logo

trugen jacn

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER(BM)ÖRGÜTÜ UYGUR İNSAN HAKLARI RAPORUNU AÇIKLADI

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ile BM.Ir Ayırımcılığı ile Mücadele Örgütü ile birlikte  2018 -2021 tarihleri arasında 3 yıllık bir  ortak çalışması ile hazırlanan  ve   10  Aralık 2021 tarihinde açıklanacağını belirttiği UYGUR İNSAN HAKLARI RAPORU’nu 9 ay gecikme ile 31 Aralık 2022’de (dün) açıkladı. Raporda, ÇKP Yönetimi ”Uygur Bölgesinde yaşayan  Uygurlar  ve diğer Türk asıllı  Müslümanlara yönelik Ayrımcı  Uygulamalarının insanlığa karşı suç teşkil edebileceği – Ciddi insan hakları ihlalleri” yapmak ile  suçlandı.  Ayrıca, Raporda  bu hak ve hukuk ihlallerinin ihlallerin “insanlık suçu teşkil edebileceği”  de özellikle vurgulandı.

BM'den beklenen Sincan Özerk Bölgesi raporu: Çin 'ciddi insan hakları ihlalleri' ile suçlandı

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

BM raporunda,  Çin  Komünist yönetiminin Uygur bölgesinde yaşayan Türk asıllı  Müslüman topluluk üyelerinin “keyfi gözaltı sistemleri” ile karşı karşıya kaldığı ve bazılarına da “kötü muamele biçimlerinin” uygulandığı bildirildi. Buna “cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet olayları” ile zorla tıbbi tedavi” ve “aile planlaması ve doğum kontrol politikalarının ayrımcı bir şekilde uygulanması”nın da dahil olduğu kaydedildi.

Bir şunu diyen bir yazı 'UNITED NATIONS HUMAN RIGHTS OFFICE OF THE HIGH COMMISSIONER OHCHR Assessment of human rights concerns in the Xinjiang Uyghur Autonomous Region, People's Republic of China' görseli olabilir

Raporda ‪”Çin’in Sincan’da göz altındaki Uygur Müslümanlarına yönelik ayrımcı muamelesi insanlığa karşı suç teşkil edebileceği” belirtilerek Çin “ciddi insan hakları ihlalleri” ile suçlandı. Yüksek Komiser Michelle Bachelet’in görev süresi bitmeden açıklayacağı sözünü verdiği rapor, Bachelet’in son görev gününde İsviçre saatiyle 23.48’de yayımlandı.

48 sayfalık raporda Sincan’da yaşayan 23 Uygur, 16 Kazak ve 1 Kırgız Türküyle detaylı mülakat yapıldığı, konuşulan isimlerden 26’sının 2016’dan bu yana belirli aralıklarla ya keyfi tutuklandığı ya da Çin’in yeniden eğitim kamplarında çalıştırıldığı bilgisi paylaşıldı.

Raporda  Uygur  bölgesinde “terör ve aşırılıkla mücadele adı altında ciddi insan hakları ihlalleri işlendiği” ve bu ihlallerin “insanlık suçu teşkil edebileceği” vurgulanırken, “Hak ihlallerinin dayandırıldığı terörle mücadele kanunları, uluslararası insan hakları norm ve standartları açısından oldukça sorunludur. Bölgedeki yetkililere geniş soruşturma, yasaklama ve baskı imkanı tanıyan bu yasada belli belirsiz, geniş ve ucu açık tanımlamalar bulunmaktadır.” ifadesi yer aldı.

KAMPLARDAKİ MUAMELE ENDİŞE VERİCİ

Bölgedeki yeniden eğitim kamplarında tutulanlara yönelik muamelenin endişe verici olduğu, işkence, kötü muamele ve zorunlu tıbbi tedavi uygulandığına dair raporların güvenilir bulunduğu belirtildi.

Komiserliğin eriştiği belgelerin, söz konusu hak ihlallerinin net bilançosunu çıkarmaya yetmeyeceği fakat “yeniden eğitim kamplarındaki ayrımcı ortamın, bu tesislerde insan hakları ihlallerinin geniş eksende yaşandığını doğrulayacak yeterlilikte olduğunun” altı çizildi.

Yeniden eğitim kamplarında tutulan Müslüman azınlığa mensup kişilerin temel insan haklarından mahrum edildiği kaydedilerek, “Dini kimlik, ifade, mahremiyet ve hareket özgürlükleri usulsüzce yasaklanmıştır.” denildi.

Bir 2 kişi görseli olabilir

ÇİN HÜKÜMETİNE ÇAĞRILAR

Çin’in Sincan’daki baskıcı ve ayrımcı uygulamalarının etkisinin sınırları aştığı, tutuklamalar ve eğitim kamplarında zorla çalıştırmalardan ötürü birçok kişinin ailesinden ayrı düştüğü veya baskı ortamından ötürü ülkelerini terk etmek zorunda kaldığı vurgulandı.

Raporun sonunda Çin hükümetine, “yeniden eğitim kampları, cezaevleri ve benzeri tutukluluk merkezlerinde keyfi tutulanların derhal serbest bırakılması”, “Sincan’da aile mensuplarının haber alamadığı kişilerin nerede olduğuna dair bilgi verilmesi”, “terörle mücadele, ulusal güvenlik ve azınlık haklarına dair yasaları gözden geçirecek çalışma planı oluşturulması”, “yeniden eğitim kamplarındaki hak ihlallerinin ivedilikle araştırılması” ve “bölgedeki cami, tapınak ve mezarlıkların yıkıldığına dair iddialara somut veriler sunularak açıklık getirilmesi” çağrıları yapıldı.

RAPOR 8 AY GECİKMELİ AÇIKLANDI

BM.İnsan Hakları Yüksek Komiserliği  3 yıllık bir çalışma sonucu Ağustos/2021’te tamamlanan raporun  10 Aralık 2021’de  açıklanacağını duyurmuştu.

Açıklamanın ardından aylar geçmesine rağmen raporun yayımlanmaması, Uygur Türkleri başta olmak üzere uluslararası  İnsan Hakları  gruplarından tepki görmüştü.

23-28 Mayıs’ta Çin’e giden ve  Uygur Özerk Bölgesi’ni de ziyaret eden  BM. İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, ziyaretin ardından Çin’in başkenti Pekin’de düzenlediği basın toplantısında, raporun ne zaman açıklanacağına ilişkin bilgi vermekten kaçınmıştı.

Çevrim içi ortamda düzenlenen basın toplantısına BM’ye akredite gazetecilerin internet yoluyla katılımına izin verilmemesi de tepkilere sebep olmuştu.

48 sayfalık rapor, Çin’in “terörizm ve aşırılıkçılığa” ve Uygurları ve diğer etnik grupları gözaltına almak ve haklarından mahrum etmek için kullanılan diğer hain araçlara karşı “yasal ve siyasi” çerçevesini detaylandırıyor. Ayrıca sözde “yeniden eğitim merkezleri”nin koşulları ve oradakilere nasıl davranılacağı, insanların inanç, kültür, dil, üretim ve istihdam açısından insan hakları durumu, aile bireylerinin birbirinden ayrılması, diğer ve zorla kaybetme, yıldırma, tehdit ve nefret gibi davranışlar güçlü delillerle gösterilmektedir.Bir yazı görseli olabilirÇin Yönetimi  Raporun Yayınlanmasına Sürekli Karşı Çıkmıştı

Çin hükümeti raporun yayınlanmasına her zaman karşı çıktmışti ancak buna rağmen Uygur İnsan Hakları Raporu Yayınlandı. ABD’de  yayınlanan dünyanın önemli medya organlarından  Wall Street Journal’a göre, Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijian Pekin’de düzenlediği basın toplantısında  31 Ağustos’ta raporun yayınlanmasına karşı olduğunu belirten bir açıklama yaptı. Ancak, Çin’in  raporun yayınlanmaması için ortaya koyduğu bütün baskı ve  engellemelerine rağmen, BM.İnsan Hakları Yüksek Komiseri  Michelle Bachelet,  bu raporu BM’den görevinden  ayrılışının son gününde yayınlaması dikkat çekici bulundu.

Bir şunu diyen bir yazı '148. The information currently available to OHCHR on implementation of the Government's stated drive against terrorism and "extremism" in XUAR in the period 2017- 2019 and potentially thereafter, also raises concerns from the perspective of international criminal law. The extent of arbitrary and discriminatory detention of members of Uyghur and other predominantly Muslim groups, pursuant to law and policy, in context of restrictions and deprivation more generally of fundamental rights enjoyed individually and collectively, may constitute international crimes, in particular crimes against humanity' görseli olabilir

 Uygur İnsan Hakları Raporunda Öne Çıkanlar (Rapor Özeti)  

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, bugün, 31 Ağustos’ta Uygur bölgesindeki insan hakları durumuna ilişkin  48 sayfalık raporda Çin yönetiminin  Uygur bölgesinde yaşayan Müslüman Türklere yönelik  insanlığa karşı suçlar işlediği açıkça  belirtiliyor

  1. Uygur bölgesinde yaşayan Uygurlar ve diğer  Müslümanlar Türkler keyfi olarak tutuklanıyor
  2.  Uzun süre tutuklu kalanlara çeşitli fiziki ve psikolojik işkenceler uygulanıyor
  3.  Tutuklu kadınlar istismar ediliyor ve onlara  Sistematik  cinsel taciz ve  tecavüzler  yapılıyor.
  4. Müslüman Türk aileler zorla  ayırılarak ve  parçalanarak yok ediliyor
  5. Türk ailelerin parçalanarak zorla bir birlerinden ayrılması ,anne baba ve çocukların bir birlerinden zorla koparılması   fiili, uluslararası(İnsanlığa   aykırı ve ona Karşı İşlenmiş) bir suçtur

Raporda Çin’den  Yerine Getirilmesi Talep Edilen Hususlar 

  1.  Çin’in “Yeniden eğitim  Merkezleri” olarak tanımladığı kamplar, cezaevleri ve benzeri tutukluluk merkezlerinin derhal kapatılması
  2. Bu kamp,Hapishane ve benzeri tutukluluk merkezlerinde keyfi tutulanların derhal serbest bırakılması
  3.   Çin yönetimince haklarında hiç bir bilgi verilmeyen kayıp durumdaki kişilerın  durumu ile onların nasıl ve nerede tutuldukları  hakkında  aile ve yakınlarına bilgi verilmesi
  4.  Çin yönetiminin bölgede  uygulamakta olduğu  “Terörle mücadele – Ulusal Güvenlik ve Azınlık haklarına dair ”  yasaların  yeniden  gözden geçirilerek bir çalışma planı oluşturulması
  5.  Çin yönetiminin ” Yeniden eğitim kampları” olarak tanımladığı kamplarda tutulanlara yönelik  insan  hakları  ihlallerinin ivedilikle araştırılması
  6.  Çin yönetiminin Uygur bölgesindeki  Cami, Mescit ve diğer  dini ibadet  mekanları( tapınak) ve  mezarlıkların yıkıldığına dair iddialara somut veriler  ortaya konularak kanıtlanması ve bu konuya  açıklık getirilmesi

Bir şunu diyen bir yazı '- ohchr.org have visited conditions veral predominantly based detailed analysis publicly imagery, consider large mosques destroyedin region sites satellite with current physical part, has places Analysis facilities ethnic groups satellite imagery removed illustrative some southern pilgrimage indicates characteristic the Ûhec many religious sites marker, December images below) Satellite imagery June by pilgrims' flags, erased. tomb from Google Asim Shrine:20 Location 7°14’28'N 80°3'6"E Buildings shrine site published Tracing Islamic Destroye? Bellingc esecan Xinjiang"" September government departments location 201 Evolution and truth" imagery 2021. Maxar Google Earth.' görseli olabilir

Kaynak : 31.08.2022 tarihli  Karar Gazetesi ve rfa.org/Uygur(Özgür Asya Radyosu) Haber Sitesi 

Share
537 Kez Görüntülendi.