logo

trugen jacn
15 Nisan 2022

Çin’in işgalindeki  Doğu Türkistan’da uyguladığı baskı, zulüm, katliamlarının uluslararası topluma duyurulmasında en önemli  ve büyük rol oynayan  etkin ve faktörlerin başında kamp tanıklarının ifadeleri gelmektedir. Son birkaç yıldır dünya topluluğu, dünyanın çeşitli yerlerindeki çeşitli kamusal alanlarda ve forumlarda kamp şehitlerinin acı ve trajik deneyimlerini  dinleyen uluslararası toplum  Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’daki  yaşayan  Uygurların başına gelenler basit bir insan hakları  ihlalı veya sapması değil, Modern çağın  ”  En Acımasız,Vahşi ve aynı zamanda  çağdışı etnik bir soykırım” olduğu kanaatine vardılar.

 

Çin işgal yönetimi 2017 yılına kadar Doğu Türkistan’da her şeyleri ile aynı  ve bir olan Türk boyları arasında ”  Onları Önce  Parçalamak- Sonra uzaktakinin  Yardımı ile Yakındaki  düşmanı yok etmek ve Daha sonra ise güçsüz kalan uzaktaki Rakibin işini kolayca bitirmek ”  gibi  sinsi ve kadim fesatlık taktiğini kullanmıştır.

200’lı yılların ortalarında TDAV.’da  bekçi olarak çalışan Çin sınırındaki Gaziyane Kumul’un Barköl ilçesinde doğan ve çocuk yaşta ailesi ile birlikte Hindistan üzerinden Türkiye’ye sığınan  Kazak Türkü Devletbay  Akamız memleketine ziyaret için gitmiş ve bir kaç ay dönmeyince TDAV.Genel müdürü değerli Hemşihrimiz Sayın Saadet Pınar Yıldırım Hanım Devletbay Akkamızın bu dönmeyişinden endişe ederek bize indişelerini iletmişti. Bu yıllar nisbeten bugüne göre daha rahat bir  hava vardı. Biz de bu durumu  hatırlatarak kendisini teselli etmeye çalışmıştık. Devletbay Akamız daha sonra geri döndü ve ben de kendisini ziyaret ederek durum hakkında sorular sordum. Bana durumu aynen Kazakça olarak şöyle   anlatmıştı : ” Hityding Kazakler bilen işi yokikinguy,Hitayning hemme işi ve zulmü Uygurlar bilenguy !”Yanı Çin’in Kazaklar ile hiç bir derdi ve işi yokmuş.Onun (Çin’in)bütün derdi ve işi Uygurlarla imiş ya !”

Doğu Türkistan’da birlikte yaşayan Uygur Türklerinin öz Kardeşleri Kazaklar,Kırgizlar,Özbekler,Tatarlar  ve diğer Türk baylarına mensup Türkleri baskı,zulüm ve işkenceden  vareste tutmuştur. Onların boy adı ile  kurulan bağımsız devletlerini Uygur zulmünde  kendisi ile işbirliği yapmaya ikna etti ve kendisine sığınan Uygurları sürekli  olarak yıllarca Çin’e teslim ederek öllüme yolladı.Hatta Çin Polisi ve gizli Ajanları  bu ülkelere  bizzat gelerek  Uygur kanaat önderlerine karşı suikastler düzenlediler ve cinayetler işledi. Kazakıstan Nazuğur Uygur Kadınlar Cemiyetinin Başkanı Dilberim Samsakova hanım Alma-Ata’da bir gece ansızın evinden kaçırıldı ve günlen sonra cesedi Alma_Ata yakınlarında bir göle atılmış olarak bulundu. Merhum Samsakova Hanım 2000 yılında  TDAV.nın Türk Dünyası Kadınları Kurultayına katılmış ve  Uygur kadınlarının durumu ile ilgili bir bildiri  sunmuştu. Bez de kendisinin bildirisini Türkçe olarak aktarmıştık.(Tercüme etmiştik)

Nimet Abdulkadır 

Share
3785 Kez Görüntülendi.