logo

trugen jacn
11 Ocak 2015

TÜRKİYE GENELİNDE DOĞU TÜRKİSTAN İÇİN SABAH NAMAZI SONRASI TOPLUCA DUA..!

Erzincan DuaErzincan’da, Sabah namazı sonrası Uygur Türkleri için dua edildi.

Erzincan Dayanışma Vakfı (ERDAV) tarafından, Cami Kebir Camisi’nde Sabah namazının ardından Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkleri için dua edilmesi amacıyla organizasyon gerçekleştirildi.

İl Müftü Yardımcısı Mehmet Şavlı, zulme maruz kalan Müslümanlar için dua etti.

ERDAV Başkanı Yardımcısı Alaattin Önel, burada yaptığı açıklamada, Uygur Türklerine uygulanan baskı ve zulmü kınadıklarını belirterek, “Müslüman kardeşlerimize dua etmek için bir araya geldik. Uygur Türklerinin yaşadığı zulmün bir an önce sona ermesini diliyoruz” dedi. – Erzincan

Kahta-DuaAdıyaman-Kahta’da, Sabah namazı sonrası Uygur Türkleri için dua edildi.

11 Ocak pazar günü Sabah namazında buluşan Kahta Anadolu Platformu ve sivil toplum kuruluşları, Doğu Türkistanlı Müslümanlara Sabah namazında dualarla destek verdiler.

Doğu Türkistan’da, 11 Ocak 2015 tarihinde namaz, başörtüsü, ezan gibi ibadetlerin tamamının yasaklanması üzerine, Kahta’da Sabah namazında buluşan Anadolu Platformu ve destek veren gönüllü sivil toplum kuruluşları, yapılan zulmü lanetleyerek, tüm dünyada Müslümanların gördüğü zulmün son bulması ve İslam coğrafyasının huzura kavuşması için dua etti. Anadolu Platformu ve destek veren sivil toplum kuruluşları, Kahta Birlik Camisinde Sabah namazını kıldıktan sonra zulüm altındaki tüm Müslümanlar için dua etti.

Doğu Türkistan'da Müslümanlara Yönelik Saldırılar

Van’da, Sabah namazı sonrası Uygur Türkleri için dua edildi.

Anadolu öğrenci Birliği üyeleri, Sabah namazında Hz. Ömer Camii’nde Çin’in Doğu TürkistanMüslümanlarına uyguladığı ibadet ve inanç özgürlüğü yasağını kınamak için bir araya gelerek dua ettiler. Sabah namazının ardından caminin yanındaki Dabbağoğlu Parkı’nda toplanan Anadolu Öğrenci Birliği üyeleri adına bir açıklama yapan Muhammet Altıok, yaşadığımız 21. yüzyılda Doğu Türkistan’da yaşananların barbar dönemlerde gerçekleştirilen zulümleri aratmadığını söyledi. Altıok, “Dünyanın gözü önünde milyonlarca insan işkence ve zulümlere maruz kalmaktadır. Bu durum karşısında ne özgürlükçü geçinen batı ne deİslam dünyası bu zulümlere ses çıkarmaktadır. Bir halkın yaşama hakkı, din ve özgürlükleri çıkar hesapları uğruna kurban edilmektedir. Doğu Türkistanlılar sadece Müslüman oldukları, kendi değerlerinden vazgeçmedikleri ve ibadetlerini yerine getirmek istedikleri için öldürülmekte, zindanlara atılmakta ve sürgüne gönderilmektedir. Çin devleti son yıllarda uygulamaya soktuğu yasaklarla milyonlarca Müslüman’ın yaşadığı ülkeyi adeta esir kampına çevirmiştir. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan Müslümanların ibadet özgürlüğü tamamıyla engellenmektedir. Müslümanların okul çağındaki çocukları eğitim bahanesiyle ailelerinden uzaklaştırılmakta ve aileler bir daha çocuklarından haber alamamaktadır. Nüfus planlaması bahanesiyle kadınlar kürtaja zorlanmaktadır. Üniversite okumak isteyenlerin önüne engeller konulmaktadır. Camiler kapatılmakta, devlet lehine propaganda yapmayan Müslüman din adamları baskı altında tutulmaktadır. Evlerinde dini Kitap bulunduranlar gözaltına alınıp ağır para cezalarına çarptırılmaktadır. Doğu Türkistan’da çocukların dini eğitim alabileceği kurumlar kapatılmaktadır. Çin polisi, Doğu Türkistan’da sorgusuz sualsiz bir şekilde insanları tutuklamakta ve insanlara terörist damgası vurmaktadır. Doğu Türkistan’da Hitler faşizmini aratmayan bir soykırım yaşanıyor. Çin’in her yerinde Doğu Türkistanlılar ikinci sınıf insan muamelesi görüyor. Devlet bununla da yetinmeyip yerli halkı Müslüman kesime karşı kışkırtıyor. Müslümanların malları yağmalanıyor. Tıpkı İsraillilerin Filistinlilere yaptığı gibi toprakları planlı bir şekilde ellerinden alınarak mülklerine el konuluyor, yerlerine Çinliler yerleştiriliyor. Çin’in en zengin petrol, doğalgaz ve diğer kaynaklarına sahip Doğu Türkistan bölgesi sistematik olarak Müslüman halktan temizlenmeye çalışılıyor. Çin devleti, farklı etnik ve dini kökene sahip 1,5 milyar Çinliyi Sosyalizme kurban ederek faşizme kurban edebilir. Ancak Çin faşizmi Doğu Türkistan halkının temel hak ve hürriyetlerini elinden alamayacak ve dini inançlarına göre yaşamasına engel olamayacaktır. İnsanlığın adalet ve özgürlük ateşinin nöbetini tutan Anadolu Öğrenci Birliği, tüm dünya devletlerini ve toplumlarını Çin’in bu hukuksuz ve insanlık dışı uygulamaları karşısında harekete geçmeye davet etmektedir. Hiçbir bahanenin arkasına sığınmadan Çin devletine temel insan haklarını ihlal etmesi nedeniyle baskı yapılmalıdır. Çin devleti bu cürümleri nedeniyle uluslararası mahkemelerde yargılanmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve diğer İslam ülkeleri de Doğu Türkistan’da yaşanan bu hukuksuzluklara karşı sessizliğini bozmalı, Suriyeli kardeşlerimize kucak açtığı gibi mazlum Doğu Türkistan halkının da koruyucusu olmalıdır. Yaşasın mazlum halkların adalet ve özgürlük mücadelesi. Mazlum kardeşlerimizin haklı mücadelesine selam olsun” dedi.

Kütahya’da Anadolu Öğrenci Birliği üyeleri, Doğu Türkistan’da Müslümanlara yönelik saldırıları protesto etti.

Kentte faaliyet gösteren yaklaşık 10 sivil toplum kuruluşunun destek verdiği grup, Ulu Camii önünde toplanarak Çin yönetimi aleyhine slogan attı.

Grup adına açıklama yapan Şahit Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Yunus Karakaya, Doğu Türkistanlı kardeşlerini unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını söyledi.

Doğu Türkistan’da, 21’inci yüzyılda barbar dönemlerin zulümlerini aratmayan günlerin yaşandığını belirten Karakaya, şöyle konuştu:

“Dünyanın gözü önünde 40 milyon insan yok edilemeye çalışılmaktadır. Ne özgürlükçü Batı, ne İslam dünyası feryatlarını duymamaktadır. Bir halkın yaşama hakkı, din ve özgürlükleri çıkar uğruna kurban ediliyor. Doğu Türkistanlılar, sadece Müslüman oldukları, değerlerinden vazgeçmedikleri ve ibadetlerini yerine getirmek istedikleri için öldürülmekte, zindanlarda çürütülmekte, aç bırakılmakta ve sürgüne gönderilmektedir. Çin devleti son yıllarda uygulamaya soktuğu yasaklarla milyonlarca Müslümanın yaşadığı ülkeyi adeta esir kampına çevirmiştir. Çin devleti, Doğu Türkistanlılara tam anlamıyla terör estiriyor. Tıpkı İsrail’in Filistinlilere yaptığı gibi toprakları planlı bir şekilde ellerinden alınıyor, mülklerine el konuluyor.”

   Karakaya, duyarlı Müslümanlar olarak bütün dünya devletlerine, Çin’in hukuksuz ve insanlık dışı uygulamaları karşısında harekete geçme çağrısında bulunduklarını sözlerine ekledi.

Grup, Doğu Türkistanlı Müslümanlar için dua ettikten sonra dağıldı.

Kaynaklar : AA.- Milliyet.com.tr- Haberler.com

Etiketler: » » » »

Share
1947 Kez Görüntülendi.