Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Merkezi Çin’deki bir eyalette Polis mamuru iken, Çin işgal yönetiminin teşviki ile gönüllü olarak Doğu Türkistan’a Toplama Kamplarına görevlendirilmek üzere gelen ve bir kaç yıl öncesi Almanya’ya sığınan ve “Wang Kheizan” takma adını kullanan İşkenceci ÇKP Polisi ” Göreve başlamadan önce Toplama kamplarında esir tutulan Uygurlara nasıl işkence yapacağımız konusunda Özel eğitim aldıklarını” açıkladı.
Kendisinin Çin’in Doğu Türkistan’daki Toplama Kamplarında esir tuttuğu Uygurlara yaptığı işkenceler ile kamplarda tanık olduklarını uluslararası medyaya ifşa ettiği için Çinli Ajanların kendisine suikast ve misilleme yapacağı korkusuyla gerçek adını gizleyen ve Wang Keizhan adını kullanan İşkenceci Çin Polisi Çin işgal yönetiminin işgalindeki Doğu Türkisitan’da ayaşayan Türkler ve diğer Çinli olmayan etnik halklara olabildiğince fazla zarar vermek için merkezi Çin’in dört bir yanından on binlerce etnik Çinli eğitimsiz asker ve Polisleri çeşitli özendirici teşviklerle Uygur bölgesine saldığını ,çalıştığı kısa süre içinde toplama kamplarındaki esir Uygurlardan en az 150 bin kişinin Köle/İşçi olarak zorla çalıştırılmak üzere merkezi Çin’e gönderildiğini de bildirdi. Şu anda Almanya’da sığınmacı olarak sürgünde yaşayan orta rütbeli Çinli polis memuru, kendisine ve ailesine Çin yönetimince suikast yapılmasını önlemek ve tanınmamak için 2021’de Londra’da toplanan Bağımsız Uygur Mahkemesi’nde güneş gözlüğü, büyük bir maske takarak Çinli polis üniformalı olarak tanık olarak ifade vermişti.
Çin’deki ve işgalindeki Doğu Türkistan, Tibet, Hong Kong ve diğer bölgelerdeki insan hakları ihlallerine odaklı yayınları ile tanınan Roma merkezli Acı Kış(Bitterwinter) haber sitesi yazarlarından Ruth İngram’a aldığı İşkence eğitimini Toplama Kamplarındaki esir Uygurlara nasıl uyguladığını anlatan ÇKP Polisinin Anlattıkları şöyle ;
İşkenceci ÇKP Polis ve Askerlerin İnsanlık dışı Uygulamaları
“Eğer bir Çinli polis memuru Uygurları tutuklamaya karar verdiyse , bize sebepler ve bahaneler uydurmamız ve tutuklamayı mümkün olduğunca yasal ve makul göstermemiz söylendi,” diye ekledi. “Bu yüzden Uygurlara rutin olarak işkence ve elektrik şoku da uygulandı , ” dedi.
Wang, Sincan’ın tutukluların muamelesi söz konusu olduğunda kendi kanunlarının olduğunu ve kuralların bir komite tarafından gizlice tasarlandığını söyledi. İç Çin’de tüm sorgulamalar artık videoya kaydedilirken, hepsi terörist olarak kabul edilen Uygurlar ve Türk halkları için böyle bir koruma yoktu. Şimdi Sincan’da her şeyin serbest olduğu açık bir sezon olduğunu öne sürdü. Wang, gözaltına alınan Uygurlara yönelik muamele kurallarının sıkı bir şekilde korunan bir sır olduğunu ve hiçbir şeyin yazılı olmadığını söyledi. “Devlet güvenlik polisi kendi kurallarını uygulamak için her türlü yetkiye sahiptir” dedi.
Ancak bir kural çok açıktı, Wang hatırladı. Merhamet gösteren herhangi bir polis memurunun başına vay haline. ” Uygurlar devletin düşmanlarıdır ve bu nedenle aşağılayıcı ve insanlık dışı muameleyi hak ediyorlar.” Genç kızlardan 80 yaşındaki büyükannelere kadar hepsi ezilmeli.
Bu felsefenin arkasındaki mantık sorulduğunda Wang, amacın tam itaati aşılamak olduğunu söyledi. “Tüm anlaşmazlıkları ortadan kaldırmak için işkence görüyorlar,” dedi. “En kötü muameleden sonra tamamen itaat edecekler ve Parti ile aynı çizgide olacaklar. Kendilerine ait hiçbir düşünceleri kalmayacak,” dedi.
Tutuklananların çoğunun kendi fikirleri ve görüşleri olan akademisyenler ve entelektüeller olduğunu belirtti. ”
. “Parti’nin amacına ancak böyle bir zulümle ulaşılabilir.”
Şi Cinping’in “Tek Çin Politikası” ve “Yeni Dönem” vizyonunu örnek göstererek , asıl hedefin Uygurların kimliğini yok etmek ve onları tamamen asimile etmek olduğundan şüpheleniyor.
Bizzat kendim ve benim gibi çeşitli teşvikler ve yönlendirmelerle bölgeye gelen bu eğitimsiz Asker ve polisler sadece birkaç gün süren temel siyasi ideolojik eğitim ve Uygurlara nasıl muamele edecekleri ve baskı ve zulüm hakkındaki eğitimlerinden sonra Uygurların yaşadığı köylere akın ettiriliyordu. Bunların Uygurları tutuklama ve işkence yapma sebepleri şunlardı : 1- Evlerinde bıçak ve kesici aletler bulundurmak 2- Kendilerinin Uygur ve müslüman olarak “farklı” olduklarını ifade etmek ve öyle davranmak 3- Çin işgal rejimi bu benzer sudan sebeplerle bazen bir Uygur Köyünün tamamını toptan tutukluyor ve toplama kamplarına hapsediyordu. 4 Çin yönetiminin iddia ettiği gibi Uygur bölgesindeki uygulamalarının “Eğitim ve Öğretimle ” hiç bir şekilde ilgili bulunmuyordu. 5- Bunun yanında Uygur tutuklulara psikolojik baskı kurmak için onların üzerine akla hayale gelmedik suçlamalar ve iftaralar atılıyordu. 6- Benim Uygur bölgesinde görevli bulunduğu 2018 yılında bu ve benzeri gerekçelerle Çin tipi Toplama kamplarına hapsedilen Uygurların sayısının 300 bir civarında olduğu söyleniyordu.
Kamplarda Uygurlara karşı sistematik bir şekilde işkence uygulanıyordu .
BENZER HABERLER