logo

trugen jacn

İYİ PARTİ MİLLETVEKİLİ KABUKÇUOĞLU: DOĞU TÜRKİSTAN’DAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ!

ARSLAN KABUKCUOĞLU: SAĞLIK BAKANLIĞI, ŞİMDİYE KADAR UYGULADIĞI VE EKSİKLERİNİ GÖRDÜĞÜ PERFORMANS SİSTEMİNDEN VAZGEÇERKEN, MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NIN AYNI YOLU TEKRAR SEÇMESİ GARİP BİR İRONİZMDİR

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

İYİ  Parti Eskişehir Milletvekili Sayın Arslan Kabukçuoğlu : ” Hükûmetin ve ortaklarının görmezden geldiği Doğu Türkistan davasını  İYİ Parti olarak ısrarla savunacaklarını ve Uygur Türkleri  gerçeklerini haykırmaktan asla vaz geçmeyeceklerini ” açıkladı.  

İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Sayın Arslan  Kabukçuoğlu bu ifadeleri  Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik  baskı,zulüm ve etnik soykırım uygulamalarına ilişkin  olarak yaptığı  basın açıklamasında dile getirdiği bildirildi.

İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Sayın Arslan  Kabukçuoğlu’nun yazılı basın açıklaması şöyle ; 

  • Tarih boyunca birçok devlet tarafından hâkimiyet altına alınan Doğu Türkistan halkı belirli yıllarda (1933-1944) bağımsızlığına kavuşarak kendi cumhuriyetlerini ilan etmelerine rağmen, 1949’dan itibaren tamamen Çin hâkimiyetine girmiştir. Çin daha sonra Doğu Türkistan’a özerklik hakkını tanımlamış ve 1955’ten itibaren bölge Çin’e bağlı beş otonom yapıdan biri olmuştur. Çin kaynaklarında “Sincan” (Xīnjiāng) olarak geçen ismi Türkiye ve Türki Cumhuriyetlerde “Doğu Türkistan” olarak anılmaktadır. Uygur Türklerinin vatanı Doğu Türkistan, 1.8 milyon km2, 10 milyon nüfuslu bir Türk devletidir. 1944’te bağımsız devletken 1949 yılında Çin devleti tarafından otonom bölge olarak işgal edilmiştir.
  • Çin’in 148 çeşit madeninden 118’i, Çin’in toplam doğalgaz rezervinin 1/3’ü, toplam petrol rezervinin 1/3’ü Doğu Türkistan’dan çıkartılmaktadır.
  • Doğu Türkistan’da yaşayan  Uygur Türkleri başta Kazak, Kırgiz ve diğer Türk halkları  ciddi  olarak  Çin’in  resmi  devlet baskısı altındadır.
  • Türkler, eğitim- öğretim haklarından  imkânlarından yoksun bırakılmaktadır.
  •  Türkler; Seyahat, Lojistik, ticaret ve  diğer tüm  yaşamından  mahrum bırakılmakta ve  kısıtlamalar uygulanmaktadır.
  • Türklerin Dini ve kültürel yaşantıları   kontrol  altına alınmış  ve yasaklanmıştır.
  • 1964-1996 yılları arasında Lop Nor   bölgesinde yapılan Nükleer denemelerde  yüzbinlerce insan hayatını kaybetmişlerdir.
  • Doğu Türkistan Çin Polis devletine dönüştürülmüştür.  Türkler Çok sayıda Polis  kontrol noktası, dijital gözetleme, izleme sistemleri   ile 7/24 saat kontrol altında tutulmaktadır.
  • Türklerin  günlük yaşantıları ve temel özgürlüğü kısıtlayıcı  dijital ve fiziki  kontrol tedbirleri ile adeta cehenneme çevrilmiştir.
  • Çin yönetimi, Doğu Türkistan’in  kadim tarihten beri  Uygur Türklerine ait olduğu gerçeğini görmezden gelerek inkar etmekte, ülkenin tarihten beri Çin toprağı-Ayrılmaz bir Parçası olduğunu öne sürmektedir.
  • Ülkenin demografi olarak Çinlileşterilmesi için  etnik Çinlileri  çeşitli özendirici  tedbirlerle   bölgeye göç ettirmektedir.
  • Çin işgalinin başladığı taşıyarak nüfusu değiştirmeyi amaçlamakta ve Türk varlığını yok etmeye çalışmaktadır.
  • Doğu Türkistan  Çin hâkimiyetine girdiği tarihten itibaren çok ciddi  insan hakları  ihlalleri ile karşı karşıyadır.
  • Çin yönetimi Müslüman  bölge halklarının dinlerini yaşamaları, dillerini kullanmaları ve kültürlerini yaşatmaları engellenmektedir. Muhalif gördüklerini toplama kamplarına yollamaktadır. Doğu Türkistan’da esas amacın bölgeyi Müslüman Uygur Türkleri’nden arındırmak, onları yok etmek olduğu açıktır.
  • Doğu Türkistan, Çin’in küresel bir projesi Bir Kuşak Bir Yol Projesinde   bir düğüm ve kavşak noktası olarak çok önemli bir yere sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti de kuşak projesinde çok önemli yere sahiptir. Çin’in   bu ülkede yaşayan Uygurlar ve diğer  halklara yönelik baskı ve zulüm uygulamalarının esas nedeni de bu Doğu Türkistan’in bu hayatı öneminden dolayıdır.
  • Çin yönetimi  aynı zamanda  Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türklerini bu emperyal projesi önünde bir engel ve hasım güç olarak görmekte ve onları   baskı, zulüm ve etnik soykırım üzerinden toptan yok etmek istemektedir.
  •  Türkiye Cumhuriyeti devletimiz de Kuşak-Yol projesinin Avrasya güzergahınde/ geçişinde yegane ve tek bir   yol üzerinde bulunmaktadır.  Türkiye bu  proje güzergahındeki bu önemini ustalıkla uygulayacağı  bir stratejik politika ile Çin’in  Uygur Türkleri  üzerindeki baskı, zulüm ve soykırım uygulamalarını en azından azaltabilir ve zamanla ortadan kaldırmayı sağlayabilir.
  • Çin  yönetimi  Müslüman Doğu Türkistan Türklerinin  dini ibadetlerini  yerine getirmelerine  engel olmaktadır. Camiler başta olmak üzere dini ve kültürel mekanlar   amaç dışı kullanılmaktadır.
  • Namaz kılan,Oruç tutan ve Kurani Kerim okuyan ve öğretenleri Radikal ve Törercü suçlamaları ile tutuklamakta  Çin tipi toplama kamplarına  hapsetmektedir.
  • Türkiye Cumhuriyeti,  Türkistan, Balkanlar  başta dünyanın herhangi bir yerinde zulüm gören Türkler  ile tarihi misyonu ve binlerce yıllık devlet geleneği gereğince ilgilenmek ve onların sorunlarını çözmek durumunda ve zorundadır.
  • İktidardaki AK Parti  ve ortağı  partiler ”  Türklük gurur ve şuuru, İslam ahlak ve fazileti” söylemleri ile konuşmalar yaparken ve  diye nutuk atıyorlar. Ancak,  Çin’in Doğu Türkistan Türklerine yönelik insanlık ve etnik soykırım uygulamalarına karşı   sessiz kalmaya devam ediyorlar. devletine karşı seslerini çıkartmıyorlar.
  • Çin Dışişleri Bakanı ülkemizi ziyaret ediyor, ancak Türk soykırımının en önemli figürlerinden olan bu kişiyi adeta  gazetecilerden kaçırıyor ve bu konuda Gazetecilerin soru sormalarına engel oluyor.
  • Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Konseyinin 22 üyesi ortak bir açıklama yaparak  Çin’in Uygur Türklerine  yapılan baskı, zulüm etnik soykırımın durdurulması  çağrısında bulundular.
  • ABD.Kanada ve Hollanda başta olmak üzere 11 batılı ülke yönetimleri  Çin’in Doğu Türkistan’daki kötü  muamele ve etnik ayırımcı uygulamalarının insanlık s ve soykırım suçu olduğunu açıklamış bulunmaktadır.
  • Batılı ülkeler Çin’in Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerinin  durdurulması çağrısında bulunmaları karşısında Türkiye Cumhuriyeti’nden  şimdiye kadar açık ve net şekilde bir açıklama ve   protesto  edilmemesi kabul edilemez  bir  durumdur.
  • Çin Hükûmeti Türkiye’nin Uygur bölgesindeki insan hakları ihlalalerinin yerinde araştırılması  amacı ile bağımsız gözlemciler ve gazetecilerden oluşan bir heyetin bu ülkeye gidebilmesi  yolundaki talep ve çağrılarını uzun bir süre geçmiş olmasına   hala cevap vermemiştir.
  • Halen Türkiye’de  10 bini mülteci olmak üzere yaklaşık 50 bin Uygur Türkü yaşamaktadır. Mülteci statüsü olmayanlar geçici ya da sürekli ikamet iznine ya da Türk vatandaşlığına sahiptir.
  • Uygur Türklerinin yasal oturma iznine sahip olamayan veya T.C. vatandaşı olamayan ve çalışma izni alamayanlar iş bulma,iş kurma,eğitim ve sağlık ve diğer yaşamın diğer sahalarında ber çok zorluklarla karşı karşıya bulunmaktadırlar.
  • Türkiye, Çin Halk Cumhuriyeti  ile 2017 yılında  imzaladığı “Suçluların İade Anlaşması”, Çin zulmünden kaçmış, ülkemize sığınmış ve henüz Türk vatandaşlığı hakkını almamış Uygur Türkleri arasında sürekli bir endişe  kaynağı olmayı sürdürmektedir.
  • Çin yönetimi, 80 yıl  önce   batılı  emperyal ülkelerin Çin ulusuna karşı uyguladığı  işgal, saldırı, baskı, zulüm ve sömürgecilik uygulamalarını ve kendilerinin günümüzde  Doğu Türkistan Türklerine baskı ve zulmederken   bunları asla unutmamalıdır.
  • Türk Milleti ve Türkiye olarak bizim Çin halkıyla hiç bir sorunumuz ve problemimiz yoktur. Çin hükümeti Uygur Türkleri üzerindeki baskı ve zulmü  devam ettirirse iki ülke arasında  karşılıklı iyi  ilişkiler  asla kurulamaz  ve hiçbir zaman Türkiye’nin rızasını kazanamaz.
  •  Çin  yönetimine son  kez   tekrar bir çağrıda bulunuyoruz : öncelikle ve ivedilikle Doğu Türkistan’da yaşayan   Türk soydaşlarımıza  yönelik baskı ve zulme son veriniz.Onların temel insani haklarının önündeki engelleri kaldırınız.
  •  İYİ Parti olarak Doğu Türkistan Türklerine sistematik olarak ve israrlı bir şekilde sahip çıkan  ve  bu davaya sahip çıkan bir parti olduğumuza inanıyoruz. Doğu Türkistanlı Soydaşlarımızın  dramatik durumunu yakından izliyor ve  Çin’in baskı ve zulmünün sona erdirilmesi noktasında çalışmalar yapma gayreti içindeyiz.
  • İYİ Parti  TBMM. Grubu  olarak bugüne kadar Uygur Türkleriyle ilgili TBMM başkanlığına 1 yasa teklifi, 4 Meclis Araştırma Önergesi ve 18 soru önergesi vermiş  bulunuyoruz.
  • Durumu Türk Milletinin bilgisine bir kez daha arz ediyor, Saygılarımızı sunuyoruz.

Açıklamanın tamamını izlemek için aşağıdaki linke tıklayınız…

https://www.pscp.tv/w/1yNGaWkkEOWxj

Kaynak :  https://iyiparti.org.tr/uygur-turkleri-sorununun-sahibi-iyi-partidir

Share
157 Kez Görüntülendi.