Son Dakika
Usama Ceylan
2013 yılında füze kalkanı konusu, gündeme taşındığında büyük tartışmalara neden olmuştu. Eylül 2013’de füze sistemi ihalesi sonucunda Çinli firma CPMIEC’le anlaşmaya varılacağı yönündeki işaretler, ABD ve NATO nezdinde geniş tepkilere yol açmıştı. CPMIEC’in (China Precision Machinery Import and Export Corporation), Batı’nın ticari anlamda “kara listesi”nde olduğu, İran, Suriye ve Kuzey Kore ambargolarını deldiği gerekçesiyle yaptırımlara maruz kaldığı gündeme getirilmişti.[1] Türkiye, Çin füzelerine karşı çıkan NATO ve Batı’nın baskısıyla ihale süresini 5 kez uzatmıştı. Bu süre zarfında Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın yazılı soru önergesine verdiği yanıtta, süre uzatımına rağmen, Çin’den başka teklif alınmadığını belirtmiş, ‘Söz konusu sistem, Türkiye’nin savunması için milli sistemlere entegre edilecek ve NATO’ya entegre edilmeden kullanılacaktır’ açıklamalarında bulunmuştu.[2]
Türkiye’nin şartlarından biri olan ortak üretime olumlu yanıt veren tek Çinli şirket, ihalede 3.4 milyar dolarla en düşük teklifi vermişti. [3]Ankara’nın Çin’le yaptığı anlaşma, başta ABD olmak üzere NATO genelinde tepkiye yol açmıştı. Batılı ülkeler, Çin yapımı füzelerin NATO’nun füze savunma sistemine uymayacağını belirterek anlaşmaya karşı çıkmışlardı.
Menşei Rusya
Türkiye’nin alacağı FD-2000 füzeleri, Çin Ordusu’nun uzun menzilli hava savunma füzesi HQ-9’un ihraç modeli olarak belirtilen sınıftan. Füzelerin etkili menzilleri 125 kilometreye kadar çıkıyor. Sistemin en önemli parçası olan radar, aynı anda 100 hedefi takip edebiliyor. Rus dergisi Natsionalnaya Oborona (Ulusal Savunma) editörü Igor Korotçenko vermiş olduğu mülakatta, Çin’in en düşük fiyatı verdiği ihalede Rusya’nın teklifinin Antey-2500 uçaksavar füze sistemi olduğunun altını çizerek, Türkiye’nin, Çin yapımı uçaksavar füze sisteminden yana yaptığı ilk seçimi ‘hata’ olarak nitelendirmektedir. Korotçenko, Pekin’in Ankara’ya teklif ettiği sistemin Rusya’nın Çin’e ihraç ettiği uçaksavar füze sistemi S-300’ün bir kopyası olduğunu bildiriyor.[4] Sovyetler döneminden bu yana Rusya’nın hava ve füze savunması için büyük paralar ayırdığını ve Batı’ya bir alternatif olarak bu sistemleri ihraç etme girişiminde olduğunu biliyoruz.
Pekin’den Gelen Haberler
Türkiye tarafından henüz resmi bir açıklama yapılmamış olsa da Pekin mahreçli haberler, anlaşmanın imzalandığı yönünde. Malezya’daki Uluslararası Denizcilik ve Havacılık Fuarı’nda konuşan bir Çinli yetkili, basın açıklamasında Türkiye’deki füze savunma sistemi ihalesini CPMIEC firmasının kazandığını açıkladı. Çin Merkez Televizyonu (China Central Television) da Türkiye’nin uzun menzilli füze savunma sistemini edinme yönündeki girişiminin Çinli firma ile gerçekleşen anlaşmaya nihayete erdiği edildi. [5]
Xinhua Haber Ajansı, Amerika Birleşik Devletleri’nin sözkonusu anlaşmayla ilgili kaygılarının olduğunun altını çizerken, [6] Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hua Chunying, ABD ve NATO’nun bu anlaşmayı normal bir askeri ticaret anlaşması olarak kabul etmeleri gerektiğini, konunun politize edilmesini yanlış bulduklarını belirtti. Çin Hükümeti’nin tarih boyunca yabancı ülkelerle askeri ticaret ve işbirliği konusunda ihtiyatlı ve sorumlu bir tutum benimsediğini söyledi.
Bütün bu açıklamalara rağmen Çin’in, ilk kez bir NATO üyesi ülkeye hava savunma sistemi satmış olması daha derin tartışmaları gündeme getirecektir.
Kaynak : http://www.ankarastrateji.org/haber/cin-ile-hava-savunma-sistemi-anlasmasi-1673/
Etiketler: Çin » Dünya » Görüş Yorum » Haber » kÖŞE YAZARLARI » Makale AnalizBENZER HABERLER