Son Dakika
Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da uyguladığı baskı, zulüm, katliamlarının uluslararası topluma duyurulmasında en önemli ve büyük rol oynayan etkin ve faktörlerin başında kamp tanıklarının ifadeleri gelmektedir. Son birkaç yıldır dünya topluluğu, dünyanın çeşitli yerlerindeki çeşitli kamusal alanlarda ve forumlarda kamp şehitlerinin acı ve trajik deneyimlerini dinleyen uluslararası toplum Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’daki yaşayan Uygurların başına gelenler basit bir insan hakları ihlalı veya sapması değil, Modern çağın ” En Acımasız,Vahşi ve aynı zamanda çağdışı etnik bir soykırım” olduğu kanaatine vardılar.
Çin işgal yönetimi 2017 yılına kadar Doğu Türkistan’da her şeyleri ile aynı ve bir olan Türk boyları arasında ” Onları Önce Parçalamak- Sonra uzaktakinin Yardımı ile Yakındaki düşmanı yok etmek ve Daha sonra ise güçsüz kalan uzaktaki Rakibin işini kolayca bitirmek ” gibi sinsi ve kadim fesatlık taktiğini kullanmıştır.
200’lı yılların ortalarında TDAV.’da bekçi olarak çalışan Çin sınırındaki Gaziyane Kumul’un Barköl ilçesinde doğan ve çocuk yaşta ailesi ile birlikte Hindistan üzerinden Türkiye’ye sığınan Kazak Türkü Devletbay Akamız memleketine ziyaret için gitmiş ve bir kaç ay dönmeyince TDAV.Genel müdürü değerli Hemşihrimiz Sayın Saadet Pınar Yıldırım Hanım Devletbay Akkamızın bu dönmeyişinden endişe ederek bize indişelerini iletmişti. Bu yıllar nisbeten bugüne göre daha rahat bir hava vardı. Biz de bu durumu hatırlatarak kendisini teselli etmeye çalışmıştık. Devletbay Akamız daha sonra geri döndü ve ben de kendisini ziyaret ederek durum hakkında sorular sordum. Bana durumu aynen Kazakça olarak şöyle anlatmıştı : ” Hityding Kazakler bilen işi yokikinguy,Hitayning hemme işi ve zulmü Uygurlar bilenguy !”Yanı Çin’in Kazaklar ile hiç bir derdi ve işi yokmuş.Onun (Çin’in)bütün derdi ve işi Uygurlarla imiş ya !”
Doğu Türkistan’da birlikte yaşayan Uygur Türklerinin öz Kardeşleri Kazaklar,Kırgizlar,Özbekler,Tatarlar ve diğer Türk baylarına mensup Türkleri baskı,zulüm ve işkenceden vareste tutmuştur. Onların boy adı ile kurulan bağımsız devletlerini Uygur zulmünde kendisi ile işbirliği yapmaya ikna etti ve kendisine sığınan Uygurları sürekli olarak yıllarca Çin’e teslim ederek öllüme yolladı.Hatta Çin Polisi ve gizli Ajanları bu ülkelere bizzat gelerek Uygur kanaat önderlerine karşı suikastler düzenlediler ve cinayetler işledi. Kazakıstan Nazuğur Uygur Kadınlar Cemiyetinin Başkanı Dilberim Samsakova hanım Alma-Ata’da bir gece ansızın evinden kaçırıldı ve günlen sonra cesedi Alma_Ata yakınlarında bir göle atılmış olarak bulundu. Merhum Samsakova Hanım 2000 yılında TDAV.nın Türk Dünyası Kadınları Kurultayına katılmış ve Uygur kadınlarının durumu ile ilgili bir bildiri sunmuştu. Bez de kendisinin bildirisini Türkçe olarak aktarmıştık.(Tercüme etmiştik)
Nimet Abdulkadır
BENZER HABERLER