logo

trugen jacn
06 Aralık 2023

Araştırmacı Yalkun Uyoyol, “Masum Esirler – Çin’in Uzun Süreli Hapis Politikası” başlıklı raporu açıklıyor.

Washington’dan gelen muhabirimiz bir vasiyetname hazırladı
2023.12.01
bu paylaşım düğmesini paylaş
Çin'in BBC'ye saldırıları ve tepkileriLoup İlçesindeki Kamp 4’teki rehineler siyaset okuyor. Mart 2017, Hotan.

 ACI KIŞ

Uygur Hakları İzleme Örgütü adlı bir araştırma grubu, Uygurların uzun hapis cezalarıyla cezalandırılması konusuyla yakından ilgilendi.

2017 yılında Çin hükümeti, Uygurlara karşı toplu bir kaçırma kampanyası başlattı ve Uygurları hayatın her kesiminden çeşitli suçlarla suçlayarak ve onları uzun hapis cezalarına çarptırarak bir gözaltı kampları sistemi başlattı. Bir grup genç Uygur araştırmacıdan oluşan Uygur Hakları İzleme Örgütü (URM), geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili Çin hükümetinin Uygurları cezalandırma stratejisini analiz eden özel bir rapor yayınladı.

Rapora göre, “Uygurların haksız ve uzun süreli hapsedilmesi, Çin hükümetinin bölgedeki Uygurlara ve diğer Türk halklarına karşı uyguladığı soykırımın en kritik yönlerinden biri.” 2016 yılında başlayan bu trend henüz benzeri görülmemiş bir hızla devam etmedi.

 

"Masum rehineler - Çin'in uzun vadeli hapis politikası" başlıklı rapor.
“Masum rehineler – Çin’in uzun vadeli hapis politikası” başlıklı rapor.
uyghurrightsmonitor.org

 

Bu raporu hazırlayan “Uygur Hakları Monitörü” (URM) araştırma grubunun baş araştırmacısı, Türkiye’deki Genç Uygur Entelektüel Alevi radyo istasyonumuza Çin hükümetinin Uygurları cezalandırmak için zalim ve adaletsiz cezalandırma yöntemleri kullandığını ve bazılarının İddialar normal şartlarda suç değildir.

Araştırmacı Yalkun Ulayol, “Uygurlara karşı en sık kullanılan terimlerin ‘terörizm’, ‘aşırılık’ ve ‘toplumsal istikrarı bozma’ gibi suçlar olduğunu tespit ettik. Bunlar genellikle suç teşkil etmeyen genel terimlerdir ve Çin hükümetinin Uygurlara uzun vadeli ceza uygulamak için bu terimleri kötüye kullandığını tespit ettik.”

Rapora göre Çin mahkemeleri, suçlu olduğu kanıtlanana kadar sanık bir Uygur’u asla masum saymayacak ve çoğu kişi duruşma bile yapılmaksızın mahkum edilecek. Yayınlanan istatistiklere dayanan araştırma grubu, raporunda, dünyada kişi başına en fazla hapis cezasının, yaklaşık 25 kişiden birinin “terörist” suçlar nedeniyle hapsedildiği Kaşgar Eski Kent Bölgesi’nde verildiğini kaydetti. Açıklamada, “Bu kişilerin karara, aile bireylerine ve hatta dış dünyaya itiraz etme hakları yoktur. Ayrıca araştırmalarına dayanarak, Uygur siyasi mahkumların serbest bırakılma olasılığının Çinli mahkumlara göre yüzde 93 daha az olduğunu ve Uygur siyasi mahkumların hapishanede ölme olasılığının diğer etnik azınlıklara göre dokuz kat daha fazla olduğunu buldular.

Yalkun, uzun süreli hapis cezalarının Çin hükümetinin Uygurlara yönelik cezalarının bir parçası olarak değerlendirilebileceğini söyledi.

Şöyle dedi: “Çin hükümeti, Uygurları kontrol etmek, bastırmak ve sindirmek için uzun vadeli hapis cezaları kullanıyor ve bunun Çin hükümetinin Uygurlara karşı uyguladığı soykırımın bir parçası olduğu söylenebilir.” 

Bu raporda, Dr. Rachel Davut, Prof. Ishmath, Yalkun Rosi, Gulshan Abbas, Akbar Eset, şarkıcı Ablajan Eyyub ve Abdurkhaber Muhammed’in davaları yukarıda bahsedilen uzun vadeli cezalara örnektir. Aşırılıkçılık ve ” toplumsal düzeni bozan” sanıklar ömür boyu hapis ve en az 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yalkun Uliyol, Uygurlar arasından toplumun her kesiminden seçilen bu kişilere uygulanan ağır cezaların, Uygurların karşı karşıya olduğu haksız ve haksız suçlamaların bir yansıması olabileceğini söyledi.

Rapora göre, Uygurlarda yaşanan bu toplu adam kaçırma olayları ve uzun süreli hapis cezalarının artması, aileler ve topluluklar üzerinde büyük psikolojik strese, ekonomik strese ve sosyal huzursuzluğa neden oldu. Üstelik bu tür cezaların gençlerden yaşlılara kadar farklı yaş grupları için aynı olması, gözaltı politikalarının belirli yaş gruplarını hedef aldığı düşüncesini de ortadan kaldırıyor.

Yalkun Uliyol, Uygur bölgesindeki adalet sisteminde şeffaflığın olmayışı, adil yargılama usullerinin olmayışı, küçük veya muğlak suçlamaların suç sayılması ve bunun sonucunda ortaya çıkan sonuçların Uygurları büyük endişelendiren konular olduğunu söylüyor. Bu nedenle uluslararası ilgiyi çekecek şekilde bu raporu kısa ve öz bir şekilde hazırlamak için çeşitli kaynaklardan yararlandılar. Ayrıca önümüzdeki günlerde konuyla ilgili ek raporlar yayınlayacaklarını da söylediler.  

Share
161 Kez Görüntülendi.