmek için kelimeler kafi değildir.Türk halkı, Allah’tan başka bir güvencesi olmayan Uygur Türklerine umut olmuş, onları bağırlarına basmıştır. Türkiye’nın vakur,yiğitçe ve cesur tavrı ile TÜRKİYELİ Kardeşlerimizin Soydaşlarımıza gösterdiği  bitmez tükenmez vee sınırsız  ilgi,destek ve şafkatı kimliklerini koruma mücadelesi vermekte olarn Uygur Türkü Kardeşleri için hayatı bir destek ve bitmez tükenmez bir enerji kayanağı ve Allah’ın büyük bir lutfü olmaktadır. Allah Türkiye’mizi ve Türk Halkını ileebed korusun ve payidar kılsın.”Şeklinde değerlendirdi.
Uzmanlar,Çin ile Türkiye arasında son günlerde diploması alanında meyedana gelen söz düellosu ve karşılıklı atışmanın bir ilk olduğunu, bu söz düellosunda Türk Dış işleri’nin Çin’e karşı daha curatkar ve cesur çıkışta bulunduğunu ifade ediyorlar. Bunun esas nedeninin ise,Doğu Türkistan konusunda Türkiye’de son günlerde meydana gelen büyük duyarlılığın eyleme dönüşmesi ve Çin’in insan hakları ve ramazan yasakalarına karşı kamu oyunda meydana gelen şiddetli tepkinin Türkiye’nın elini güçlendirdiğini ifade ediyorlar.