UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Jiang Yuan hür dünyaya kaçmayı başaran ve Çin Nazi toplama kamplarında uygulanan baskı ve zulmü ifa eden birkaç Çinli “şehit” ten biridir. Bundan önce bir süre Uygur Bölgesindeki Toplama Kamplarında İşkenceci-Polis olarak görev yapan bir Çinli de takma isimle 2012’deki Londra Uygur Mahkemesinde tanık olarak ifade vermiş ve İşgalci ÇKP rejiminin Uygur halkına yönelik acımasız işkenceleri anlatmış CKP’nin insanlık dışı vahşetini gözler önüne sermişti.
12 Yaşından Beri Doğu Türkistan’da yaşıyor
Çin Nazi Kampı tanık ve mağduru Jiang Yuana ABD merkezli ” Görme Vakti = Viewing Time” ağı başta bu ülkede yaşayan Falungu Gung müritlerinin organ gazetesi “Great Era” ‘da açıklamalarda bulunodu.Ayrıca,”New Dawn” adlı bir Tv.kanalına da canlı yayın konuğu olarak başından geçenleri ve tanık olduklarını şöyle anlattığı bildirildi : ” Ben 12 yaşında ailemle birlikte Uygur bölgesine göç ettirildik. Yaşadığımız yerde Çinli olarak her türlü sosyal, ekonomik ve siyasi imkanlara sahıp idik.Ancak, Uygurların durumu biz Göçmen Çinlilerden çok farklı idi .ÇKP Yönetimi onları sürekli bastırıyor, eziyor ve onlara adeta hayvan muamelesi yapıyordu. Uygurlar, Kazaklar ve diğer Müslüman azınlıklar tarlalarda zorla çalıştırılıyordu ve hiç bir insanı hakka sahip değillerdi. ” dedi.
ÇKP işgalindeki Bölge’de Her İmkanı Etnik Çinli Göçmenlere Tanıyordu
Jiang Yuan ÇKP Yönetiminin Uygur bölgesinde her türlü ekonomik,sosyal ve siyasal hakları Han Çinlisi göçmenlere tanıdığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı : ” 2017’den sonra bölge’de durum çok kötüleşti ve Uygurlara yönelik baskılar ve soykırım uygulamaları çok dana arttırıldı. “Eğitim Merkezi” adı ile toplama kampları inşa edilmeye başlandı. Bu devasa toplama kamplarının inşaatının ihaleleri de etnik Çinli işadamlarına veriliyordu. Bu kamplarda çalışan İşçiler Uygurlardı ve ücretleri de bölgeden sorumlu Polis birimi tarafından ödeniyordu. Daha sonra inşaatı tamamlanan bu kamplara Uygurlar topluca tutuklanarak hapsedilmeye başlandı. Ben de Falung Gung müridi olduğum için Uygurlara yapılan bu baskı ve zulmü tasvip etmiyordum. Beni de bui yüzden tutuklayıp toplama kamplarına hapsettiler. Ancak, benim bir etnik Han Çinlisi olmam hesabiyle kısa süre sonra serbest bırakıldım. Toplama kampında her hangi bir baskı ve işkenceye maruz kalmadım. Zaten benden başka takpta Çinli de yoktu.
Uygur Tutuklulara Yapılan Baskı ve İşkenceler korkunç ve Acımasızdı
Benim kampta şahit olduklarım hayatımın en kötü ve unutmayacağım bir kesiti olarak hafızama kazınmıştır. Kamptaki Uygur,Kazak ve diğer azınlık olarak tanımlanan Müslüman tutuklulara yapılan baskı, zulüm ve işkenceler insanlık dışı acımasız ve korkunçtu. Kampta tutulan Uygur kadınlara sistematik taciz ve saldırı uygulanıyordu. Onların çocuk sahibi olmalarını engellemek için ( regl olmamaları için) hormon hapı veriliyordu. Onların tamamının uzun saçlarını zorla kesiyordu. Daha sonra ise zorla kestikleri bu saçları işleyerek takma saç haline getiriyor ve ÇKP’ye gelir sağlamak için dış ülkelere ihraç ediliyordu” söyledi.
Gözlemciler, Çinli Kamp tanıkların anlattıklarının Uygur ve Kazak kamp mağdur ve tanıklarının ifadeleri ile bir bir örtüştüğünü ve bu Çin tipi Nazi/Toplama kamplarında işlenen korkunç suçlara dair kanıtları daha da güçlendirdiğini belirtiyorlar.