Son Dakika
Geçtiğimiz Mart ayında, Çin Halk Cumhuriyetindeki zorlu yaşam koşullarından ve baskılardan kaçan, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 400 kadar Uygur Türk’ü, Taylan’da yakalanarak gözaltına alınmıştı. O zamandan beri Tayland’ın iki ayrı bölgesindeki 6 ayrı kamptaki cezaevlerinde tutulan Uygur Türkleri’nin çileli bekleyişi devam etmektedir.
Çin makamları, sığınmacı Uygur Türkleri’nin iade edilmesini Tayland makamlarından talep etmektedir. Bugüne kadarki baskıcı uygulamaları ve insan hakları konusundaki kötü şöhreti tüm dünya tarafından bilinen Çin’in iade talebi Tayland tarafından kabul edildiği takdirde, sığınmacı Uygur Türkler’i idam edilme tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Sığınmacı Uygur Türkleri’nin Türkiye’ye kabul edilebileceği yönünde Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri’nin girişimleri olduğu ancak Tayland makamları tarafından son günlerde yapılan açıklamalarda, Uygur Türkleri’nin Çin’e iade edilmesi yönünde bir yaklaşımın sergilendiği görülmektedir.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Sözleşmesi ve Mültecilerin Hukuki Durumuna İlişkin Sözleşme uyarınca, hayatı ve özgürlüğü tehlike altında olan hiçbir sığınmacının iade edilmemesi benimsenmiştir. Yine aynı sözleşmeler uyarınca, sığınmacıların yerleşmek üzere bir başka ülkeye gitmeyi istemek hakları güvence altına alınmıştır.
Uygur Türkleri’nin Çin’e iade edildikleri takdirde idam edilmeleri söz konusu iken, üstelik Türkiye’nin de sığınmacıları kabul edeceğini bildirmesine rağmen, Tayland’ın, iade kararı vermesi halinde bir insanlık suçu işlemiş olacağı tartışmasızdır.
Herkesçe bilinmektedir ki, tarih, insanlık suçlarını asla affetmez. Bu suçlar, gelecek nesiller için utanç verici bir miras olarak kalır.
Tayland makamlarının insanlıktan ve özgürlükten yana karar alacağını umut ediyor, Çin’in baskıcı tutumundan kaçarak canlarını korumak isteyen Uygur Türkleri’ni Türkiye’ye göndermelerini kararlılıkla talep ediyoruz.
Bu noktada, Türkiye Cumhuriyeti makamlarından da, Uygur Türkleri’nin Çin zulmüne iade edilmemeleri konusunda daha etkin çaba sarfetmelerini temenni ediyoruz.
Soydaşlarımız Uygur Türkleri’nin sırf mensup oldukları millet ve din sebebiyle zulme uğradıklarını biliyoruz. Bu zulmün failleri bugün için güçlü görünebilirler lakin ne bizleri ne de mensubu olmaktan şeref ve bahtiyarlık duyduğumuz Türk Milleti’ni korkutamazlar.
Uygur Türkleri’nin mazlum olduğuna emin olduğumuz kadar biliyor ve inanıyoruz ki,
Her hesabın tersi,
Her zulmün süresi var
Bir tilki hükmü varsa,
Bir de Bozkurt töresi var.
BENZER HABERLER