Uygurlar İle Dokuz Oğuzlar Aynı Toplumdur
Türkiye Türkleri yoğunlukla Türkiye Uygurlarıdır
Tarihte Dokuz Oğuzlar Tokuz Oğuz diye geçer. Selçuklular müslümanlaşan Uygurlardır. Oğuzlar ve özellikle Türkiye Türkleri Uygurların Türkiye koludur. Oğuz ve Ogur (Uygur) aynı sözdür sırf r-z ses değişimine (fonetik) uğramıştır, ikiside + OK Türklerinin devamıdırlar. Ağırlıkla yerleşik kültür hakimdir, saraylar, kervansaraylar, hanlar, medreseler ve kerpiç köyler birbirine çok benziyorlar.
Oğuz’ların veya Selçukluların, Hazar’ların bir kolu olduğunun yanlış olduğunu, Türkiye’deki en meşhur Hazar Türkleri üzerine araştırma yapan tarihçi Prof.Dr. Osman Karatay’da bir yanılgı olduğunu açıkladı. Bu Türkiye Türklerinin tarihi bağlarını kesmek için ve Uygurları yalnız bırakmak için bu yalanın ortaya atıldığını tahmin etmek zor değildir.
Selçuklu heykellerinin Uygurların milli başlığı Doppa takması rastlantı değildir, Doppayı sırf Uygurlar giyer. Selçuklu Sanatı tamamen İslamlaşmış Uygur (Kök Tengrici, Burhancı (Budist), Mani, Nesturi) ve müslüman Karahanlı sanatının devamıdır, misal olarak Minyatür sanatı, heykel sanatı, Çini sanatı, güzel yazma (hat sanatı) ve Ebru sanatıdır.
Osmanlı dönemi giyilen Kavuk başlığı ile Uygurlarda giyilen Tumak arasında aşırı bezerlik vardır, sırf Osmanlı Kavuklarının etrafına sarık sarılmıştır, bazen alttaki kavuk beli olmayacak kadar sarık sarılmıştır. Özellikle Dervişlerin başlığı aynıdır. Kadiriyye Tarikanın başlığı aynı Uygur başlığıdır. Mevlevi’lerin başlığı Mani dinindeki Uygurların başlığı aynıdır.
Türkiye’de Alevilerin SEMAh’ı bile sünni Uygurların SAMA ibadeti ile aynı Kök Tengri inancının devamıdır. Mevlevi SEMA’zenler ile gümüzde bile Uygur bayanların etekleri dönerek SAMA ozarak ibadeti aynıdır ve kökeni Kök Tengri inancına bağlıdır. Uygurların Usul dansı ile Türkiye’deki oyun havası aynıdır.
Selçuklu mimarisi Uygur ve Karahanlı mimarisidir, özellikle camiilere, kervansaraylar, hanlar ve köyleri, form olarak çok benzer, mesela Türk üçgeni denilen form, levan ve kubbeler. Bu binalarda kullanılan ham madde kerpiçtir ve sonraları yakınlan kerpiç(tuğla). Osmanlı mimarisinde bile Uygur (Burhancı) ve Selçuklu etkisi görmek mümkün, tabi Etrüsk ve Roma etkide büyük. Ama Uygur İmpatorluğunu ve Karahanlı’yı iyi bilen ortak noktaları çabuk görebilir.
Uygur Türkçesi ile Türkiye Türkçesi arasında ortak söz varlığı (leksik) çoktur ve bazen o kadar yakın olmaması çok şaşırtıcı. Mesela Uygur Türkçesi bazı sözler Özbek Türkçesinde fonetik değişikliğe uğrarken Türkiye Türkçesinde aynı Uygur Türkçesindeki söz aynı sesler ile (fonetik) aynı kalmış veya daha az değişime uğramış.
On Uygurlar, Dokuz Oğuzlardan oluşuyordu, bu yüzden Dokuz Oğuz’ların kalıntıları hepsi Uygur Türklerinin kalıntısı olarak tarihe geçti. Bu yüzden de Selçuklu Sanatı Uygur Sanatının devamıdır. Aynı halk bazı kaynaklarda Uygur olarak geçerler diğer kaynaklarda Oğuz olarak geçer, yani o dönemde bile Uygur ve Oğuz aynı anlamı ifade etmiştir. Dokuz Oğuzlar, Yağmalar, Karlıklar ve Basmiller Uygur İmparatorluğunun kurucu unsurlarındandı. Bu ortak kültürün mirasçıları en çok günümüz Uygur Türkleridir ve Türkiye Türkleridir. Selçuklulardan sonra Cengiz Handan kaçan Uygurlar, Karahanlılar ve Harzemşahlılar Türkiye geldiler. Türkiye’de bir tane daha Uygur Beyliği kuruldu. Bu beyliğin adı Eratna Beyliğidir.
Çağrı bey ve Tuğrul bey Karahanlı hanedanına akrabadır, yani Selçuklu ve Karahanlı hanedanının akrabalığı bile mevcuttur.
Saltuk Buğra Han Karahanlı Hakan’ı ilk defa Türk Hükümdarlarının kullandığı isimdir, Selçukluları kuran Selçuk beyin ismi bile Saltuk isminin bir variyasonudur. Bu ortak isim yine Selçuklu yu Karahanlılar ile yakınlığı göstermektedir.
Alp Arslan ve Kılıç Arslan isimleri bile Uygur İmpatatoğluğuna ve Karahanlı İmparatorluğuna işaret eder. Alp ünvanı ilk defa Uygur İmparatorluğu döneminde kullanılan Hükümdar ünvanı olarak kulanıldı. Arslan ismi de ilk defa ve defalarca Karahanlı İmparatorluğunda kullanıldı. Birde Alperlenler arasında tüm Türkistan’da Arslan ismi yaygındır.
Sonuç olarak Türkiye Türkleri dil açısından, Kültür ve Sanat açışından en çok Uygur Türklerine yakınlık göstermektedir. Uygur İmparatorluğu aynı zaman günümüz Türkiye Türklerinin ve günümüz Uygur Türklerinin imparatorluğu idi.
Selçuklu’nun ve beyliklerin islamlaşmasında bile Karahanlı Alp Erenler yani Uygurların büyük etkisi vardır. Alperenler genelde Karahanlı Uygurlarıdır, misal olarak Ahmet Yesevi Karahanlıdır ve Uygur Alabesinde yazmıştır, günümüzde bile doğu ve güney Kazakistan’da Uygurlar ve Batı Uygurları ( Özbekler yaşamaktadır. Medreseler tamamen Karahanlı ve Çağatay Türkçesi hakimdi yani Uygurların etkisi büyüktür. Karahanlı olan Yusuf Hasacip ve Ahmet Yükneki eserini Uygur Alfabesinde yazmıştır.
Batı Uygurları günümüz Özbek Türklerinin ve günümüz Azerbaycan Türklerinin atalarıdırlar. Burda da sanat kültür ve dil açısından çok benzerlikler var. Mesela Timurlu, Babürlü, Safevilerin mimarisi Uygur İmparatorluğun, Karahanlı ve Selçuklu mimarisinin devamıdır. Timur döneminde bile Uygur Alfabesi ile yazılan eserler vardır, mesale Miraç Name. Özbek elbiseleri ile Azerbaycan elbiseleri bile hala çok birbirine benzer. Mesela Badem motifi günümüz Özbek Türklerinde ve Azerbaycan Türklerinde çokça kullanılır. İkiside ağırlıklı yerleşik kültürüdür sanat, edebiyat çok gelişmiştir.
Konar göçer Oğuz Yabgu devletinin ve konar göçer Dokuz Oğuzların (Uygur İmpatorluğundaki konar göçer Uygurlar) mirasçısı en çok Türkmenistan Türkleridir. Türkmenler yerleşik hayatageçtikten beri diğer yandan Batı Uygurları günümüz Özbek Türklerinin büyük etkisindedirler. Türkmen deki men eki günümüz Uygur Türkçesinde birinci tekildir, mesela Uygur Türkçesinde “Men Türkmen” Türkiye Türkçesinde “Ben Türküm” anlamını veriyor. Sırf Uygur Türkçesinde -men eki birinci sahıs tekildir. Konar göçer kültürü hakimdir.
Diğer yandan Uygurlar ile Kumuklar ve Nogaylar arasındaki lehçe yakınlığı çok göze batıyor. Günümüzde bile bir Uygur bir Kumuk ile çok kolay konuşup anlaşabilir. Kumuklar ile Nogaylar genelde Kıpçak grubuna dahil edilse de lehçeleri Uygur Türkçesine çok yakındır, tabi birde Azerbaycan Türkçesininde Kumuk Türkçesine ve Nogay Türkçesine etkisi vardır.
Bütün Türkler Oğuz Han’ın soyundan. Bütün Türkler kendi atalarını Oğuzhan’a bağlar. Bu yüzden hepsi Oğuz soyundan. Ama burda Türkiye Türklerinin Uygur İmparatorluğunun varisleri olduğunu vurgulanmak istedim. Kültür olarak, Sanat ve Dil olarak Türkiye Türkleri Uygur İmparatorluğunun varisleridir.
Bazı Tarihçiler Türkiye Türklerini Guz devletine (günümüz batı Kazakistan) bağlamaya çalışıyorlar am ne lehçe olarak, ne sanat olarak nede mimari olarak ortaklıklarının ıspatı yoktur. Zaten Guz devletinden nerdeyse hiç bir kalıntısı yok, sanki arkeoloji olarak öyle bir devlet hiç yoktu. Yani kısacası Oğuz’ların kökünü yok gibi göstermek istiyorlar ve aynı zamanda Uygurlar ile bağlarımızı yok etmeye çalışıyorlar.
Genelde milletin düşüncesi, Türkiye Türkleri genelde biz Altaylardan geldik demesinde doğruluk payı yüksektir, çünkü Uygurlar Altaylarda yani günümüz Doğu Türkistan’ın kuzeyi ve Moğolistan’ın batısı yaşamışlardır ve o bölgeden büyük göçler olmuştur. Doğu Türkistan’ın kuzeyinde Beş Balık ( Beş Şehir) Dokuz Oğuz’ların yurdu olarak geçer. Demek halkın hafızası çoğu tarihçilerimizden çok daha doğru bir kanıya varmıştır.
Bu yüzden Türkiye Türklerini Oğuz Yabgu devletine bağlamak siyasi nedenler ile Türkiye Türkleri ile Uygur Türklerinden ayırmaya çalışıldığını düşünüyorum. Sonuç olarak Oğuzları köksüzleştirmeye çalışıyorlar ve Uygurları yalnız bırakmak istiyorlar.
Oysa Türkiye Türkleri ile Uygur Türkleri arasında aşırı büyük benzerlikler ortada olmasına rağmen, bunu görmezlikten gelen Türkiye’de tarihçilerimiz ve dilcilerimizin (Türkologlar) bilgileri mi eksik, yanlış yönlendirme mi var, yoksa art niyetleri mi var araştırmak gerekir.
Uygur Türklerinin bilginlerinin (Mehmet Emin Buğra, Atahan Küreş (Korash Omar) ve vs ) bir kısmı bu ortaklıkları çok iyi görüp yazdılar ve yazıyor. Ben ilk defa yaklaşık 20 yıl önce Uygur Türklerinden Atahan Küreş bey ile tanıştım ve tarih, dil, kültür ve sanat konusunda ondan özel eğitim aldım, sohbetlerinde bu konuyu duyma şerefine nail oldum. Gençlik yıllarımda ilk duyduğumda biraz abartılı gelmişti. Yıllardır bu konuyu araştırarak aynı sonuca vardım, “Türkiye Türkleri aslında Türkiye Uygurlarıdır.” Türkiye’de bu konuda bir kısım Sanat tarihçilerimizin (Nuray Bilgili ve vs.) güzel makaleleri ve kitapları var, orda açıkça Selçuklu Sanatı ile Uygur Sanatının aşırı derecede benzerliklerini anıyorlar.
Sağolsunlar var olsunlar, onlar sayesinde kökümüzü daha iyi biliyoruz, onlar sayesinde Uygur Türkleri yalnız olmadıklarını daha iyi biliyorlar ve Uygur Kültürü Türkiye’de de yaşadığını öğrenmiş olduk.
Sonuç olarak Oğuzlar ile Uygurlar arasında büyük etkileşim ve ortaklıkları vardır. Tabi bütün Türkler birbirine yakındır ama Uygurlar ile Oğuzlar arasındaki bağ çok yakındır.
Zeki Şahingöz 21.3.22 Frankfurt
pOPÜLÜR tÜRKOLOJİ zEKİ şAHİN